Ülkü Ocakları Eski Başkanları Bandırma'da Buluştu

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları Bandırma'da buluştu. Bandırma Barış Manço Kültür Merkezinde düzenlenen “ Ülkücü Tavır Hayır “ isimli toplantıya MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya, Eski Ülkü Ocakları başkanlarından Azmi Karamahmutoğlu, Hakan Ünser ,Suat Başaran konuşmacı olarak katıldılar.

MHP Muhalif kanatta yer alan eski başkanlar  referandumla ilgili görüşlerini açıklayan  toplantıları çerçevesinde  Bandırma CHP 'li Bandırma Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa Bandırmalı vatandaşlar tarafından yoğun  ilgi gösterildi.

İlk olarak konuşan Hakan Ünser, bu anayasa değişikliği ile 6 bin anayasa maddesinde değişiklik yapılacağını belirterek “ Ülkemizde bu süreç de adını koyamadığımız bir deformasyon yaşıyoruz. Eski Ülkü Ocakları Başkanları olarak buna karşı duruş sergiliyoruz. Her ülkücü fikrini serbestçe söyleme hakkına sahip olduğunu ifade ederek bir bildiri yayınladık. Bu anayasa teklifinin hem içeriği hem de zamanlaması yanlıştır. Bu değişiklik ile ekonomik sıkıntılar bitecek mi? İşsizlik ve terör sona erecek mi? Aksine PKK’nın yıllardan bu yana hedeflediği federatif bölünmenin önü açılacak. Türkiye’nin geleceği bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilemez. Bu süreç ile ne yazık ki, MHP’yi Ak Parti içinde yok etmeye çalışıyorlar. Bizim de buna sessiz kalmamızı istiyorlar. Ancak ülkücüler buna asla izin vermeyeceklerdir. MHP bir tabela değil ideolojisi olan bir partidir.”dedi.

 Suat Başaran  Konuşmasında “ aslında fiili durumu anayasaya uydurmaları gerekiyordu. Bunlar tam tersini yapıyorlar. AK Parti açıkça anayasayı ihlal ediyor. Bunu saklamadan da her yerde söylüyorlar. Referandumda halkın önüne Evet ya da Hayır diye iki seçenek sundular. Ancak hayır derseniz vatan hainisiniz diyorlar. O zaman hayır seçeneğini niye halka sunuyorsunuz. Ülkede Evet demek baş tacı yapılırken hayır diyenlere ise vatan haini damgası yapıştırılıyor.
Bu süreç ile ülkücü camiada bir bölünme olduğu görüntüsü yaratılmak istense de herkes şunu iyi bilsin ki ülkücü camia % 90 Hayır diyor. Tepedeki küçük bir çatlak oluşsa da en kısa sürede ülkücüler bu çatlağı onaracaklardır. Bize lider, teşkilat ve doktrin diyenler şimdi teşkilatı ve doktrini görmezden geliyorlar. Lider teşkilat ve doktrini asla yok sayamaz. MHP olarak son seçim beyannamemizde açıkça parlamenter sistemi savunduğumuzu beyan ettik. Bu sisteme bağlı kalacağımızın sözünü halka vermişken, şimdi nasıl evet deriz.”diye konuştu.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu konuşmasında ” Karşımızda milyon dolarlık havuz medyası var. Bütün yazılı ve görsel medyada evetciler konuşurken Hayır diyenlere ise bu şans verilmiyor. Devletin parasıyla meydanlarda Cumhurbaşkanı evet oyu istiyor. Bizi derdimiz anayasal düzene ve Atatürk Cumhuriyetine sahip çıkmaktır. Milli ve Üniter Devleti korumaya çalışıyoruz. Bu anayasa değişikliği ile Üniter devlet yapısı değiştirilmek isteniyor. PKK’nın istediği Federatif bir yapı kurmanın peşine düşmüşler. Biz buna asla izin vermeyiz.
Ülke Suriye ve Irak’ta bir savaşın içindeyken, Ege Adaları Yunan işgali altındayken, Kıbrıs elimizden giderken birileri anayasayı değiştirme derdine düştüler. İlginçtir ki FETÖ soruşturmalarında sıra siyasilere geldiği noktada bu anayasa değişikliği gündeme geldi. Unutmayın ki bu anayasa değişikliğini TBMM’de baylock kullanan 80 milletvekili ile geçirdiler. Anayasa değişikliği le bu FETÖ’cüleri kurtarmaya çalışıyorlar. Ama bizle FETÖ’cü değiliz. Bizi esir alamazsınız. “ ifadesini kullandı.

