21 Haziran 2020 Dünya ve Bölge Gündemi

Türkiye'de son 24 saatte 40 bin 496 test sonucunda 1.192 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu, 23 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 187 bin 685, can kaybı ise 4 bin 950 oldu.

Son 24 saatte 1.142 kişinin daha iyileşmesiyle Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 160 bin 240’a yükseldi.

 Yeni tip koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle ara verilen ve kademeli olarak başlatılan yurt dışı uçuşları kapsamında Türk Hava Yolları'nın ABD'den kalkan ilk tarifeli yolcu uçağı İstanbul’a indi.

 Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen Türk Hava Yollarının Saraybosnaİstanbul uçak seferleri, 3 aylık aranın ardından yeniden başladı.  Gaziantep'in Karkamış ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu 5 asker yaralandı.

 21 Haziran saat 20:00 itibariyle, Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan Kovid-19'un dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 8 milyon 984 bin 883'e, toplam ölüm 468 bin 135’e, iyileşenlerin sayısı 4 milyon 778 bin 617’ye ulaştı.

 ABD’de Kovid-19 bulaşan kişi sayısı son 24 saatte 33 bin 565 artarak 2 milyon 331 bin 673'e ulaştı. Kovid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı ise son 24 saatte 579 artarak 122 bin 3'e çıktı.  İngiltere'de, Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 42 bin 632'ye yükseldi.

 Çin Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamada, ülkede son 24 saatte biri yurt dışı kaynaklı 26 yeni Kovid-19 vakasına rastlandığı ve virüs nedeniyle kimsenin ölmediği bildirildi. Açıklamada, ülkede son 24 saatte kaydedilen yeni vakalardan 22'sinin başkent Pekin'de görüldüğü aktarıldı. Böylece Pekin'de 11 Haziran'dan bu yana tespit edilen vaka sayısı 227'ye yükseldi. Çin ana karasında bugüne kadar belirlenen toplam Kovid-19 vaka sayısının 83 bin 378 olduğu kaydedilen açıklamada, virüs nedeniyle 4 bin 634 kişinin hayatını kaybettiği, virüse yakalanan 78 bin 413 kişinin de iyileştiği vurgulandı. o Çin'de Kovid-19 aşı adayının klinik deneylerinde ikinci aşamaya geçildi.

  Rusya Koronavirüs Enfeksiyonu Kontrol ve Önleme Merkezinden yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 7 bin 728 kişide daha Kovid-19 tespit edilmesiyle vaka sayısı 584 bin 680’e yükseldi. Ülkede son bir günde ölü sayısı 109 artarak 8 bin 111’e, iyileşen sayısı 5 bin 119 artarak 339 bin 711’e çıktı. Rusya'da vaka sayısında günlük artış oranı yüzde 1,4’ten yüzde 1,3’e düştü. Yeni vakaların yüzde 30,2’sinde semptoma rastlanmadı.

 İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, son 24 saatte ülke Kovid-19 nedeniyle 116 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 2 bin 368 yeni vaka tespit edildiğini açıkladı. Lari, böylece toplam can kaybının 9 bin 623'e, vaka sayısının da 204 bin 952'ye çıktığını aktardı. Hastalardan 2 bin 887'sinin durumunun ağır olduğunu ifade eden Lari, tedavileri tamamlanan 163 bin 591 kişinin taburcu edildiğini belirtti.

 Brezilya Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 1022 kişinin yaşamını yitirmesiyle ülkedeki Kovid-19 kaynaklı ölü sayısı 49 bin 976'ya, vaka sayısı da 36 bin 666 artarak 1 milyon 67 bin 579'a yükseldi.

 Meksika Sağlık Bakanlığının verilerine göre, ülkede son 24 saatte Kovid-19 kaynaklı can kaybı 387 artarak 20 bin 781’e yükseldi. Ülkede, Kovid-19 vaka sayısı da 4 bin 717 artışla 175 bin 202’ye çıktı. Virüse rastlandıktan sonra iyileşenlerin sayısı 131 bin 686 olarak kaydedildi.

 Arjantin'de Kovid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı 1000'e çıktı.

 Hindistan'da son 24 saatte 15 bin 413 Kovid-19 vakası görüldü. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkede toplam vaka sayısının 410 bin 461'e yükseldiği belirtildi. Açıklamada, Hindistan'da Kovid-19 nedeniyle son 24 saatte 306 kişinin yaşamını yitirdiği, toplam ölü sayısının 13 bin 254'e çıktığı kaydedildi. Ülkede Kovid-19'dan iyileşen kişi sayısı da 13 bin 254 artışla 227 bin 756’ya yükseldi.

 Suudi Arabistan'da Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1267'ye çıktı.

 Umman Sağlık Bakanlığı, ülkede 3 kişinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini, 905 kişiye Kovid-19 teşhisi konulduğunu, 772 kişinin sağlığına kavuştuğunu açıkladı. Açıklamada, ölü sayısının 131'e, vakaların 29 bin 471'e, iyileşenlerin sayısının 15 bin 552'ye ulaştığı kaydedildi.

 Bahreyn Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ülkede Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 60'a yükseldiği belirtildi. Açıklamada, 415 yeni vakanın tespitiyle ülkede Kovid-19'a yakalananların sayısının 21 bin 331'e çıktığı, bunlardan 15 bin 790 kişinin ise iyileştiği kaydedildi.

 Fas Sağlık Bakanlığı, 118 kişide daha Kovid-19 tespit edildiğini, 26 kişinin de iyileştiğini açıkladı. Toplam vaka sayısının 9 bin 957'ye, iyileşen kişi sayısının 8 bin 249'a ulaştığı bildirildi. Virüs kaynaklı yeni vefat kaydedilmeyen Fas'ta, Kovid-19 nedeniyle 213 kişi hayatını kaybetmişti.

  Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, yaptığı basın açıklamasında ülkedeki vaka sayısının 1022 olduğunu belirtti. İşgal ve abluka altındaki Filistin'de bugüne kadar Kovid-19'a yakalanan 5 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

 Filipinler Sağlık Bakanlığının açıklamasında, son günlerde yapılan testlerin sonucuna bağlı olarak açıklanan 653 yeni Kovid-19 vakasıyla ülkede görülen toplam vaka sayısının 30 bin 52'ye ulaştığı belirtildi. Açıklamada, son 24 saatte 19 kişinin hayatını kaybetmesiyle virüse bağlı can kaybının 1169'a yükseldiği bildirildi. Filipinler'de şimdiye kadar Kovid-19 bulaşan 7 bin 893 kişinin de iyileştiği kaydedildi.

 Nepal Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, son 24 saatte tespit edilen 421 yeni vakayla ülkedeki toplam Kovid-19 vaka sayısının 9 bin 26'ya yükseldiği bildirildi. Açıklamada, 1 kişinin daha virüs nedeniyle yaşamını yitirmesiyle ülkede Kovid-19'a bağlı can kaybının 23'e yükseldiği, şimdiye kadar virüs tespit edilen 1772 kişinin de iyileştiği belirtildi.

 Japonya’da son 24 saatte Kovid-19 vaka sayısı 56 artışla 18 bin 649’a yükselirken, virüs kaynaklı ölüm bildirilmedi. Yeni vakalardan 35'i başkent Tokyo’da tespit edilirken, kentteki toplam vaka sayısı 5 bin 783’e ulaştı.

 Tayland’da son 24 saatte yurt dışından dönen 1 Taylandlı erkek çocuğunda Kovid-19 görülürken, toplam vaka sayısı 3 bin 148'e yükseldi. Ülkede son bir günde Kovid-19 kaynaklı can kaybı görülmezken, bugüne kadar virüs nedeniyle 58 kişi hayatını kaybetti, virüse rastlanan 3 bin 18 kişi iyileşti. Ülkede 27 gündür yurt içi kaynaklı yeni vaka görülmedi.

 Singapur Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkede son bir günde 262 yeni Kovid-19 vakası görülürken, toplam vaka sayısı 42 bin 95’e yükseldi. Açıklamada, yeni vakalardan büyük çoğunluğunun yabancı işçi misafirhanelerinde kalan çalışma iznine sahip kişilerden oluştuğu ifade edildi. Singapur’da şimdiye kadar yeni tip koronavirüs nedeniyle 26 kişi yaşamını yitirdi. Ülkede hastalığa yakalanan 34 bin 224 kişi iyileşti.  Bangladeş Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, son 24 saatte ülkede 3 bin 531 Kovid-19 vakası tespit edilirken, toplam vaka sayısı 112 bin 306’ya yükseldi. Son bir günde salgın dolayısıyla 39 kişi yaşamını yitirirken, bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 1464 oldu. Ülke genelinde Kovid-19’a yakalanıp tedavi edilenlerin sayısı 45 bin 77’ye çıktı.  Afrika genelinde vaka sayısı son 24 saatte 10 bin 550 artarak 300 bin 5'e yükseldi. Virüs nedeniyle ölenlerin sayısı ise son 24 saatte 218 artışla 7 bin 949'a çıktı. Bugüne kadar Kovid-19 nedeniyle en fazla can kaybı 2 bin 106 ölümle Mısır'da görüldü. Güney Afrika'da 1877, Cezayir'de 837, Sudan'da 521, Nijerya'da 506 ve Kamerun'da 301 kişi hayatını kaybetti.

  Terörle Mücadele

 1 Ocak-20 Haziran tarihlerinde 93'ü PKK/KCK, 2'si sol terör örgütleri ve biri DEAŞ'lı teröristlerce düzenlenmek istenen 96 terör eylemi girişimi engellendi. Yapılan operasyonlarda, 42'si PKK/KCK, 10'u DEAŞ ve 2'si sol terör örgütlerine mensup olmak üzere 54 şüpheli gözaltına alındı.

 Orta Doğu, Suriye, Güvenli Bölge  Gazze'de, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan bazı bölgeleri "ilhak planı" protesto edildi.

 İsrail güçleri, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde biri çocuk 14 Filistinliyi gözaltına aldı.

 İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da Harem-i Şerif'in korumalarından Abdulkerim el-Kaud ile 5 Filistinli kadını gözaltına aldı.  Avrupa  İngiliz polisi, ülkenin başkenti Londra yakınlarında dün bir kasabada gerçekleşen ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan bıçaklı saldırının terör eylemi olduğunu bildirdi.

 Sırbistan'da halk, genel, yerel ve özerk bölge seçimlerinde oy kullanmak için sandık başına gitti.

 Asya

 Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesinde bağımsızlık yanlısı direnişçilerle Hint güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 3 direnişçi yaşamını yitirdi.  Keşmir Kontrol Hattı'nda açılan ateşte 13 yaşındaki bir kız çocuğu hayatını kaybetti.

 Japonya'nın güneybatısındaki Kagoşima eyaletine bağlı Amami-Oşima adası yakınlarında bitişik bölgede yabancı bir denizaltı tespit edildi. Çin donanmasına ait olduğu tahmin edilen ve Japonya karasularını ihlal etmeyen bir denizaltı ülke karasularına yaklaştı.  Endonezya'nın Cava Adası'nda bulunan Merapi Yanardağı'nda patlama meydana geld

2. Ulusal Makamlardan Resmi Açıklamalar

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:  "Çocukları, aileleri, ülkeleri için gece gündüz demeden çalışan, evlatları olmaktan her zaman gurur duyduğumuz ilk kahramanlarımızın Babalar Günü'nü tebrik ediyor, ahirete irtihal etmiş tüm büyüklerimizi rahmetle, hürmetle yad ediyorum."

 Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan:  "Babalar, gölgesinde güvenle yaşadığımız ulu çınarlardır. Baba ocağı, herkesin ilk ana yurdudur. Kendi babamı dua ve rahmetle anarak, saygıdeğer eşimin ve tüm babaların Babalar Günü'nü kutluyorum. Babalığın, sahip çıkmak olduğu bilinciyle, öz ebeveyninden ayrı düşmüş yavrularımıza kol kanat geren tüm beyfendilere de şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle çocukların masum kalplerindeki kahramanlar olmak için tüm ailelerimizi 'koruyucu aile' olmaya davet ediyorum."

 (Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nin kapanış töreninde yaptığı konuşmada) “Göç meselesi, özellikle son dönemlerde küresel bir olgu olarak dünyanın gündeminde yer alıyor. Her sene milyonlarca insan savaş, istikrarsızlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Bugün dünya genelinde 260 milyona yakın göçmen, 71 milyonun üzerinde yerlerinden edilmiş kişi ve 25 milyonu aşkın mülteci bulunuyor. İnsanlar, sadece daha iyi bir iş, daha yüksek bir hayat standardı için değil; çoğu zaman hayatta kalabilmek, karınlarını doyurabilmek için göç ediyor. Güvenli bir gelecek gayesiyle çıkılan bu yolculukların önemli bir kısmının, maalesef ölümle, felaketle sonuçlandığını görüyoruz. Geride bıraktığımız son 8 sene içinde çoğu kadın ve çocuk 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti. Avrupa'ya sığınan 10 bin Suriyeli çocuğun akıbeti bilinmiyor.”

 “Türkiye olarak bu tablo karşısında tarihimizden ve kültürümüzden tevarüs ettiğimiz değerlerle farklı bir duruş sergiledik.”

 “Paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir medeniyetin mensupları olarak kimseye ayrımcılık yapmadık. İmkanları bizden katbekat fazla ülkeler, mültecilere, sayıları onlarla ifade edilen kotalar koyarken; biz ırk, din, dil, etnik köken ayrımı yapmadan herkese kucak açtık. Kendi vatandaşlarımıza hangi imkanları sunuyorsak, ülkemize sığınan mazlum ve mağdurlara da aynı hassasiyetle davrandık.”

 “Barınmadan sağlığa, eğitimden sosyal entegrasyona kadar hemen her alanda kapsamlı politikalar yürüttük. Ancak bu süreçte, Avrupa Birliği başta olmak üzere, lafa gelince demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan ülkelerden herhangi bir destek alamadık. Türkiye'ye verilen sözler tutulmayarak, ülkemiz düzensiz göç yükünü tek başına omuzlamak zorunda bırakıldı.” o “Geçen yıl Türkiye-Yunanistan sınırında yaşanan insanlık dışı görüntüler, kimi batılı ülkelerin göçmenlere yönelik bakışını göstermesi açısından son derece ibretliktir. Koronavirüs salgını ise göçmenlerin sıkıntılarını artırmış, zaten kırılgan olan durumlarını daha da zorlaştırmıştır.”

  “Göç aynı zamanda yeni bir buluşmadır; etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır. Bu süreçte yaşananlar, dilimizde yeni kelimeler, ağzımızda yeni tatlar, hatırımızda yeni birliktelikler bırakır. Hüznüyle sevinciyle göç hikayelerinin etkili bir şekilde anlatılması noktasında sinema güçlü bir araçtır. Göçün ihtiva ettiği zenginliğin ve çeşitliliğin, Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ne de yansıdığını görmekten memnuniyet duyuyorum.”

 “Göçle ilgili ön yargılarımızı bir tarafa bırakarak, göçmenlerin gittikleri ülkelere ve toplumlara katkılarını görmemiz gerektiğine inanıyorum. Dünyanın dört bir yanından göç hikayeleriyle festivale katılan değerli yönetmenlere, etkinliği destekleyen kurumlara ve sponsorlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Dünyanın ilk sınırsız erişimli film festivali olma özelliğini taşıyan Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”,

 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: o “Bazı illerimizde, vaka artışına rağmen yoğun bakım hasta sayımız düşük: Ankara'da 84, Konya’da 46, Bursa’da 43, Batman’da 22, Siirt’te 8, Van’da 5. İyileşen hasta sayımız bugün yeni vaka sayımızdan 320 fazla. Tedbirlerle aradaki farkı giderek açmalıyız.” o “Hayat mücadeleleriyle bize ilham veren, varlıklarıyla güç katan babalarımızın Babalar Günü kutlu olsun. Başta COVID-19 salgınında kaybettiklerimiz olmak üzere, bugün aramızda olmayan babaları rahmetle anıyoruz.” o Türkiye, sağlık sistemini güçlendirmeye kararlı bir şekilde devam ediyor.

SAĞLIK BAKANLIĞI MARMARA ÜNİVERSİTESİ PROF. DR. ASAF ATASEVEN HASTANESİ Sn. Cumhurbaşkanımızın katıldıkları törenle bugün hizmete AÇILDI. Hastanemiz, yüksek kapasiteli COVID-19 tanı laboratuvarına da sahip.

 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:

“Türkiye'nin Otomobili 2022'nin sonunda yollarda olacak." o “Katma değerli üretimi artırmak üzere yeni programlar ilan ettik, bunların tamamında çok başarılı şekilde ilerliyoruz. Türkiye'nin ihracatı kilogram başına, 3,5 dolar değerinde. 1000 bin doları yakaladığımız ürünler de var. İnsansız Hava Aracını (İHA) ihraç ettiğinizde o rakamları yakalayabiliyorsunuz. Türkiye, Avrupa'nın en büyük, dünyanın en büyük 2. beyaz eşya üreticisi konumunda. Sadece ürünleri soğutan buzdolabının yanında, 'yumurta sayısı 3'e düştü' mesajı gelen akıllı buzdolabı da tasarlayabiliyoruz." o "Aşı üretme konusunda yürütülen projelerin tamamı çok olumlu şekilde, dünyayla başa baş gidiyor. Hatta dünyadan farklı inovatif metotların denendiği çalışmalarımız var. Bilim insanlarımızın, dünyaya öncü olacak işler yapacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanımız bize talimat verdi, onlara bir söz verdik; 'Neye ihtiyacınız varsa, gerekli her şeyi yapacağız.' Belki ilk aşıyı dünyaya ilan etmeyiz ama en iyi aşıyı bulabiliriz. Bu bilimsel bir yarış, biz bu alanlarda da dünyaya öncü olacağız."

