Bandırma Gazeteciler Cemiyeti Ünlü Spor Yazarlarını Bandırma'da Buluşturdu

 

Barış Manço Kültür Merkezi'nde, Bandırma Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Balıkesir temsilcisi Önder Balıkçı moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye konuk olarak  Attila Gökçe, Ahmet Çakır, Melih Gümüşbıçak ve Fatih Kuşçu katıldı. Söyleşiye katılım yoğun olurken özellikle  bir spor söyleşisinde bayan izleyicilerin katılım sayısın yüksek olduğu görüldü.  "Tutkumuz Spor" ana başlıklı söyleşide  konuşmacılar sporun evrensel değerleri üzerinde düşüncelerini ifade ettiler.

Bandırma Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği "Tutkumuz Spor" konulu söyleşi Bandırma Barış Manço Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Gazeteci Önder Balıkçı'nın moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye Spor medyasının usta yorumcuları ve spor yazarlarından Attila Gökçe, Ahmet Çakır, Melih Gümüşbıçak ve spor programı sunucusu Fatih Kuşçu’nun konuk oldu. 

Özellikle bayan konukların yoğun olduğu söyleşide ilk konuşmayı yapan ,Atilla Gökçe, konuşmasında, sporun evrensel bir barış dili olduğunu sporun temelinin ahlaka dayalı olduğunu ifade eden Gökçe, sporcunun rakibine karşı saygı duyması gerektiğini söyledi. Gökçe konuşmasının devamında "Renklerin farklılığı olacaktır. Renkler masum ve güzeldir. Güzellikleri de başka renklerin yanında ancak ayırt edilerek hissedilir. Dünya tek mavi olsaydı, tek yeşil olsaydı ve beyaz olsaydı herhalde çok keyifli bir yer olmazdı. Spor dünyası da renklerin buluştuğu ve kuralların önceden belirlenmiş bir rekabete tutuştuğu bir dünyadır" dedi.
Türkiye'de özellikle lisanslı sporcu sayısının acınacak şekilde düşük olduğuna yönelik tespitini dile getiren konuşmacı Ahmet Çakır  Türkiye'de, Avrupa ülkelerine göre kıyaslanamayacak kadar az lisanslı sporcu olduğunu ifade ederek  şunları kaydetti: " Az önce sayın kaymakam söyledi. Bandırma’da 1800 lisanslı sporcu varmış bu iyi bir sayı. Çünkü Türkiye’nin bu konuda çok ciddi bir sorunu var. Yani var olan lisanslı sporcu sayısını çok fazla arttırmak gerekiyor.Türkiye’nin bir spor seferberliğine ihtiyacı var. Bu spor seferberliğinin olumlu sonuçlarını demokrasimizin gelişmesine kadar vardırabiliriz 6 milyon nüfusu bulunan İstanbul'da sadece bin 118 lisanslı sporcumuz var. Türkiye'de ise lisanslı sporcu sayısı gerçek verilere göre belli değil. Ama nüfusumuza göre çok az olduğu ortada. 80 milyonluk Almanya'daki lisanslı sporcu sayısı 24 milyon. Diğer Avrupa ülkelerindeki lisanslı sporcu sayısı da bizimle kıyaslanmayacak kadar yüksek. Ülkemizde spor seferberliğine ihtiyaç var. Herkes spor yapmalı. Yürüyüş bile önemli spordur. Hatta satranç bile spor kabul ediliyor. Biz, spor bilincinden uzağız." diye konuştu.
Sporun herkes için ortak bir payda olduğuna işaret eden  Semih Gümüşbıçak  konuşmasında Spor dünyasında özellikle futbolda taraftar gruplarının gerçekleştirdiği olumsuzluklar üzerine passolig'in süreçteki durumunu yorumlarken cezaların caydırıcı özelliğinden bahsederken Avrupa'dan özellikle İngiltere'den verdiği  örneklerle   cezaların kişisel oması gerektiğini ve suç işleyenin mutlaka  karşılığını alması gerektiğini sorunların ancak bu şekilde çözülececeğini ifade etti. Gümüşbıçak "İçinde bulunduğumuz bu kültür merkezinde hepimizin ortak bir yönü var. Bunu görmek için bunu hissetmek için çok dikkatli gözlemci olmaya gerek yok. Bizler zaten hayatımız boyunca hem tutkumuz olduğu için hem de mesleklerimiz olduğu için bu işten bir de rızkımızı sağlıyoruz. Bizim ülkemizde her ne kadar spor dendiği zaman akla ilk gelen branş futbol olsa da bunu değiştirebilecek yeni çocuklar yetiştirmek gerekiyor. Bunun da en önemli dayanağı bu çocukları yetiştirmeye en önemli kişiler annelerdir. Özellikle burada ben annelerimizi görünce kendilerinin de aramızda görünce hem şaşırdım hem de çok memnun oldum. Bu dört kişi çeşitli zamanlarda çeşitli illerde çeşitli panellere katılıyorlar. Ben ilk kez bu kadar çok çocukları ile birlikte salona gelip bizlerle birlikte söyleşiye katılan hanımefendileri gördüm onun için sizlerin karşısında saygı ile eğiliyorum" şeklinde konuştu.
Spor programı sunucusu Fatih Kuşçu, "Benim büyüdüğüm yaşların isimleri Beckenbauer ’lar, Rainer Bonhoff’lar ve Alessandro Altobelli gibi yıldıxzların  üzerinden sporla buluşan isimlerden biriydim ben de. Ama benim kahramanlarım bununla da sınırlı kalmadı. O zamanlar tek televizyon TRT’nin olimpik sporlar, olimpiyatlar, amatör sporlar yayınlarını ağırlıklı olduğu yıllardı ve benim için de kahramanlardan biri de onları da aktaranlardan biri de rahmetli Kenan Onuk’tu" şeklinde konuştu.
Konuşmalarının ardından dinleyicilerden gelen soruların yanıtlandığı söyleşiden sonra  ünlü spor yazarlarına ve spor yorumcusuna protokol tarafından  Bandırma Vapuru maketi hediye edilirken spor yazarı Atilla Gökçe'nin "Ah o gemide bende olsaydım " sözü geceye damga vurdu.

BG HABER.-MLEVENTOĞLU