Sığmazam
Eskiden oturduğum mekanı ölçerdik,
Şimdi bu yer ile göke sığmazam
Mekanımda vurdular, sürdüler bizi
Ben, artık yer ile göke sığmazam
Üzerine bastığım toprağım;
İçine çeker, yutar olmuş beni.
Bu, yer ile göke artık sığmazam
Gırtlağı presler gibi
Etimizi dişlerimiz ile kanatır olmuşuz
Deryamızda bile boğulmuşuz, ey balıklar!
Düşman ise bu kan denizinde raks ediyor
-Bilmez misin?
Ben, bu yer ile göke artık sığmazam
Rüzgar savurup, kaldırımlar tokatlerken,
Üzerine basıp-geçilen şey olmuşuz.
-Sahte acılar yaratıp, demler oldum dünyamda,,
Bu, yer ile göke artık sığmazam.
Yüreğimde duyumsadığım: kara ölümün kızıl kiyametidir.
Dehşetli bir ölüm paklayacak bizi
-bilesiniz
Sığdıramazsınız dünyayı gönlüme
Cihan benim yüreğimdir
-Bilesiniz
..Sığmazam, sığmazamm
Mekanımda vurdular, sürdüler beni
Yer ile göke artık sığmazam
Dokunduğum güzel şeyler zehir saçabilir mi?
Kara ölümün kızıl kıyameti..
-Sığmazam, Ben!
Bu, yer ile göke:
SIĞMAZAM, bilesiniz!
(Benim için ve lojmanlarında ve konteynırlarında gözyaşı döken; artık yoğun şekilde yaşayacağı göçten dolayı aileden kopmak zorunda olan Türk Işçisi Kardaşlarım adınadir! )
15-02-2024 / EMRE BAKIR / İST