Karanlık Madde'nin Keşfine Doğru

Buket COŞKUNER

EVRENİN YALNIZCA YÜZDE 4,9’U ATOMLARDAN YANİ BARYONİK MADDEDEN OLUŞUYOR;

EVREN NELERDEN OLUŞUR?

“…….Yaklaşık 30 yıl öncesine kadar gökbilimciler, tüm evrenin, ağaçları, kayaları, insanı da meydana getiren “baryonik” maddeden, yani “normal” maddeden, meydana geldiğini düşünüyorlardı.

Artık evrenin belirlenemeyen bir madde; elektron, proton, nötronlardan farklı, başka bir madde ile dolu olduğu biliniyor.

2010 yılında NASA’nın, Wilkinson Mikrodalga Düzensizlik Sondası (Wilkinson Microwave Anisotropy Probe) ve daha sonra Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Planck uydu teleskobuyla yapılan gözlemlerle desteklenen verilere göre, EVRENİN YALNIZCA YÜZDE 4,9’U ATOMLARDAN OLUŞAN YILDIZLAR, GEZEGENLER, ASTEROİD, KUYRUKLUYILDIZLAR VE DİĞER GÖKCİSİMLERİNİ MEYDAN GETİREN NORMAL MADDEDEN OLUŞUR.

EVRENİN YÜZDE 26,8’İ, VARLIĞINI BİLDİĞİMİZ FAKAT GÖZLEMLEYEMEDİĞİMİZ “KARANLIK MADDE”DEN VE YÜZDE 68,3’Ü DE EVRENİN İVMELENEREK GENİŞLEMESİNDE ETKİLİ OLAN “KARANLIK ENERJİ”DEN OLUŞUR.

Aslında EVRENİN YAKLAŞIK YÜZDE 95’İNİ OLUŞTURAN KARANLIK MADDE ve karanlık enerjinin ne olduğuyla ilgili bilimsel veriler son derece kısıtlıdır. Bilimsel veriler bu madde ve enerjinin neden oluştuğu, nasıl bir sistem olduğunu açıklamakta yetersiz kaldığından normal maddeden farkını ortaya koymak için açıklanamayan anlamında “karanlık” olarak nitelendirilir.

Hubble Uzay Teleskobuyla yapılan çekimlerden elde edilen 3D modellemelere dayanarak gözlemlenebilir evrendeki galaksi sayısının 2 trilyon; galaksilerdeki yıldız sayısının yaklaşık 1022 (1 septilyon) olduğu tahmin ediliyor.

Evrendeki, sonsuz sayıda diyebileceğimiz, bütün bu gökcisimleri hareket halindedir ve kütle çekimiyle belirli bir yörüngede dönerler.

ASTROFİZİKÇİLER SÜREKLİ DEVİNİM HALİNDEKİ KOZMİK SİSTEMİ BİR KUVVETİN BİR ARADA TUTMASI GEREKTİĞİNİ ÖNGÖRÜYORLAR.

İŞTE KARANLIK MADDE GALAKSİLERİ BİR ARADA TUTAN KÜTLE ÇEKİMİNİ SAĞLAR.

BU MADDE ATOMLARDAN FARKLI OLARAK, NE IŞIK YAYAR NE DE IŞIĞI EMER; YALNIZCA UYGULADIĞI ÇEKİM KUVVETİ İLE VARLIĞINI BELLİ EDER.

2008 yılında birbirinden bağımsız çalışan Max Planck Enstitüsü ve NASA’dan iki ayrı araştırma grubu, galaksiler arası boşluk incelemelerinde benzer sonuçlar elde ettiler:

KARANLIK MADDENİN TÜM UZAYI BİR ÖRÜMCEK AĞI GİBİ KAPLADIĞINI VE EVRENİN OMURGASINI MEYDANA GETİRDİĞİNİ GÖZLEMLEDİLER.

Karanlık maddenin galaksi kümelerini çevreleyen uzay boşluğunda, aşırı ısınmış oksijen ve hidrojen olarak yayıldığı sanılıyor. Normal maddeden oluşan hidrojen ve oksijen ağlarının, 2008’e kadar belirlenememesinin nedeni, maddenin görünür spektrumda incelemek için çok sıcak, X-ışınında incelemek için ise çok soğuk olması idi. Galaksi kümeleri yüksek sıcaklıkta küçülerek iyonize olan oksijen ve hidrojen atomlarıyla birbirine bağlı ve bunlar ancak X-ışını spektrumunda, NASA’nın Hubble Teleskobu (HST) ve Far Ultraviolet Spectroscopic Explorer (FUSE) uydusu sayesinde artık gözlemlenebiliyorlar. Aslında gözlemlenebilen şey örümcek ağının çekim gücünün yarattığı etki.

DOLAYISIYLA GALAKSİLERİN UZAYDA GELİŞİGÜZEL BİR DAĞILIMI YOK, *KARANLIK* MADDENİN *OLUŞTURDUĞU* ÖRÜMCEK* AĞININ* İNCE *DAMARLARI* ÜZERİNDE* YAYILIYORLAR.

Hâlâ gizemini koruyan karanlık maddenin ne olduğunu daha iyi anlayabilmek için CERN’de LHC parçacık hızlandırıcısında yapılan deneyler dahil pek çok çalışma eşzamanlı yürütülüyor.”

 Buket COŞKUNER

( Koç Üniversitesi*kurious sayfasından alıntıdır. )

08-06-2024