Alev Akbaba "Kadına Şiddet Politktir"

Bandırma Emekçi Kadın Platformu bileşenleri 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve dayanışma gününde yürüyüş gerçekleştirdi.

Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı sokaklardayız!

Bandırma Emekçi Kadın Platformunun 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü çağrısıyla  Sevgi Yolu  başında toplanarak başlayan  ve Cumhuriyet Meydanında sona eren farkındalık eyleminde  kadınlar, şiddete karşı mücadele çağrısında bulundu.

 Basın açıklaması Emekçi Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Alev Akbaba tarafından okundu. 
"Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalmakta siyasal iktidarlar, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam etmektedir diyen Alev Akbaba “Dünyada ve ülkemizde milliyetçi muhafazakâr iktidarlar, pandemiyi de fırsat bilerek kadın kimliğine dönük saldırılarını arttırmışlardır. Yasal düzenlemelerle çocuğun cinsel istismara maruz kalması durumunda somut delil aranması, evlilik yaşının düşürülerek çocuk yaşta evlikleri yasalaştırma çabaları, 5. yargı paketiyle” icra yoluyla çocuğu görme devri artık bitiyor “diyerek çıkardıkları çocuğun yararını ve kadının güvenliğini gözetmeyen değişiklikler kadın ve çocuk düşmanı uygulamalara devam etmelerinin bir sonucudur. İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı feshinden sonra şimdi de 6284 sayılı yasa gibi şiddeti önlemede etkili yasal kazanımlar hedef gösterilmekte ve eril yargının cezasızlık politikası kadına yönelik şiddetin artmasına neden olmaktadır. Bu cezasızlıktan güç ve cesaret alan erkekler “gücüm yettiği için hedef aldım” diyebilecek cürette ve biz kadınları akıl almaz yöntemlerle katletmeye devam etmektedir. Eril yargı erkekleri korurken, kadına yönelik şiddette, LGBTİ lara yönelik nefret cinayetlerinde ve çocuk istismarında cezasızlık uygulanmaya devam etmektedir. Erkeklerin uyguladığı her türlü şiddete cezasızlık ile kadınlara yönelik şiddet desteklenirken, kadınların kendi hayatlarını savunması en ağır biçimde cezalandırılmaktadır.”
Açıklamasına biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz şeklinde devam eden Dönem sözcüsü Akbaba “Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ”kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir” ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer. İktidarların şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer.
Yaşadığımız bu deneyimler haklarımıza, kazanımlarımıza ve mücadelemize her zaman olduğundan daha çok sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor.
Kadınları erkeğe, sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için sokaklardayız!
Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı sokaklardayız!
Sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmak için sokaklardayız! Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı buyur ederek bize
sınır çizenlere karşı sokaklardayız!
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demek için sokaklardayız!"

25-11-2021/