"Senenin ilk 5 ayında 67 milyar liralık yatırım teşvik belgesi düzenlemişiz, bunlar hayata geçerse 110 binin üzerinde yeni istihdam oluşmasını öngörüyoruz. Aynı dönemde 5 bin 500 yeni üreticinin, sanayi siciline kayıt olduğunu, OSB'lerde 500 firmanın sıfırdan üretime geçtiğini görüyoruz. Yatırım iştahının devam etmesi bize gelecek açısından ümit veriyor. Türkiye, salgın döneminde türbülansa girmedi, hızlıca toparlanma dönemine gidiyoruz. Ülkemiz, bu mücadeleyi çok başarılı şekilde yürüttü."

 Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: o "1,2 milyon büyükbaş 3,5 milyon da küçükbaş hayvan kesim için hazır bekliyor. Geçen yıl da aşağı yukarı 800 bin büyükbaş kesildi 2,7 milyon da küçükbaş kesildi. Yani her yıl aşağı yukarı yüzde 50 daha fazlasını sektör hazır ediyor. Bu konuda vatandaşlarımızın dini vecibelerini yerine getirmeleri konusunda herhangi bir endişeleri olmasın."

 "Gelenek gereği hayvan pazarında tokalaşma oluyordu. Artık bu sene içinde bulunduğumuz ve hala devam eden pandemiden dolayı da bu tokalaşmalar olmayacak. Mümkün mertebe sosyal mesafelerle bu işler halledilecek. Maskesiz asla hayvan pazarlarına girilmeyecek. El dezenfeksiyonu ve ateş ölçümleri yapılacak. Satış yerinin etrafları sınırlandırılacak, hayvan satış yerlerinde uygun giriş ve çıkış kapıları oluşturulacak."

 "Çadırlar arası mesafe en az 2 metre olacak. Hayvan belgeleri 'Haysag' uygulamasından sorgulandıktan sonra hayvanın alım satım işlemleri gerçekleşecek. Bu sene her yıl olduğu gibi zaten hijyen tedbirlerini maksimum seviyede uyguluyorduk ama kovide özel bazı ekstra tedbirler aldık. İnşallah vatandaşlarımız dini vecibelerine istedikleri şekilde, istedikleri konforda yerine getirebilecekler."

 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zümrüt Selçuk: o "Maalesef vakalarımız oldu fakat dünyayla kıyasladığımızda; tüm dünyada maalesef vefatların yüzde 50'si huzurevlerinde gerçekleşti. Çok acı vakalar, acı örnekler izledik. Türkiye'de aldığımız sıkı önlemler sayesinde, huzurevlerinde Kovid-19'dan vefatların, Türkiye'deki tüm vefatlar içindeki oranına baktığımızda yüzde 4 oldu. Dünya Sağlık Örgütü de bu pozitif ayrışmanın altını çizdi. Çok sıkı önlemler aldığımız, yaşlılarımızı koruduğumuz için. Yaşlılarımız bizim için bir emanet ve biz her daim onların duasına talibiz. Cumhurbaşkanımız da hep ifade ediyor, bu, imkandan ziyade bir vicdan meselesi."

 "Kuruluşlarda sağlıkçıların sayısını da gitgide artıracağız. Her huzurevine bir doktor istiyoruz. Cumhurbaşkanımız da bunun talimatını verdi. İnşallah yıl bitmeden bu amacımıza ulaşacağız. Sağlık Bakanlığımız ilanına çıkacak." o "Normalleşme adımları konusunda biraz daha temkinli devam ediyoruz. Etap etap normalleşmeye başladık. Ziyaretçi kısıtlarını biraz daha esnetmeye, bahçeye çıkışlara izin vermeye başladık. Onları koruyarak yavaş yavaş devam ediyoruz."

  Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy:  “ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu’nun ülkemizin Irak’ta yuvalanan PKK terör örgütüne karşı yürütmekte olduğu “Pençe-Kartal” ve “Pençe-Kaplan” harekatlarına yönelik olarak yaptığı açıklama bu Komisyon’un yeni bir mesnetsiz açıklamasıdır. Dini özgürlükleri savunma iddiasındaki bu kuruluşun, ABD tarafından da terör örgütü olarak tanınan PKK’nın Irak’ta, uzantıları PYD/YPG’nin de Suriye’de kendi bölücü siyasetini ve terör yöntemlerini benimsemeyen Kürtler dahil bölge halklarına yönelik zulmünü görmezden gelerek, ülkemizin terörle mücadelesini eleştirmesi ve PKK’nın kara propagandasına alet olması en hafif tabirle utanç vericidir. DEAŞ’la mücadeleyi istismar ederek Sincar’a yerleşen PKK’nın baskısı yüzünden on binlerce Ezidinin evlerine dönemedikleri, dönenlerin de terör örgütünün zulmüne maruz kaldıkları, bugün Ezidiler ve yerel yetkililer tarafından da gündeme getirilen bir gerçektir. Aramiler de sistematik olarak bu terör örgütünün zulmüne uğramakta, terör örgütü tarafından okulları kapatılmakta, çocukları zorla silahlandırılmakta ve ellerinden alınmaktadır. Ne yazık ki, sözde insan hakları savunucuları, bugüne kadar bölgede yaşanan bu gerçekleri görmezden ve duymazdan gelmiştir. Hal böyleyken, bu kuruluşun gerçekleri çarpıtarak terör örgütünün borazanlığını yapmasını asla kabul etmiyoruz.”

