Bandırmaspor'da Siyaset Rüzgarları

Kongrede farklı listelerde yer alıp öncesinde yarışma kültürü olmayan,bu işlere uzak olanlar seçim sürecinde yaşanan heyecanı kaldıramıyor. Hani kırk yıllık arkadaşına bile nefretle bakmaya başlayanları görmek üzücü.

Karlahan " Öyle bir durum varki benim nefret duymayan bir yapım var ama bazı arkadaşlar bakıyorum ben aday oldum diye gözlerinden nefret kusuyor ya neden nefret kusuyorsun kardeşim ben Bandırmaya zararlı bir insanmıyım." dedi. Haklıydı.

Yönetimlere farklı listelere aday olup seçim yarışına katılanlarda şöyle bir algı var. Vay yıllardır beraber su içmişliğimiz olan arkadfaşım bana rakip oldu bu nasıl olur gibi ilkellikler. 

Parti olsun odalar olsun derneklerde seçim kültürümüz genelde neden  tek adayla yapılır?. Bu gelenek adeta demokratik dünyamızı zehirleyen bir irin.
Tek adaylık  övünülecek bir durum değil aksine biat kültürünün toplumsal yansımasıdır. Dolayısıyla Bandırma bu kongrede yine farklı duruşunu  demokrasiye inancını gösterdi kavgasız gürültüsüz medeni bir şekilde çok adaylı seçimden yüzünün akıyla çıktı.

Umarım tüm diğer oda dernek ve partilere örnek olur. 
 

Bandırmaspor başkanlığı kolay iş değildir pek kimseler hevesli olmaz genelde tek aday ikna edilir ancak bu  kongrede  iki aday yarıştı.
Bu çok doğal bir durumdu. Bir önceki sezon küme düşmüş büyük bütçelerle çıkılan yolda başarısızlığın getirdiği mali sıkıntılar elde kalmış bir yönetime rakip bir liste çıkması da gayet normaldi. Bandırmaspor'un başarısı için manevi desteğini her daim yüreğinde taşıyan taraftarlar genel kurulda olsun olmasın kırgındı hayal kırıklığı yaşamıştı. Yaşanan olumsuzlukları kazanca çevirmenin kulvarı siyasettir. Ve spora siyaset böylece girdi.

Ama gerçekten ortada yönetim adına başarısızlık mı vardı ? Bunu objektif gözle kimse bakmak istemiyor. Başarının sadece kupalarla belirlendiği yerde  algıda zaaf olur..Onursal Başkan Dursun Mirza bunu kürsüde dile getirdi.

Bir spor kulübü yöneticilerinin görevi nedir ?

Sahaya çıkıp futbol oynamaktan başka idari anlamda herşeydir. Bu konuda öncelikle mutabık kalalım ve  yönetimlerin başarı kriterlerini irdeleyelim.
Kulüplerde ticari şirketler gibi yaşayan organizasyonlardır. Kulüplerin gelirleri vardır ve sabit giderleri  vardır. Dolayısıyla oluşturulan gelir ve gider bütçesiyle  bir şirket gibi idare edilir. Gelir ve gider dengesini uyduramazsan batar.

Kulüp yöneticileri başta federasyonla olan bürokratik işlerin takipçisi olurken iç işleyiş düzenini kurar,kentin armasını temsil eden ve edecek olan oyuncuları temsil edecek kadroyu teknik sorumlularla birlikte tespit eder.

Ülkemiz Futbol dünyasında üstü örtülse de spor ve  siyaset ilişkileri yüksek oranda  var olmuştur. 

Nitekim az bir farkla seçimi kaybeden başkan adayı Göksel Karlahan kürsü konuşmasında bu gerçeği cesurca dile getirdi. Kongre salonuna gelenler ortalıkta kentin siyasi kimliklerinin çoğunu  bir arada görme şansı buldu.

Bandırmaspor kongre sürecinde uzun süreden beri ilk kez muhalif liste oluşturularak yönetime yeni isimlerle talip olunması yaklaşan seçim süreçlerinde siyasi hamlelerin başladığına da alamettir.
Bandırmaspor bir önceki yıl şampiyonlukla süslediği sezondan sonra çıktığı birinci ligden tutunamayarak küme düştü.Ancak bana göre en büyük hata daha öncesinde de yazdığım gibi hedeflerin çok yüksek tutulmasıydı.

