BANDIRMA ÖZEL HASTANESİ – DİYETİSYEN SEMİH ÇİVLİK BASIN BÜLTENİ
BAYRAMDA BESLENMEYE DİKKAT
Bandırma Özel Hastanesi Diyetisyeni Semih Çivlik yaklaşan Ramazan Bayramı ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili bir açıklamada bulundu.
Yaptığı açıklamada Çivlik “Ramazan Ayı boyunca tuttuğumuz oruç nedeniyle 17 saati bulan açlık ve öğün sayımızın 2'ye inmesi Ramazan sonrasında bizi iştahlı bir
tüketime sevk etmektedir.” Dedi. Diyetisyen Çivlik “Ramazan’ın hemen ardından gelen Ramazan Bayramı ile hazırlanan tatlılar, yemekler ile kurulan mükellef sofralar ise
ateşe körükle gidercesine bizi birtakım sağlık problemleriyle karşı kaşıya getiriyor” dedi. Özellikle kalp, diyabet (şeker hastalığı) ve tansiyon hastaları başta olmak üzere
tüm bireylerin dikkat etmesi gerektiğini belirtti.
İşte Diyetisyen Çivlik’in dikkat edilmesi konusunda dikkat çektikleri:
Bayramın ilk gününden itibaren tekrar eski sağlıklı beslenme düzenimize geçmeye özen göstermeliyiz.
En az 3 ana öğün yapmalıyız hatta başarabilirsek 3 ana, 3 ara öğün yapmalıyız. Özellikle güne hafif bir kahvaltıyla başlamamız çok önemli. Sağlıklı ve doyurucu bir
şekilde hazırlanıp tüketilen kahvaltı gün içersinde fazla ve yanlış tüketime karşı bizi koruyacaktır. Peki bu kahvaltıda neler olmalı neler olmamalı: Kızartmalar,
kavurmalar, hamur işleri, salam, sosis, sucuk gibi yağlı gıdalardan uzak durulmalı. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak zaten tatlı ikram edileceğinden kahvaltıda
şeker, bal, pekmez, tereyağ ve fazla ekmek tüketilmemeli. Süt, peynir, zeytin, yumurta ve bol domates, salatalık, yeşilbiber, maydanoz, nane, roka gibi çiğ sebzeler, ekmek
olarak tam buğday ekmeği tercih edilmeli.
Çikolata ve Tatlı Tüketiminden Kaçınmalıyız.
Tatlı tüketimini olabildiğince alt seviyelere çekmeliyiz. Gerek kendimiz için gerek ağırlayacağımız misafirler için ilk önlemi kendi mutfağımızda almalıyız. Şerbetli,
kızartılmış hamur işi tatlılar yerine sütlü, hafif, şeker oranı az ve bir o kadarda lezzetli tatlılar hazırlamayı tercih etmeliyiz. Şunu unutmamalısınız ki hamur işi tatlılar göz
doldursa da her zaman sütlü ve hafif tatlıların kendinden daha uzun süre söz ettirir. Tabi kendi mutfağımızı değiştirdiğimiz gibi misafirlikte de hafif tatlıları tadımlık
olarak tercih etmemiz gerekir. Unutmamalısınız ki ikram edilen her besinin hepsini tüketmek zorunda değilsiniz. Her zaman için ikram bol olacaktır yalnız miktarları
küçük tutmak sizin elinizde. Bu şekilde hareket etmeniz sağlığınızı korumak adına daha yerinde bir davranış olacaktır.
Su Tüketimine Dikkat Etmeliyiz
Sıcak havalara denk gelen bayram günleri ve sonrasında en az 2,5 lt su tüketimine dikkat edilmeli, bayram ziyaretleri sırasında artan çay ve kahve tüketimi aşırı
miktarlarda olduğunda çarpıntı, kalp ritim bozuklukları, mide problemlerine ve yüksek tansiyona neden olabilmektedir. Miktarlara dikkat etmemiz gerekir.
Unutulmamalıdır ki hiçbir içecek suyun yerini tutmaz.
Diyabet hastaları bayramlarda kesinlikle şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durmalıdır.
Çoğu hasta bunu önemsemez ve bir kereden bir şey olmaz diyerek tatlı tüketirler. Ancak böyle bir davranış daha sonra kalp, böbrek, göz gibi hayati organlarda hasarlara
yol açar. Diyabet sinsi bir hastalıktır ve %90 tedavisi diyettir.
Sebzeden vazgeçmemeliyiz.
Ramazan süresince tutulan oruç sindirim sistemimizin tembelleşmesine yol açmış olabilir. Herhangi bir sindirim sistemi rahatsızlığı yaşamamak için özellikle ana
öğünlerimizde mutlaka sebze bulundurmalıyız. Sebze yemeği veya salata olması ise sizin tercihiniz.
Gece Yeme Alışkanlığı Son Bulmalı
Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı şeklinde sürdürülmemelidir.
Şeker Alırken Dikkat
Tüketilmesini önermesek de bayramlarda şeker ve şekerli ürünler satın alınırken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının izni olmasına, son kullanma tarihinin
geçmemiş ve ambalajlarının bozulmamış olmasına dikkat ediniz. Açıkta satılan şekerlemelerden uzak durunuz.
Yaşam Sitili Aktivitelerimizi Aksatmamalıyız
Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan
sağlamaktadır. Bu nedenle, "yaşam stili aktiviteleri" olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven kullanma vb. gibi
aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir.
Tüm İslam Alemi’nin güzel bir bayram geçirmesini temenni eder, iyi bayramlar dilerim.
BANDIRMA ÖZEL HASTANESİ – DİYETİSYEN SEMİH ÇİVLİK- BASIN BÜLTENİ - SOİL POİNT AJANS