Toplantıda son olarak konuşan  MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya'16 Nisan'da yapılacak referandumda 'hayır' diyen vatandaşları 'hain' olarak gösterenlere çok sert tepki gösterdi. Kaya konuşmasında  " Sizlerle buluşma  imkanı veren bu mekanı sağlayan bu güzel organizasyonu tertip eden tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum Bizler eski Ülkü Ocakları Başkanları olarak yollara düştük.İnandığımız değerler doğrultusunda tüm vatandaşlarımızla paylaşmanın gayreti içindeyiz. Ama nelerle karşılaşıyoruz..Sivas'ta Ticaret Odası v e çok sayıda Düğün Salonu toplantı başvurumuzu kabul edemedi. Evvelsi gün Sivas'taydık. Valilik toplantı için izin veriyor ama önce Ticaret Odası bu toplantıyı yapamayacağımızı söyledi. Sonra tam 8 tane düğün salonu ile anlaşıldı. Düğün salonlarıyla arkadaşlarımız anlaşıyorlar. Bir 15-20 dakika sonra birileri geliyor işte diyorlar ki 'camınız çerçeveniz kırılır, başınıza bir şey gelir" biraz sonra düğün salonu sahibi arkadaşlarımızı arıyor diyor ki "kusura bakmayın burada bu toplantıyı yapamayacağız.Arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi bu toplantıyı bizler devletin imkanlarıyla değil kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Biz Sivas'ta toplantımızı en son yiğit bir Türk kadını olan, Türk kadınının çay bahçesinde yapmak durumunda kaldık.Değerli arkadaşlar bu şartlar altında bu 'hayır' kampanyasını yürütmeye çalışıyoruz. Bir teklif geldi önümüze. TBMM'de bir milletvekili olarak, en azından kendi hareketimiz açısından söyleyeyim, bu değişiklik teklifi daha doğrusu bu fiili durumun hukukileştirilmesi cümlesi adı altında başlatılan bu süreci ben MHP'nin Milletvekili olarak bunu medyadan öğrendim. İktidar partisinin vekilleri de yine televizyonlarda görmüşsünüzdür, gazetelerde okumuşsunuzdur boş kağıtların altına imza atmak suretiyle, ne olduğunu bilmedikleri bir Anayasa değişiklik teklifinin altına imza atmak suretiyle bu Anayasa değişiklik teklifini Türkiye'nin önüne getirdiler. Doğal olarak iki alternatif var ya 'evet' ya 'hayır' diyeceksiniz. Şimdi baştan bir kampanya başladı. Bu 'hayır' diyenler terör örgütleri de 'hayır' diyor, bu değişiklik teklifine 'hayır' demek teröristlerle eş anlamlı olmak, teröristlerle beraber hareket etmek ya da terörist olmak gibi bir takım nitelendirmelerle yaftalanmaya çalışılıyor. 

