GEÇMİŞ OLSUN NAMIK HAVUTÇA ! ___SUBLİMİNAL PROVAKASYON...___

 

Şimdi bu olayda benim dikkatimi çeken ; 
 

1- Bu videoyu çeken kimdi ve basına nasıl ve niçin verdi veya basın bu videoyu kimden aldı ? 
 

2- Polisin otosundan inen ve sanki kendisi NAMIK HAVUTÇA tarafından taciz edilmiş gibi feveran eden, hatta milletvekiline SEN POLİSİN DEDİĞİNİ NASIL YAPMAZSIN diye çıkışan, o anda orda biriken seyircileri kışkırtan bu hatun kişi kim ? 
 

3- Görevli polis otolarına, polis dışında ancak, tutuklananlar, gözaltına alınanlar bindirilebilinir. Henüz netleşmeyen bilgilere, duyumlarıma göre bu kişi, karakola götürülen bir vatandaş imiş! 
 

4-  Karakola götürülen bir bayan, böylesi bir trafik uygulamasında polisin aracından inip ne hakla polisleri savunuyor, polislerin bu savunuya ihtiyacı mı var veya halkı nasıl kışkırtıyor ? 
 
Namık HAVUTÇA, Balıkesir CHP Milletvekili olarak TBMM de ve kendi partisinde, önemli bir isim. Balıkesir’de de, ilgi çeken, ilgiyle takip edilen bir isim. Çünkü gerçekten çalışkan ve çünkü, gerçekten hukukçu...ADİL VE VATANSEVER… 
 
Bozcaada da başına gelen bu olayla ilgili
, anında ulusal basına, anında sosyal medyaya düşen bu haber de, suni pompalama ile yaratılan algı ; CHP Milletvekili, milletvekili olmasına güvenerek vatandaşların sırasını gasp ediyor, güya gaspı önlemeye çalışan trafik polislerine direniyor ve hukuk tanımaz biri olduğunu gösteriyor değil mi ? Orada sözde bulunan veya bulundurulan bir meçhul kişi, cep telefonuyla vekil-polis tartışmasını kameraya çekiyor, kendisi kimdir bilemem de bir başörtülü hanım da polis aracından inip Namık Havutçaya çıkışıyor ve halkı galeyana galeyana getirmeye çalışıyor ve bizim meçhul kameraman bu hatun kişinin (sanırsanız hakkı yenmiş veya taciz edilmiş) feveranlarını, kışkırtmalarını video çekimine yüklüyor ve bu kamera videosu nasıl oluyorsa, bırakın saatleri dakikalar içinde ulusal basına servis edilip, anında youtube de konulup, sosyal medyaya sunuluyor... 
 
Bu görüntüleri yayınlayan Fox TV ve CNN TV deki sunuluş biçimine baktım da, tıpkı beklediğim gibi subliminal bir algı operasyonu ile, neredeyse vatandaşın sırasını gasp eden birine, KINAMA bildirisine dönüştürmüşler. Sosyal medyada da konunun üzerine atlayan aktroller neyse de, bazı CHP li bildiğim kişilerde, yarım ağızla üzgün ve süzgün OLMAMALIYDI babında, olayın aslını neslini bilmeden bu videolara atlamışlar... Algı operasyonuna yem olmuşlar. 
 

Amenna ! Şimdi gelelim bu olayın can alıcı detaylarına ;  

Lakin, ben bütün bunları izleyip takip etikten sonra, dayanamadım ve Namık HAVUTÇA ile konuşma gereği hissettim. Kendisi de, bütün samimiyeti ile ve gelişmelerden duyduğu üzgünlük ve şaşkınlıkla, yaşadıklarını tek tek bana anlattı. 

Namık Havutça, feribot rezervasyonuyla ilgili Belediye başkanından ricada bulunmuş ve gerekli rezervasyon yapılmış veya konuyla ilgili gereken yapılmış. Bu videonun çekildiği polis tartışmasının olduğu saatte, ve olay yerinde bir FERİBOT sırası falan da yok.  

Feribotun kalkmasına saatler var ve NAMIK HAVUTÇA nın, ailesinin de içinde bulunduğu araçla, girmeye çalıştığı yer, bir otopark. Gemiye binecek araçların, park edildiği bir alan yani. Ve o esnada feribota binilmiyor ama bayram dönüşü nedeniyle hareketli bir alan. Yani Namık HAVUTÇA nın, o anda bir torpile, bir kayırmaya, bir üstün güç imtiyazına falan… ihtiyacı yok. 