 Dışişleri Bakanlığı:

 Birleşik Krallık’ın Reading şehrinde dün gece (20 Haziran) meydana gelen bıçaklı saldırıyı kınıyoruz. Sözkonusu menfur saldırı, terörün masum insanları hedefleyen hain ve acımasız yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bu zor gününde dayanışma içinde olduğumuz dost Birleşik Krallık halkına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Saldırıda hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına sabır, yaralananlara acil şifa diliyoruz.

 Milli Savunma Bakanlığı:

 Başarıyla devam eden #PençeKaplan Operasyonu’nda icra edilen arama tarama faaliyetlerinde; 1 adet RPG-7 roketatar ve mühimmatı, 3 adet el bombası, 200 adet uçaksavar mühimmatı, 1 adet EYP ve EYP yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilerek imha edildi. o Türk Deniz Kuvvetlerinden Türkiye Bayrağı TCG KINALIADA, ABD’den USS OAK HILL, USS PORTER, Bulgaristan’dan BGS RESHITELNI ve Romanya’dan ROS R.MARIA gemileri ile ABD ve Türk Deniz Karakol Uçaklarının iştirakiyle 19 Haziran 2020 tarihinde Karadeniz’de Deniz Eğitimleri icra edildi. 

3. Uluslararası Resmi Açıklamalar

 Trablus'taki Libya Parlamentosu, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Libya'ya askeri müdahale yönündeki açıklamalarını kınadı. Parlamento tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sisi’nin Libya’ya askeri müdahale imasının “Libya’nın egemenlik ve güvenliğine açık bir tehdit olduğu” kaydedildi. Sisi’nin Libya’daki kriz ile ilgili olarak başlangıçta kendisini bir ara bulucu olarak nitelendirdiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Libya’ya askeri müdahale imasında bulunmasını en sert ifadelerle kınıyoruz.” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Mısır’ın Libya’ya “nefsi müdafaa kisvesi altında” müdahale etme tehdidinin, Libya’nın güvenliği için tehdit niteliğinde olduğu, Libya’nın Mısır’ın güvenliğini tehdit etmediği, tam aksine Sisi rejiminin Libya’nın egemenlik, güvenlik ve toprak bütünlüğüne zarar veren düşmanca tutum sergilediği vurgulandı. Ciddi barış girişimleri kimden geldiğine bakmaksızın dikkate alındığının belirtildiği açıklamada, “Sisi’nin sözleri Mısır yönetiminin Libya’da taraf olduğu ve sorunun bir parçası olduğunun ispatıdır.” ifadelerine yer verildi. Sisi’nin savurduğu tehdidin uluslararası yasalara aykırı olduğunun altının çizildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: “Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin tehditkar ifadeleri Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmelerine ve uluslararası yasalara aykırı olmanın yanı sıra Libya’nın egemenliğinin ihlalidir. Sisi’nin konuşmasında Libya’daki meşru hükümete bağlı ordu birliklerini 'terörist milisler' olarak nitelendirmesi ise kabul edilemez. Libya Parlamentosu olarak söz konusu tehdidi en sert ifadelerle kınıyor, uluslararası toplumu sorumluluğunu yerine getirmesini ve bu durumu açık bir şekilde kınamasını istiyoruz. Son olarak Libya hükümetini Sisi’nin tehditlerine karşı uygun zaman ve mekanda gereken siyasi ve fiili cevabı vermek için hazır olmaya çağırıyoruz.”

 Libya Devlet Yüksek Konseyi Üyesi Abdurrahman Şatır, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin ordu ziyareti sırasındaki açıklamasına tepki gösterdi. Şatır, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Sisi'nin açıklamalarını "savaş davullarını çalmak" olarak nitelendirdi. Sisi'nin, Libya'nın güvenliği konusunda hassas olduğunu iddia ettiğini belirten Şatır, "Mısır 4 yıl boyunca ülkemize müdahalede bulundu." ifadesini kullandı. Şatır, Sisi'ye hitaben, "Demokrasiyi baltalamak, kabul etmediğimiz ve indirdiğimiz bir askeri getirmek konusundaki ısrarınızdan bu yana Libya'nın güvenliği tehlikededir." değerlendirmesinde bulundu. Sisi'nin açıklamalarını "savaş davullarını çalmak" olarak nitelendiren Şatır, Sisi'ye ve Libya'ya saldırmak durumunda olanlara "Ellerinizi üzerimizden çekin, Yemen'deki trajediyi tekrar etmeyin." dedi.

