KREDİLİ TATİL HAYALİ!
Fikret ÇAĞIN.
Değerli okurlar, bilindiği gibi hükümetimiz henüz tam olarak kontrol altına alınamayan korona virüse rağmen, virüsün neden olduğu ülke ekonomisinin olumsuz sarsıntısını azaltabilmek için, virüsten korunma tedbirlerini bir hayli azalttı ve piyasaları canlandırmak için de düşük faiz ve uzun vadelerle ev ve otomobil kredileri vermeye başladı.
Ayrıca hemen her isteyene ödeme süresi üç yıla varan "ONBİN" liralık TATİL KREDİSİ de veriyor.
Araba kredisini, gazetemizin yazarlarından, sayın Ramazan NARİN hoca, “Namı diğer NOGAYTÜRK” iki araba devlete, bir araba bankaya ve bir araba da kendisine almış, ne de olsa sudan ucuz ve uzun zamana yayılmış taksitleri görünce dayanamamış garibim ne yapsın.
Maliyeti yüz bin lira olan arabanın çeşitli vergilerle ve banka faizleriyle dört katına çıkınca, kendi arabasının yanında devlete iki ,birde bankaya araba alır gibi bir durum meydana geliyor diyor.
Alana hayırlı olsun, tekeri düz bassın.
Bu yüreklere ferahlık veren kredilerin bize cazip gelen türü ise üç yıl vadeli "TATİL KREDİSİ" oldu!.
Eh, bizim hanım bunu duyar da beni rahat bırakır mı?, Bey haydi, bu krediyi alalım biz de herkes gibi güzel bir tatil yapalım, virüs nedeniyle eve tıkılıp kaldık bunaldım vallahi, diye tutturdu.
Hem ödeme vadesi uzunmuş üç yıl, böyle olunca taksitleri de azdır, gelirimizi idareli kullanırsak öderiz evvel Allah, haydi n'olur n'olur alalım şu krediyi deyince ben başladım ne olur, neler olabilir diye hayalen tatili düşünmeye.
Bugünkü koşullarda önce şu olur, Virüs nedeniyle etrafa kuşkuyla bakar geceleri tedirgin yatarız. Her koşulda canımızın istediğini hemen alıp yiyemeyiz, gönül rahatlığı ile havuza giremeyiz, “hijyen ve virüs”!.
Denizde yüzeriz borç denizinde yüzdüğümüz gibi, ama oralarda maske ve sosyal mesafeden söz edilemez, o nedenle başkaları bize, biz başkalarına taşıyıcı olabilir gözüyle bakarız, yani (Ağam pazardan geliyor, eşeği satmış (zarardan geliyor misali) on bin lirayı tatil bölgesinde bırakıp tok gider aç geliriz.
Madalyonun diğer yüzü.
Varsayalım ki, biz de herkes gibi virüsü umursamadık keyfimize baktık, on bin liraya hayalen güzell(!) bir TATİL yaptık ve bu tatil çok hoşumuza gittiii, gelecek sene ne yapacağız diye sesli düşünmüş olmalıyım ki, hanım çözümü bulmuş gibi canımız sağ olsun bey yine gideriz demez mi, ben uçtum.
Yahu hanım, bu yılın kredi taksilerini ödemeye çalışıyor olacağız, eğer önümüze umulmadık bir masraf, zorunlu bir harcama çıkıverirse bu küçük taksitleri bile ödeyemez hale gelebiliriz, bunu hiç düşünmüyor musun? Dediğimde...
Yüzünü buruşturarak, ama tadı damağımda kalmıştı, diye sızlandı, ben bu fırsatı kaçırır mıyım.
Hanım senin damağın zaten protez (diş takımı) git lavaboda yıkayıver geçsin diyerek, "KREDİLİ TATİL" hayalini sonlandırdığımı sanıyorum.
Sizler, yorgunluğuna katlanabilirseniz “KREDİLİ TATİL” yapabilirsiniz, ama virüse karşı önlemlerinizden en küçük bir ödün vermeden kendi sağlınızı ve başkalarının da sağlığını koruyabileceğinize inanıyorsanız(!) neden olmasın, hem Ülke ekonomisinin düze çıkmasına katkınız olur(!), dimi ama…
Esen kalınız…
17-06-2020/FİKRET ÇAĞIN