Muradiye Evleri Eski Güzel Günlerine Ağlıyor.

Mehmet Leventoğlu

"Bu bir hükümet politikasıydı"dedi yaşlı amcam. Yoksa buralar böyle garip kalmazdı.

Önce mektepleri kaldırdılar,çocukların olmadığı yerde hayatmı olur?  Ayarlarını bozdular bile bile kasten yaptılar. Hükümetler yaptı. Şehirlerde fabrikalara amele lazımdı. Taşımalı eğitim dediler. Bandırmaya Bursaya,Susurluğa , Balıkesir'e Istanbula gittiler .Tarlanı ekeceksin! Tarlalar boş ağlıyor, burda buğday ekilirdi ,domates, fasülye,prinç..ekeceksin herşey pahalılandı   elini tutan yok, zoraki  ektin biçtin sattığında para etmemeye başladı.. Bankalar kapımızı çaldı para yüklü kredi kartları verdiler . Tarlalar gitti. Herkesin evinde bağında inekleri vardı yem sorun bile değildi,meralar gitti. İneklerde gitti. Devlet şimdilerde veriyor Kim bakacak kim sağacak kim altını çıkaracak.  Gençler okuma bahanesiyle şehirlere gitti peşlerinden anneleri babaları biz yaşlılar kaldık buralarda .Ölenlerin yerine de kimseler gelmiyor ve evler gördüğünüz gibi kendi kendine yıkılıyor.

Susurluğa bağlı Muradiye Köyü eski köylerden. Ama asıl eski sakinler rumlar savaştan sonra  kaçan kaçmış kalanlar göç etmiş  yerlerine Bulgar göçmenleri gelmiş yerleşmişler. Üretim becerileriyle örnek çiftçilikleriyle  muhteşem bir köy olmuş. Doğanın bahşettiği muhteşem bir coğrafya. Ova var , su var tepeler var .Toprak bereketli verimli. Ama güzel günleri sona erdirecek süreç sinsice başlamtılmış. Köyden kente göç hikayesinin acı sonuçları burada da kendini göstermiş. Cennet bereketli topraklar boş bekliyor bekletiliyor.

Yakın zamanlara kadar 350 hane olan köy bugün 150 haneye kadar düşmüş. Yine de canlı kahvelerimiz var bakkalımız var ne ararsan var.Eskiden mandıralar süthaneler çokmuş burda bu yüzden köyün eski adı Mandır. Sonradan Muradiye olmuş. Gençler şehirlere yerleşmişte ara sıra  geri gelip baba ocağına bakan yok derece  azalmış. Güzelim okul kapalı.Taşımalı eğitimle Göbel'e Susurluğa gidiliyor.

Bu nedenle eski kerpiç evler zamanın tahribatına dayanamamış yıkılmaya yüz tutmuş.Çoğuda hali hazırda virane.

Köyden kente göçüşte araziler zengin prinç ağalarının eline geçmiş durumda ovada durum böyle tepelerde bayırlarda kısmen elde kalan yerler var. Muradiye henüz teslim olmamış direniyor ama komşu köyler Haydar,Çamlı Tepecik 'te Grafa da kimseler yok adeta in cin top oynuyor. Gündüzvakti bile ortalıkta kimseler göremezsiniz. Köylerin Alameti Farikası kahveler bile kapalı!.Bunu hayal bile edemezdik ama oldu. Çiftçilik terkedilmiş. Genç çok az yaşlılar kalıyor Muradiye de. Kalanlar az da olsa hayvancılık yapıyor bir kısmı da arkalarından hüzünle bakan tarlaların arasından geçen asfalt yoldan fabrikalara çalışmaya gidiyor . Bu bereketli topraklar için nice kanlar dökülmüş ama şimdi kendi rızamızla parayı bastıran yabancılara satılacak kaçarı yok.

"Seçim zamanı şimdi.Siyasilerden eskileri köyleri sever .Eskilerde güzel olurdu seçim zamanları. Ortalık şenliklenir, bir parti bir kahve bir parti diğer kahve çekişme olurdu, güzel günlerdi ağalar adaylar gelirler konuşulur alkışlanır giderlerdi diyor Muradiyeli adı bende saklı  yaşlı amcam devam ediyor  şimdilerde yine geliyorlar ama asıl derdimize dokunan yok sanki ortada çiftçi kalmış gibi köylere yatırımlardan bahsediyorlar önce insanımız getirin bakalım okulumuzu sağlık ocağımızı getirin bilen yokki ..kendi kendilerine konuşuyor kendilerine alkış tutuyorlar ellerinde yeni makinalar  kendilerini çekiyorlar tuhaf işler"

BANDIRMA GERÇEK - 07-03-2019- foto HAYRETTİN İLDAM -EDİT MEHMET LEVENTOĞLU