 "Yeniden Keşfet" tanıtım etkinliğinde gazetecilerin sorularına yaptığı yazılı açıklama ile cevap veren Kuveyt Ankara Büyükelçisi Al-Zawawi, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelesindeki normalleşme sürecinde sunacağı turizm hizmetlerinin anlatıldığı "Yeniden Keşfet" tanıtım etkinliğini verimli olarak değerlendirdi. Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Antalya Havalimanı'na kadar ciddi ve gayet açıklayıcı yönlendirmelerin olduğunu belirten Al-Zawawi, karşılama noktasından havalimanına, uçağın içine kadar izlenmesi gereken prosedürlerin yeterince kapsamlı olduğunu kaydetti. Yolcuları bilgilendirme, yönlendirme, maskelerin takılması, el dezenfektanlarının kullanılması ve sosyal mesafe aralığına dikkat etmeleri hususlarında yetkililerin çok büyük çaba sarf ettiklerini aktaran AlZawawi, "Alınan tüm önlemlerin yeterli olduğundan eminim ve umarım bu önlemler Türkiye'de turizmin yeniden açılması için de yeterli ve teşvik edicidir." değerlendirmesinde bulundu. Kendisini Antalya'da güvende hissettiğini belirten AlZawawi, Antalya'ya yaptığı bu ziyaretten sonra zaman ve koşullar izin verdiğinde ailesini de bu kente getirmeye çalışacağını bildirdi. "Ülkenizdeki vatandaşları Türkiye'ye davet eder misiniz?" sorusuna ise Al-Zawawi, Kuveytlilerin yılın her mevsiminde ilk tercih ettikleri destinasyonlardan birinin Türkiye olduğunu kaydetti. Al-Zawawi, ancak bu sezonda ve bu salgın sürecinde Kuveytlilerin Türkiye'ye gelebilmeleri ve ziyaret edebilmelerinin, Kuveyt Havalimanı'nın Kuveyt yetkilileri tarafından açılması ve vatandaşlara uçuş izni vermelerine bağlı olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin Kovid-19 salgınına karşı aldığı tedbirlere de değinen Al-Zawawi, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi: "Şüphesizki, Türk yetkililerin koronavirüs salgınıyla mücadelelerinde bilimsel temellere dayanan gerekli önleyici tedbirleri alabileceklerine inancım olmasaydı, Türkiye'de kendimi güvende hissetmezdim. Bu konuda Türk makamlarının gerekli çabayı gösterdikleri kanaatindeyim. Türkiye'deki genel sağlık durumu şüphesiz güven verici ki, ben ve ailem bu krizin başından itibaren hep Ankara'daydık." Koronavirüs salgını karşısında herhangi bir ülkenin başarılı olması hususunda hüküm vermenin özellikle de salgın ile ilgili ikinci bir dalga beklenirken erken olduğunu belirten Al-Zawawi, "Kuşkusuz ki Türkiye virüsün yayılmasını önlemek için gerekli önlemleri alan öncü ülkelerden biri olmuştur." ifadesini kullandı. Ayrıca Türkiye'de uygulanan filyasyon sisteminin, Türkiye'de hastalığa yakalananların sayılarının erken dönemde azaltmada büyük başarı kaydettiğini vurgulayan Al-Zawawi, diğer ülkelerde ise vaka sayılarının gerilemediğini, artış gösterdiğini kaydetti. Al-Zawawi, Sağlık Bakanlığının uyguladığı prosedürlerin de tüm taraflarca saygı gördüğünü ve takdir edildiğini aktardı

  Suriye'den Gazze'ye Gelen Mülteciler Topluluğu'nun Başkanı Ziyad Misbah yaptığı açıklamada, "UNRWA, mali krizi gerekçe göstererek Suriye'den gelen ailelerin 2012'den beri ödediği kira bedelini 2018'den bu yana karşılamayı bıraktı. Bu hizmetin kesilmesi, söz konusu ailelerin yaşadığı sıkıntıları daha da arttırdı." dedi. Misbah, bu sığınmacılardan bazılarının biriken borçları nedeniyle hapse düştüğünü, bazı üniversite öğrencilerinin maddi yetersizlik nedeniyle eğitimine devam edemediğini ve çeşitli sorunlar yaşadıklarını belirtti. Öte yandan UNRWA'nın Gazze Sözcüsü Adnan Ebu Hasene, ajansın Suriye'den gelen ailelerin kira bedellerini ödemeyi mali kriz nedeniyle bıraktığını, aynı şekilde 2014 yılında İsrail'in Gazze'ye saldırılarında evleri tamamen yıkılan Filistinli ailelerin kira bedellerini ödeme programının da durduğunu aktardı. Bunların mali krizden ciddi şekilde etkilenen acil durum programlarının bir parçası olduğuna dikkati çeken Ebu Hasene, mültecilerin bunların dışında UNRWA'nın sunduğu eğitim ve sağlık gibi her türlü hizmetten faydalandığını ifade etti. Suriye'deki savaştan kaçarak Gazze'ye gelen Suriyeli ve Filistinli yaklaşık 160 aile olduğu belirtiliyor. UNRWA, geçen ay yayınladığı açıklamada, Filistinli mülteciler için donör ülkelere acilen 93,4 milyon dolar destek çağrısında bulunmuştu. BM Genel Kurulu tarafından 1949'da kurulan UNRWA, Batı Şeria, Gazze, Kudüs, Ürdün, Lübnan ve Suriye'de 5 milyondan fazla Filistinli mülteciye yardım sağlıyor. ABD'nin UNRWA'ya sağladığı finansal desteği 2018'den bu yana kesmesi uluslararası yardım kuruluşunu sıkıntıya soktu.

 İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, UAEA Yönetim Kurulunun İran'daki iki tesise "giriş izni verilmesi" yönündeki kararını eleştirdi. İran Meclis Başkanı Galibaf, UAEA'nın bağımsız olduğuna dair kanaat getirilirse bu kurumla müzakere yapılabileceğini dile getirerek "UAEA Yönetim Kurulunun kararı Batı'nın güvenilmez olduğunu bir kere daha ispat etti. ABD ile müzakere kesin olarak yasaktır. Diplomasiye ve müzakereye karşı değiliz fakat ABD ile müzakerenin kesin olarak zararlı olacağına inanıyoruz. AB ile müzakereler de güvenilmez oldukları bilinerek yapılmalıdır." ifadelerini kullandı. İran’ın yaklaşık son 4 aydır Ajans müfettişlerinin incelemesine açmadığı iki tesise "giriş izni verilmesi" çağrısında bulunan ve Almanya, İngiltere ve Fransa tarafından sunulan karar tasarısı, 19 Haziran'da UAEA Yönetim Kurulunda 2'ye karşılık 25 oyla kabul edilmişti.

