Karda Yolculuk-şiir-

kar masumdur
saf temiz ve adaletli
yağmur gibi, güneş gibi, ay gibi...
bebeler de masumdur doğduğunda
temiz, saf, günahsız
severler her şeyi, herkesi
büyüdükçe öğrenirler kötüleri
büyüdükçe öğrenirler
kini, nefreti ,öfkeyi.
ve adam öldürmeyi...

neden, neden
neden temiz kalmıyor bebeler 
bir çaresi olmalı
öncelikle okumalı, öğrenmeli
eğitilmeli bebeler
beynine doldurmalı bilgiyi
yüreğine doldurmalı sevgiyi.
öğrenmeli
hoşgörüyü, anlayışı , merhameti, 
öğrenmeli bebeler insanca yaşamayı.

anneler
bebelere süt verirken
beslerken o küçük bedenleri
yüreklerine de sevgi vermeli
o küçük bedenlere öğretmeli sevmeyi
öğretmeli onlara, 
çalışmayı, başarmayı, üretmeyi.

bebeler geleceğimizdir
yarın büyüyecekler
mutlu bir toplum için
mutlu olmalı bebeler...

Sevil Ağtaş

KARDA YOLCUUK

( Aynen bu hafta yaşanan kar ve buz dolu günler gibi bir günde, yıllar önce,  Bir OTOTBÜS   seyahatimde yazdığım, şiir.

Kız kardeşim doğum yapacaktı ve yanında olmamız gerekiyordu.başka hiçbir sebeple o havada yola çıkılmazdı... )

Sabah kalktık kararsız
yola çıktık pek ansız
Yollar çabucak geçerken
kar ve soğuk buz tutturdu
yolcularda hafif korku
vardı ama çabuk geçti
çünkü manzara ve hava
öylesine hoştu...
herkes manzaraya daldı
yüksek bir dağı çıkarken
birden tekerlekler kaydı
ayy aman..
yerler olmuş cam gibi buz
şoför amca saakin ama
arabada kalmadı hız.
neyse engelleri aştı
temiz düz yola ulaştı
yola dikilmiş bakışlar
tekrar etrafta dolaştı.

masal ülkeleri kadar
büyüleyici bir güzel
dağlar, ağaçlar ve kar
nerde kuşlar, kuzular,böcekler, çiçekler...?
yalnızca dağlar ve kar birbirine eşlik eder.
yollar uzaar uzar gider.

kaldırımda bir ihtiyar
sırtında ağlayan yavru
ve üzerlerinde kar... 
eli yüzü, ayakları morarmış
neden, nereye giderler ?
hasta mı acep yavrusu ?
bu karda, bu soğukda
yayan...
yollarda neederler
daha çokmudur yolları
belki de aç karınları..
düşünürken ben bunları
onlar
kalmışlardı çook uzakda
bir yolcu otobüsü daha
yanlarından geçip gitti
bu yavru ve bu ihtiyar
yüreğimde iz bıraktı.
sonra bir molada durduk
sıcacık çay ve kömür sobasının
özlenen sıcaklığı..
derken akşam olmuştu
daha çok yolumuz vardı
yolcular tek tek uyudu
böyle durup düşünmekle 
bu yollar bitmeyecekti.
derken ben de uyumuşum.
peki sonra ne olmuştu
bilmiyorum.
yollar bitmiş 
ve otobüs de durmuştu.

SEVİL  AĞTAŞ