En azından biz kendimiz açısından söyleyebiliriz Ülkücüler olarak, Türk milliyetçileri olarak bizim ömrümüz bütün mücadele hayatımız boyunca devletimize, milletimize kast eden terör örgütleriyle mücadeleyle geçmiştir. Bizim geçmişimizde, tarihimizde teröristlerle yol arkadaşlığı yapmak gibi bir ayıp yoktur. Daha düne kadar Oslo'da pazarlık yapanlar, Habur'da teröristlere çadır mahkemeler kuranlar, Kandil'le İmralı arasında posta hatları kuranlar, bugün FETÖ terör örgütü dedikleri yapıya devletin en mahrem yerlerini makamlarını mevkilerini teslim edenler, IŞİD'in yeşerip gelişmesi için her türlü imkanı hazırlayanlar, Ankara'da Hacı Bayram Camiisi, İstanbul'da varoşlardaki çeşitli camilerin çerçevesinde bundan 1 sene önce IŞİD'çiler eleman topluyordu. Büroları vardı. Dolayısıyla arkadaşlar biz bilmeyiz teröristlerle beraber olmayı, hareket etmeyi. Teröristlerle kimin geçmişte bir olduğu, kimin masalar kurup pazarlıklar yaptığını Türk milleti çok yakından biliyor. Onun için herkes haddini bilsin, söylemlerine dikkat etsin." dedi.

Kaya konuşmasının devamında " Değerli arkadaşlar bizim ömrümüz her türlü mücadeleyle geçmiştir. Teröristlerle yol arkadaşlığı gibi bir ayıbımız yoktur. Fetö'cü denen yapıya devleti temsil edenler. Bir sene önce camilerimizde İŞİD çilerin büroları vardı. Kimin pazarlık yaptığını herkes biliyor. Ülkücüler olarak Türk Milliyetçileri olarak, bizim ömrümüz bütün mücadele hayatımız boyunca devletimize, milletimize kast eden her türlü terör örgütleriyle mücadele ile geçmiştir. Teröristlerle bizim geçmişimizde, bizim tarihimizde teröristlerle yol arkadaşlığı yapmak gibi bir ayıp yoktur. Daha düne kadar Oslo’ da pazarlık yapanlar, Habur da teröristlere çadır mahkemeler kuranlar, kandille İmralı arasında posta hatları kuranlar bugün FETO’ cu örgüt denilen yapıya devletin en mahrem yerlerini, mahkemelerini mevkilerini teslim edenler, İşid’ in yeşerip gelişmesi için, her türlü imkânı sağlayanlar. Biz bilmeyiz teröristlerle hareket etmeyi teröristlerle geçmişte kimin bir olduğunu kimin masalar kurup, kimin pazarlıklar yaptığını Türk Milleti çok yakından biliyor. Türkiye ‘de bu itamın yakıştırılmayacağı bir camia varsa o da ülkücülerdir"dedi.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları Suat Başaran ve Hakan Ünser'inde birer konuşma yaptıkları Toplantı sonrası  ortak hazırlanan manifestoda;şu açıklamalar yapıldı.