4. Uluslararası Medya Yansımaları FRANSA AFP: Libya konusunda vazgeçilemez bir aktör haline gelen Türkiye, Libya'da ateşkesin sağlanmasının Doğu Libya'nın güçlü adamı Halife Hafter güçlerinin stratejik şehir Sirte'den geri çekilmesinden geçtiğini söyledi ve Fransa'yı NATO'nun güvenliğini tehdit etmek pahasına Hafter'i desteklemekle suçladı. Müdahalesiyle Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) lehine savaşın durumunu değiştiren Türkiye'nin konumu, AFP'nin İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile yapılan bir mülakatta değerlendirildi. Kalın, "Bir ateşkes, yaşayabilir olmalıdır. Diğer taraf yani Hafter'in LUO'su (Libya Ulusal Ordusu) istediği zaman meşru hükümete karşı yeni bir saldırı yapabilmesini sağlayacak koşullar içinde olmamalıdır." dedi. Sözcü, "Bu aşamada UMH (Ulusal Mutabakat Hükümeti) Libya’nın 2015 yılında Libya siyasi anlaşmasının imzalandığı Şikrat Anlaşması’ndaki konumlarına geri dönmesi gerektiğini düşünüyor ki biz de bu düşünceyi destekliyoruz." ifadesini kullandı. UMH güçleri, Türkiye'nin desteği ile ülkenin kuzeybatısının kontrolünün tamamını haziran ayı başında ele geçirdikten sonra Mareşal Hafter denetimindeki stratejik şehir Sirte'ye ilerleme konusunda yavaşladı. Öte yandan Türk Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Mareşal Hafter'i desteklemekle suçlanan ve Türkiye'nin UMH tarafında müdahalede bulunmasını şiddetle eleştiren Fransa'ya ciddi biçimde yüklendi. İbrahim Kalın, "Libya'da meşru hükümeti destekliyoruz. Gayrimeşru bir savaş liderini destekleyen Fransız hükümeti, NATO’nun güvenliğini, Akdeniz'in güvenliğini, Kuzey Afrika'nın güvenliğini ve Libya'nın istikrarını tehlikeye atıyor." şeklinde konuştu. Kalın, "Her şeye rağmen (Fransız yetkililer) bizi eleştirmeye devam ediyor. Ancak biz meşru aktörlerle çalışıyoruz. Kötü aktörlerle, yasa dışı unsurlarla, bir de bizi eleştirerek çalışan Fransa. Bu çok anlamsız.” dedi. Sözcü Kalın bir yandan da "savaşı finanse eden ve Hafter'in paralı askerliğini yaptığını" iddia ettiği Birleşik Arap Emirlikleri’ne yüklendi. İbrahim Kalın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'sinin ArapMüslüman dünyasında oynadığı role ilişkin Birleşik Arap Emirlikleri’nin tekrarlanan saldırılarını "gülünç" olarak nitelendirdi. "Libya ile paylaştığı uzun sınırından dolayı Mısır'ın güvenlik endişelerini anladığını" iddia eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Mısır'ı Hafter'i terk ederek Trablus hükümetini desteklemeye çağırdı. Kalın, "Bugüne kadar Hafter'e verilen desteğin hep şiddete, siyasi çıkmaza ve Libya'da daha çok ölüme dönüştüğünü gördük." dedi. İTALYA Agenzia NOVA: Türkiye, Kuzey Irak’taki Kürt gruplara yönelik terörle mücadele operasyonlarına ilişkin ABD’den gelen suçlamaları reddediyor. Ankara, terörist PKK güçlerinin oluşturduğu tehdide karşı sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamak için Kuzey Irak’ta askeri operasyonlar düzenlediğini belirtiyor. Özellikle Türkiye, Kuzey Irak’ta Ankara’nın terörle mücadele operasyonlarını eleştiren ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonunun (USCIRF) son açıklamalarını reddetti. Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy yaptığı bir açıklamada, USCIRF’in Türkiye’nin terörle mücadelesini eleştirmesinin ve terörist PKK grubunun propagandasına alet olmasının “utanç verici” olduğunu belirtti. Aksoy, USCIRF’i, Irak’ta PKK’nın ve Suriye’de YPG/PKK’nın, kendi siyasetlerini benimsemeyen Kürtler dahil bölge halkına yaptıklarını görmezden gelmekle suçladı. 

