İnsanoğluna Kızmak Hak,Kin Tutmak Yüktür!

İNSANOĞLUNA KIZMAK HAK, KİN TUTMAK YÜKTÜR!

Değerli okurlar, hepimiz tıbbi terimlerle ancak birazı tanımlanabilecek uzuv ve unsurlar sistemiyle yaratılmış insanlarız.

Bizler bunaldığımızda ya da üzerimizde fazla baskı hissettiğimizde, buna kısaca “Biz de etten kemikten yaratılmış bir insanız, bizim de sabrımızın ve dayanma gücümüzün bir sınırı var der içinde bulunduğumuz zor durumları anlatmaya çalışırız çevremize.

Ayrıca Elle tutulmayan, Gözle görülmeyen, soyut arzularımız, isteklerimiz, Egolarımız ve bir de zapt edilmesi zor NEFS imiz var.

Uhrevi ve Dünyevi öğretilerin ışığında, Egomuza yenik düşmemeyi, arzu ve isteklerimizi frenlemeyi, nefsimizle zor da olsa mücadele etmeyi ilke edinip mümkün olduğunca iyi birer birey olmaya gayret ederiz.

Ağır yaşam koşullarında, bizleri mutlu edecek şeylerden çok, canımızı sıkacak bizi kızdıracak birçok şeylerle karşılaşıyoruz.

Madem İnsanız ve aklımız var ve görüyoruz ki, bazı şeylerde yanlışlık ve haksızlık yapılıyor, doğal olarak kızacağız, çünkü İnsanoğluna “Kızmak ve üzülmek hak, ama KİN tutmak YÜKTÜR, demişler.Ancak günümüzde sayıları çok az da olsa, Egolarına yenik düşmüş bazı "zibidi"ler vardır ki, bunlar kendilerinden başka hiçbir şeyi ve kimseyi beğenmez, her konuya maydanoz olur, herkesle kavga eder herkese aşırı derecede KİN beslerler, kin yükü biriktirirler, günü geldiğinde fırsatı ganimet bilip biriktirdikleri Kinlerini kusarlar.

İnsanların başına gelen mutsuzluktan kendilerine mutluluk çıkarmaya çalışırlar, hatta mutluluktan (kaba tabirle) göbek atarlar.

Bu gibiler toplumla barışık olmadıkları gibi aslında kendileriyle de barışık değildirler, pek fazla dostları yoktur, genelde yalnızları oynarlar.

Yani bir nevi "Narsizm" hastalığı alametleri sergilerler, Allah düşman başına vermesin ve yardımcıları olsun.

FİKRET ÇAĞIN 14-06-2019