“Getirilen Anayasa değişikliği ile, Parlamenter sistemin birtakım olumsuzluklarını gerekçe göstererek sorunları daha da derinleştirecek, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracak, dünyada örneği olmayan bir sistemi getirmek istiyorlar. Yürütme tek adamın elinde olsun istiyorlar. Bu tek adam tarafsız olmasın, partisinin başında bulunsun ve yasamayı da o belirlesin istiyorlar. Bu tek adam tarafsız olmasın ama eski anayasamızın “tarafsız” cumhurbaşkanına tanıdığı Anayasa Mahkemesi üyelerini ve rektörleri atama yetkilerini kullansın istiyorlar. Bu tek adam dilediğinde TBMM’yi feshedebilsin istiyorlar. Bu tek adam ülkeyi kararnamelerle yönetsin hatta OHAL ilan edip insan hak ve hürriyetlerini bile askıya alabilsin istiyorlar. Bu tek adam ülkenin idari teşkilat yapısını tek başına değiştirebilsin istiyorlar. Bu tek adam milletin seçmediği sadece kendisinin takdir ettiği sayıları belirsiz başkan yardımcılarına ülkeyi vekâleten yönettirebilsin istiyorlar. Bu tek adam bütün üst düzey bürokratları tek başına seçsin ve atasın, Meclis’in onayına da gerek duymasın istiyorlar. Bu tek adam uluslararası antlaşmaları yapsın istiyorlar. Bu tek adam, bütçesi Meclis’te kabul edilmese bile, eski bütçesini arttırarak kullanabilsin istiyorlar. Bu tek adam yargıyı belirlesin, kendisi ile kendi seçeceği yardımcı ve bakanların yargılanmaları da ömür boyu imkânsız olsun istiyorlar. Getirmek istedikleri bu sisteme de utanmadan Türk Tipi yakıştırması yapıyorlar. “Sizin neyiniz Türk tipi ki, başkanlığınız da Türk tipi olsun?”
“Türk Milleti, egemenliğin bir kişiden alınıp millete verilmesi için ödenen bedelleri unutmamalıdır. Türk milletinin egemenliğine sahip çıkması ve çocuklarına özgür bir gelecek bırakabilmesi için şimdi “Hayır” demesi yetecek, geç kalınması durumunda ise çok daha fazlası bile yetmeyecektir. Karakterinde tarafsızlık olmadığını söyleyenler ve “Cumhurbaşkanı tek adam olacak” diyenler, milletin tek adamdan büyük olduğunu anlasınlar diye, bizler, ülkücü tavrımız gereği referandumda “hayır” diyeceğiz. Yürekten bağlı olduğumuz ve ondan ayrı bir gelecek düşünmediğimiz aziz Türk milletinin de “Hayır” demesini istiyoruz. Biliyor ve bildiriyoruz ki: Şimdi “Hayır” demezsek, bir daha hiç diyemeyebiliriz, bizler Ülkücü Tavır göstererek bu anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz.” Dediler.
Bu Manifesto da imzası olanlar;
Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanları,
Atila Kaya, Müsavat Dervişoğlu, Suat Başaran, Ulvi Batu, İrfan Özcan, Azmi Karamahmutoğlu, Hakan Ünser, Alişan Satılmış, Harun Öztürk, Servet Avcı
Bandırma Ülkü Ocakları, eski Başkanları,
Bünyamin Elmacı, Faruk Tan, Cavit Çakmak, Kenan Can, Engin Türkal, Erol Yüken, Ali Akar, Taner Erden, Özhan Batur, Tuncay Ünlüer, Tamer Deniz
Milliyetçi Hareket Partisi Bandırma eski ilçe başkanları,
Salih Ateş, Ali Ertaş, Fevzi Özüak, Suner Duman, Enver Çangal, Adnan Tuksal, Mülkü İnci, Karani Erkul, Hakan Güzel
Milliyetçi Hareket Partisi Bandırma eski yönetim kurulu üyeleri,
Nevzat Özkan, Sıddık Çınar, Mehmet Uçar, Mehmet Erbay, Celil Uça, İbrahim Özbeyli, Mücahit Şen, İbrahim Vural, Ahmet Öztürk, Aydan Biçer, Ayhan Gürel, Ufuk Batur, Levent Türkmen, Ramazan Duman, Seydi Gürsel, Metin Çimen, Muammer Varlık, Tufan Mutlu, Kürşat Sancak, Emin Vurgun, Eyüp Ünsal, Numan Çalışkan, Yıldırım Ayaz, Atilla Turhan, Ömür Makineci, Ali Akar, Tuncay Kokmaz, Ercan Yağcı,
Milliyetçi Hareket Partisi Bandırma eski kadın kolları başkanları, Sabahat Ünsal, Zeynep Vural, Bircan Turhan, Zeliha Gürel, Gülgün Duman, Milliyetçi Hareket Partisi Bandırma eski kadın kolları yönetim kurulu, Nezihe Ayaz, Güzide Erden, Seval İnci, Öznur Tuksal, Seçil Makinacı, Aylin Kaypak Taşkın, Çiğdem Kılıç, Gülsen Kır, Gülfem Özkan, Sefanur Saltık, Zülfiye Öztürk, MHP eski milletvekili adayı Adnan Tuksal, MHP eski milletvekili adayı Atilla Turhan MHP eski milletvekili adayı Ömer Saatçi.

Haber - Foto   Ramazan Narin