AZERBAYCAN Cebhe.info: Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, turizm hizmetlerinin anlatıldığı “Yeniden Keşfet” tanıtım etkinliği kapsamında Antalya’da düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, “Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununun çözümü konusunda nasıl arzu ederse biz de o şekilde Bakü’ye destek vermeye devam edeceğiz.” dedi. Kardeş Türkiye’nin bu mesajından sonra Azerbaycan, Karabağ sorununun çözümü konusunda hangi adımları atmalı? Cebhe.info’ya konuşan siyaset bilimci Fikret Sadıkov, Türkiye’nin, Dışişleri Bakanı aracılığıyla Azerbaycan ne zaman güç yoluyla topraklarını kurtarmak, toprak bütünlüğünü sağlamak isterse çeşitli düzeylerde elinden geleni yapacağını söylemek istediğini kaydetti. Siyaset bilimci sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeş Türkiye her zaman bizim yanımızda olmuştur ve Azerbaycan bunu takdir ediyor. Bu bir gerçek. Türk yetkililer, konuşmalarında Karabağ konusundan bahsederek bunu özellikle vurgulamışlardır. Çavuşoğlu da bu konuya bir kez daha değinerek gündeme getirdi. Bu, Türkiye’nin hem siyasi hem de uluslararası alanda bizi her zaman desteklediği anlamına geliyor. Türkiye’nin de Ermenistan’la hiçbir ilişkisi olmadığını ve sınırlarını kapattığını biliyoruz. Çavuşoğlu’nun açıklamalarının, hemen yarın savaşa başlamak anlamına geldiğini zannetmiyorum. Bu tutumun, Çavuşoğlu’nun kararlı, ilkeli ve Türkiye ile müttefikliğimizi yansıtan tutumu olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Karabağ için savaşmayacak ancak bu konuda Azerbaycan’ı çeşitli şekillerde destekleyecek. Azerbaycan, bu konuda kendisi girişimde bulunmalıdır. Çünkü bu öncelikle Ermenistan-Türkiye ilişkileri değil, AzerbaycanErmenistan ilişkileridir. Yani biz girişimde bulunmalı ve başlamalıyız ki Türkiye de destekleyebilsin. Biz bu konuda herhangi bir adım atarsak kardeş Türkiye de yanımızda olacaktır. Türkiye ile askeri-teknik iş birliğimiz de üst düzeyde. Bu destek artık açıklamalar düzeyinde değil, pratik adımlar düzeyinde olacak. Ancak bir kez daha söylüyorum, her durumda girişimin bizden gelmesi gerekiyor.” Akar: Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis arasındaki telefon görüşmesiyle ilgili değerlendirmede bulunan siyaset bilimci Vugar Ziferoğlu, “Yunanistan Türkiye ile uzlaşmaya çalışıyor. Atina, savaşın şu anki durumda kimseye fayda sağlamayacağının farkında. Bu nedenle Rusya’nın, arabulucu olarak Türkiye ile müzakereler yapmasını istiyor.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin gerek Akdeniz’in doğusunda gerekse Libya’da yürüttüğü başarılı dış politika ve siyasi manevraların Yunan tarafını ciddi bir şekilde rahatsız ettiğini vurgulayan Ziferoğlu, “Lavrov ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı arasındaki telefon görüşmesi, Yunanlıların Türkleri Ruslara şikayet etmesinden başka bir şey değil. Yunanistan, Türkiye’yi doğrudan değil Güney Kıbrıs Rum Kesimi üzerinden şikayet ediyor. Çünkü Yunanistan’ın doğrudan şikayet etmesi imajına zarar verebilir. Bu durumda Yunanistan, Türkiye karşısında zayıf olduğunu itiraf etmiş olur.” dedi. Yunanistan’ın, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Libya’daki üstünlüğünü kabullenemediğini düşündüğünü bildiren siyaset bilimci, sözlerine şöyle devam etti: “Yunanistan, Türkiye’nin hem Akdeniz’in doğusunda hem de Libya’da yaşanan süreçlere aktif katılımını yakından takip ediyor. Aslında son aylarda Yunanistan’ın Türkiye karşıtı açıklamalarda bulunması, hatta savaş ile tehdit etmesi anlaşılır bir durum. Birincisi, Türkiye’nin Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarına başlaması ve bu yönde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile iş birliği yapması, Yunanlıları rahatsız eden ilk adım oldu. Çünkü Yunanistan, hala adanın ve kıyı şeridinin onlara ait olduğunu düşünüyor. Ancak gerçek şu ki adada iki devlet var ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi Yunanistan için neyse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de Türkiye için odur. İkincisi, Türkiye’nin Libya’da Sarrac hükümeti ile sağladığı anlaşma, Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasındaki deniz sınırını kapatıyor. Mesele şu ki Sarrac hükümeti, yasal deniz sınırlarının bir kısmını Türkiye’ye taviz vermiştir. Bunun karşılığında Türkler, gerek Hafter’e  karşı mücadelede gerekse zaferden sonra Libya’nın yeniden yapılanmasında Sarrac hükümetine destek olacak. Yunanistan, bu anlaşmayı Rum Kesimi’nin ablukaya alınması ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki üstünlüğünü sağlaması olarak değerlendiriyor.” Yunanistan’ın, Rusya faktörünü gündeme getirmek suretiyle Türkiye’nin bölgede bazı tavizler vermesi için çaba gösterdiğine dikkati çeken Ziferoğlu, “Yunanistan, Rusya aracılığıyla Türkiye ile uzlaşmaya veya Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini yavaşlatmaya çalışıyor. Basitçe söylemek gerekirse Yunanlılar Ruslara, ‘Benim Türkiye’ye gücüm yetmiyor, sen konuş onunla’ diyor.” ifadelerini kullandı.

 1. Yorum & Analiz

2011’de Muammer Kaddafi döneminin sona ermesinin ardından iç karışıklıklardan kurtulamayan Libya’da son günlerde önemli gelişmeler yaşanıyor. Afrika’nın, Avrupa’ya İtalya üzerinden açılan kapısı olmasının yanı sıra Doğu Akdeniz’deki konumu ve petrol yatakları ülkenin stratejik önemini arttırıyor. Müdahaleci devletlerin sayısı da stratejik önemiyle birlikte doğru orantılı olarak artıyor. Fransa, Mısır, BAE ve Rusya gibi ülkeler çıkarları sebebiyle bölgede istikrar bozucu faaliyetlerine devam ediyor, Darbeci Halife Hafter ve güçlerini destekleyerek uluslararası hukuku ayaklar altına alıyorlar. Türkiye ise Birleşmiş Milletler nezdinde tanınmış tek hükümet olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin çağrısıyla bölgede varlık gösteriyor. UMH’nin, Türkiye desteğiyle, Trablus kuşatmasını dağıtıp, ülkenin batısındaki sınırlarda kontrol sağlamasının ardından Sirte bölgesine doğru ilerlemesi Hafter yanlısı ülkeleri telaşa düşürmüş durumda. Darbeyle iktidara gelmiş bir diğer aktör olan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin önce acil ateşkes ardından da Libya’ya müdahale tehdidi bu telaşın yol açtığı, inandırıcılıktan uzak blöflerden başka bir şey değildir. Demokrasi ve medeniyet söz konusu olunca en çok sesi çıkan ancak realitede darbelerin karşısında durmak gibi prensiplere sahip olmayan ülkelerin aksine Türkiye, bölgede istikrarın temini ve Libyalıların güvenliği için bulunmaya devam edecek, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklemeyi sürdürecektir.

BANDIRMA GERÇEK/21-06-2020/ İLETİŞİM BŞK ÇANAKKALE BÖLGE