Poşete Güzelleme...

GÜZEL ÜLKEMİN, GÜZEL İNSANLARINA GÜZELLEME..
Platon der ki; 
“Doğruluğun ve eğriliğin kendini açık etmesi için toplumsal bir düzlemeye  ihtiyaç var; çünkü bir adada yalnız yaşayan biri için doğruluk eğrilik bir anlam ifade etmez gibi görünüyor.”

Bu teoremden yola çıkarak şöyle bir varsayımsal da bulunabiliriz.
Devletin aklı var mıdır?..
Bireysel oluşumun çatı örgütlenmesi devletin aklı olmalıdır..

Şimdi çok basit şekilde ulus olmanın gücünü ve devleti yönetmenin aklını yada neden akıl olmadığını bugün ki düzlemde konuşalım..
1.) Sınıfsal olarak örgütlenemeyen proleterya (İşçi,emekçi,köylü)
2.) Devlete yanlış yaptığında doğruluk için direnen STK'lar (Emek örgütleri,sendikalar vs.)
Konuyu özetlersek,
Elektrik,doğalgaz,akaryakıt vs. pek çoğumuzu doğrudan ilgilendiren ve yaşam kalitemizi düşüren %40 ile % 88 arasında değişen zamlar varken 
(Dileyen, 2018 yılı içerisinde gelen elektrik,doğalgaz,akaryakıt zamlarının kümülatif ortalamasını yada geçmediğimiz köprü ve yol geçiş ücretlerine yapılan zamların ortalamasını alabilir) 
ayrıca yukarıda ki rakamlar hayatımızı ve alınterlerimizi çalarken % 26 asgari ücrete yapılan zamlara (oysa ki asgari ücrete yapılan son zamı dolar bazında değerlersek 100 dolar eksik maaş alıyoruz) oranla daha fakirleşip sesimiz çıkmıyor STK, Sendikal vs. örgütlenemiyoruz.
Ama aynı sistemin dayatması olan marketler kendi reklamını yapan poşetleri parayla satmasına bireysel ve bilinçsiz tepkime veriyoruz, toplum örgütlü değilse kapitalizm ve araçları halkın gazını almak için hemen çözüm üretir.
Nasıl mı?
Marketlerin önünde 10 kuruşa poşet satan aracıları peydahlar ve senin 15 kuruşluk gazını alır...
Sen mutlu olduğunu sanırsın..
Oysa ki korsakoff yapılan beyninle şunu dahi sormazsın
Bana 25 kuruşa sattığın poşetler madem doğaya zararlı bu güne kadar benden 5 kuruşa neden geri dönüşüm olarak almadın?.. yada 25 kuruşa geri alacakmısın?..
Neden pet şişelerden suyu içirip, plastik tabaklardan yemek yediriyorsun?..
Israrla nükleer santral yapmak istiyorsun?..
Derelere hes'lerle kurutuyorsun?.. 
Dağları, Madencilere ruhsat vererek siyanürle zehirliyorsun
Havalimanı ve yol yapmak için oksijen kaynakları olan ağaçları keserek ekolojik dengeyi ve hayvan geçiş yollarını yok ediyorsun?..
Neden kimyasal ilaç ve gübre  satışına izin vererek doğamı,toprağımı zehirliyorsun?..
Neden hiprit tohumun satışına izin vererek,   gdo'lu ürünleri bana yedirmek istiyorsun?..
Köylün yetiştirdiği pancar şekerinden doğal şeker üreten Şeker fabrikalarını satıp, kendi halkına cargil'den yapay şeker yediriyorsun..
Son söz;
Neden, neden, neden diye sorgulamak yerine, bilinçlenerek,örgütlenerek neler yapabileceğimizin vakti gelmedi mi?..
Vesselam
Ozan Ozanca