Kim Kazanacak? Halkın Değişim İradesi Mi, Yoksa..

Gerçekten; halkın "değişim iradesi" mi, yoksa yine "değişim istismarcıları" mı kazanacak?

Yükselen dalgalara ve esen rüzgarlara göre çeşitli kıvrak hareketlerle yerine göre zıplayarak ters taklalar atarak, yerine göre bir aşağı bir yukarı  ve  bazen de kendi etrafında hızlı dönüşlerle, ne yapıp edip  rüzgarı arkalarına alarak, yükselen dalgaların eteklerine veya en üst noktalarına yükselebilirler...
  Yükselen dalgaları ve rüzgarları önceden hissetmekte ve ona göre konum almakta inanılmaz yeteneklidirler. Öyle ki, sağdan esti mi sağa, soldan esti mi sola,  hangi yönden eserse essin,  hakim rüzgarlara  kolaylıkla uyum sağlayabilirler. Tıpkı bir fırıldak gibi, esen rüzgara göre yön değiştirebilirler. Kendine uygun bir dalganın yaklaştığını anladıkları an,  alttan üstten yandan girerek,  ne yapıp edip o  dalganın taa içinden  ya da ucundan kenarından kendilerine bir yer bulabilirler. Adeta bir ip cambazı gibi denge ve  zamanlama ustalarıdır.
Küçüklü büyüklü ZÜBÜKLER ...
Ne ilgisi var?... diyenler için ek açıklama: 

Yerel seçimlerden sonra hemen herkesin dilinde; değişimden yana dipten gelen dalga ve  büyük bir rüzgar...
Eğer ortada  bir DİP DALGASI, bir RÜZGAR varsa;  bir süre önceleri CHP Genel Kuruluna, ardından 31 Mart yerel seçimlerine, iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasal yaşama yansımaya başlayan bütün  bu DEĞİŞİM DALGASI, her kılığa giren, istismarcı, fırsatçı, ihaleci, siyaset tüccarı zübüklerin değil, yoksulluğa açlığa terkedilen işçilerin ve emeklilerin,  işsizliğe geleceksizliğe  sürüklenen gençlerin, yok sayılan kadınların,  Metin Akpınar Müjdat Gezen hatta Gülşen gibi sanatçıların,  Barış'lar gibi gerçek gazetecilerin,  Can Atalay'ların, Tabipler Odası, Barolar, Mühendisler  gibi demokratik kitle örgütlerinin, kayyumculuğa karşı çıkanların, Boğaziçi direnişçilerinin,  İkizdere köylülerinin, çevrecilerin, madencilerin, kargo-kurye işçilerinin,  kısacası 2013 Gezi direnişinden bu yana bedel ödeyenlerin, direnenlerin  birleşik kesintisiz bir mücadelesi  sonucudur.
Eğer şimdi ortada, aydınlıktan yana bir rüzgar, büyük bir dalga varsa, bu durum, her türlü hileye onca baskılara, cezalara,  çetelere rağmen korkuya umutsuzluğa teslim olmayan, boyun eğmeyen, mücadeleden, ülkelerinden vazgeçmeyen, dirençli, devrimci, demokrat, cumhuriyetçi, yurtsever insanların, tüm renkleriyle toplumsal muhalefetin eseridir.
Ülkemizin her yerinde, onca yılın ardından büyük bedellerle oluşmaya başlayan değişim dalgasının tepelerinde, pişkin pişkin sırıtan bazı zübükleri görünce,  haliyle, geleceğe yönelik bir kuşku beliriyor: Gerçekten; halkın "değişim iradesi" mi, yoksa yine "değişim istismarcıları" mı kazanacak?
Bunu da birleşik toplumsal muhalefet, daha geniş anlamıyla " ulusun azim ve kararı" belirleyecek.

20-04-2024/Av.Güven Subaşı/Bandırma