Fakat, kendisinin de fark etmediği bir anda, oğlu aracın ÇAKARLARINI açmış, bu çakarlar henüz gündüz saati olduğundan, sesli de olmadığından, çok ta rahatsız edici ve dikkat çekici de değil. Milletvekilimiz bu yüzden önemsememiş bu olayı...(Kaldı ki, bu tür araçları kullanan AKP li milletvekilleri, bu ayrıcalığı her yerde ve fütursuzca kullanıyorlar.) 
Fakat, polis otosundan bir polis inmiş ve aracın başına gelmiş, arkasından da aynı araçtan bir tesettürlü hatun kişi inmiş, o da (ne arıyorsa) polisin yan tarafında, videoyu çeken de muhtemelen bir sivil ve o da oralarda bir yerde tabii.  

Polis memuru, milletvekilinden öncelikle ÇAKARLARI kapatmasını istemiş önce ve devamında, sanki bir trafik kuralı ihlal edilmiş gibi ehliyet, ruhsat, kimlik istemiş... Namık HAVUTÇA, Balıkesir milletvekili olduğunu söylemiş ve aracının önündeki etikette, bu aracın meclise kayıtlı olduğunu da göstermiş ki, polisin o etiketi görmemesi zaten mümkün değil. Ama bu etiketi gördüğü halde, plakasından anında aracı sorgulayabileceği halde, bir milletvekilinden ehliyet-ruhsat-nüfus kağıdı istenebilir mi ! Mevcut yasalar buna müsait mi ? Veya bir faşizm mi var…Ben bilmem ! Büyüklerimiz bilir !  Namık HAVUTÇA yine de, TBMM Meclis başkanlığının verdiği milletvekili kimliğini, polise veriyor.  

Ama, yine orada bir provakatör var ve polisi kışkırtıyor ve diyor ki ; o kimlikten her yerde bastırılabilir... Adeta, bir oto hırsızı yakalanmış gibi bir hava yaratılmaya çalışılmış… Poliste, bu arada nüfus cüzdanında ısrar ediyor, Namık Havutça vermeyince de, bu defa aracı bağlamak için, aracın anahtarlarını istiyor ve milletvekilini karakola davet ediyor. Yani neredeyse milletvekili, kimliksiz çıkan bir vatandaş gibi göz altına alınacak ve karakola götürülecek... ( Bir TV haberinde bu olayı verirken, Namık HAVUTÇA’nın 3 saat karakolda alıkonulduğunu bile söyledi.) Sanırsanız polis, savcıdan yakalama derdest emri almış veya hırsızlık malı bir araç, bir hırsız yakalanmış !  

Doğal olarak ta sayın vekil, karakola götürülmeye de, arabasının anahtarlarını vermeye de karşı çıkıyor. Ve bu karşı çıkışlar, o meçhul kişi tarafından kameraya alınmaya devam ediyor. 

Sayın vekilimizi, bu direnişinden dolayı kutluyorum önce. Mevcut yasalara göre, normal bir vatandaşa dahi yapılmaması gereken olaylara, iyi ki karşı koymuş ! Geçmiş olsun NAMIK HAVUTÇA, geçmiş olsun sayın vekilim… Ben sadece şunu söyleyebilirim ki ;  bu yaşadığınız sevimsiz hadise, bir provakasyon ve bir tuzak kokuyor ! Ama subliminal bir deneme olduğu gerçek. Algı yaratmada, netice alınmış bir operasyon…  
 

Ve şimdilik siz ; halkın ve bazılarının gözünde, vatandaşların sırasına saygı duymayan, öncelik isteyen, oradaki o başörtülü bayanı hakkını yemiş gibi taciz ve rahatsız eden,  devletin görevini yapan polisine diklenen, bunları yaparken de milletvekili kimliğini, olmayan imtiyazlarınızı kullanan bir kişisiniz ! Ama bunların hiçbiri değilsiniz ! 

Şimdi bu olayda benim dikkatimi çeken ve cevaplanması gereken sorular var ; CEVAPLANACAK… ! 1-Bu videoyu çeken kimdi ve basına nasıl ve niçin verdi veya basın bu videoyu kimden aldı ?

2-Polisin otosundan inen ve sanki kendisi NAMIK HAVUTÇA tarafından taciz edilmiş gibi feveran eden, hatta milletvekiline SEN POLİSİN DEDİĞİNİ NASIL YAPMAZSIN diye çıkışan, o anda orda biriken seyircileri kışkırtan bu hatun kişi kim ?  

3- Görevli polis otolarına, polis dışında ancak, tutuklananlar, gözaltına alınanlar bindirilebilinir. Henüz netleşmeyen bilgilere, duyumlarıma göre bu kişi, karakola götürülen bir vatandaş imiş!

4-Karakola götürülen bir bayan, böylesi bir trafik uygulamasında polisin aracından inip ne hakla polisleri savunuyor, polislerin bu savunuya ihtiyacı mı var veya halkı nasıl kışkırtıyor ? Bu soruların cevaplarını öğrendikten sonra, tekrar yazacağım arkadaş !