Bandırmaspor 1.Ligde tutunmak için değil hemen süper lige çıkmanın heyecanıyla yanlışa düştü. Süper lige çıkma adına şampiyonluk yaşatmış teknik kadroya tam güvenle  takım dağıtılmış yeni oyuncularla ilgili  tüm talepler yerine getirilmiştir..
Ancak alınan futbolcular Bandırmaspor renklerine  uyum gösteremedi. Arma adına sorumluluk almadılar. Başarısızlığın getirdiği telaş yine hedefi tutmadı.

Yönetim devre arasında ve lig süresince büyük emek ve mesai harcayarak ligde tutunmak için çırpınırken agresif anlaşmalar bütçeyi çökertti.
İsim sahibi ünlü teknik hocalarla görüşen yönetim  Feyyaz Uçar,Yusuf Şimşek ile kötü gidişe son vermek istediler. Yine olmadı.
 Yönetim bu süreçte gerek teknik heyet  gerek eski yeni tüm futbolcuların ödemeleri , transfer alacakları hakedişleri   aksatmadı.

Kimse çıkıp diyemez ki beceremediniz sahada futbolcuların parasını bile veremediniz oynatamadınız.
Aksine 1. Ligde diğer takımların pek çoğu bu yüzden puan silme cezalarıyla karşılaştı.
Bandırmaspor'un adı bu utanç verici haberlerde hiç yer almadı.. Aksine UEFA  kriterlerine uygun nadir takımlardan biri olarak parmakla gösterildi.
Ancak ifade ettiğim gibi Türkiye'de futbol siyasetle paralel gidiyor.
Hakemlerin en çok haksızlık  yaptığı,puanları çalınan  takım Bandırmaspor oldu. Çok sayıda maçta hakemlerin sinsi taktir haklarının kurbanı olduk..
Küme düşme mücadelesindeki rakiplerimizin neredeyse hepsinin puanı silinmiş. Bazılarına transfer yasağı gelmiş. Adamlar deplasmanda gidecek para bulamamış!!.

Ya biz?  Puan silme yok, transfer yasağı yok. Devre arasında 8 futbolcu alabilecek kadar ve 4 hoca ile çalışabilecek kadar para harcayabilen bir yönetim. 
Evet olmadı küme düştük ama Bandırmaspor hiçbir şaibeye karışmadan sezonu bitirdi.Ve bugün küme düşen takımdan 2 futbolcumuza süper lig kulüpleri talip. Mustafa Hocanın  var olan potansiyeli ortaya çıkarıp değerlendirmesiyle ortaya çıkarılan başarı için geç kalmışız.
Takımın başarısı için gecesini gündüzüne katan her türlü desteği için özveriyle mesai veren Onursal Başkan Dursun Başkan başarıya sahip çıktığı gibi başarısızlığı da başkalarına yüklememiştir " Takım küme düştüyse başkan ve yönetim başarısızdır" demiştir.
Göksel Karlahan başarılı bir işadamı ve sevilen esnaf olarak sevdiği kulübüne katkı heyecanıyla cesur bir sınav verdi. Kaybetti. Kürsü konuşmasında belki yakın çevresinin bildiği ama delegelerin hiç bilmediği olumsuzlukların nedeni üzerinde durdukça yıldızı düştü. İstifa gerekçeleri borç alacak ilişkileri puan kaybettirdi. Kaçıp gittiğine dair savunma yaptı oysa böyle bir duyumumuz yoktu.
Bugüne kadar her iki siyasi gücün önemli isimleri birlikte kol kola konsensüsle girilen  Bandırmaspor kulüp yönetimi seçimleri de hiç kimsenin istediğini sanmadığım siyasi yarışa dönüştü. Kongreyi terkederken " arkamda siyasi destek yoktu" serzenişinde de haksızdı çünkü herkesin kabul ettiği gibi 
 Bandırmaspor  kongresi  CHP ile AK Parti gizli savaşı olarak  geçti.. Kongre delegeleri siyasi tercihleriyle seçimlerini yaptı. Ancak Göksel Karlahan bu giizli mücadelede kendi cenahından yeterli desteği alamadığı da çok açıktı tek başına önde oturmak zorunda kaldı destek vereceğiz diyenler tarafından yanlız bırakıldı.Eğer yönetim  bu seçimi kaybetseydi CHP adına  "Domino Teorisi"  yolu açılabilirdi. 
Bandırma da yıllardır yapılan her seçimde CHP'ye kaybeden  Ak Parti Bandırmaspor kongresiyle gücünü sınayarak ilk kez şeytanın bacağını kırmak istedi , büyük çaba sarfedildi, olmadı. 

Bandırmaspor armasında geçici olarak oluşturulan  konsensüs te böylece sona erdi

SERHAT OZAR