Güven Kurtul (?)

 

GÜVEN KURTUL(?)

Yaklaşık on altı yıldır İstanbul’a giderim.

Ve her seferinde  en az bir kez 4.Levent’ten Beşiktaş İskelesine inerim.

İETT otobüsleriyle  Barbaros Bulvarın'dan aşağıya  doğru yaptığım bu kısa yolculuklardan kilitlenmiş adım adım giden trafiğe rağmen ;hiç sıkılmam. Hatta hoşuma da gider. 

Otobüste oturduğum yerden  binalara, tabelalara bakarım ve  her seferinde gördüğüm bir tabelayı arar gözlerim. İşte hala orada. İnerken sağda bir binanın  ikinci katında  camda o tabela. Güven Kurtul.

Hep ziyaret etmeyi planladığım yerdir. . Ama ya vaktim kalmadığından, ya unuttuğumdan bu ziyaret bu yıla kadar gerçekleşmedi.

*

Bu yıl yine dostları ziyaret etmek,Serhat'ın konserlerini izlemek ve zeytinyağı üzerine eğitim almak için Nisan ayının son haftası İstanbul’a gittim. Gittiğim günden sonra ki gece yarısı Barbaros Bulvarından yine Güven KURTUL tabelasının önünden geçtim. Geçerken yeğenime tabelayı ve bende ki hikayesini anlattığımda bana “ Oooo.. Cengiz amca bu isim yıllardır internette fenomen oldu, sen yeni anlatıyorsun. “ dedi.

Bu kez üşenmedim. Ertesi gün öğleden sonra aynı güzergâhtan geçerek Güven KURTUL’a uğradım. Ama nafile.. Bulamadım.

Yaklaşık bir hafta sonra Bandırma’ya döneceğim günün sabahı üşenmedim yine  şansımı bir kez daha denedim. Ve Güven KURTUL’a tekrar uğradım. Zili iki kez kısa kısa çaldım, bekledim.

*

Bu sefer kapı otomatiği çalıştı. Kapı açıldıktan sonra birinci kata çıktım. İşte karşımdaydı. Güven Kurtul beni kapıda karşıladı. Kibarca içeriye, yazıhanesine davet etti.

Eskimiş, kalın ciltli yasa kitaplarının bulunduğu kütüphanesinin önünde ki masasına oturduğunda kendimi tanıttım. Sonra geliş sebebimi anlattım. Hem Avukat Hem Güven Hem Kurtul ? Üçü bir arada pek inandırıcı olmayan bir üçlü gibi günümüzde. 

Sabırla dinledi.

Bana aslen İstanbul Sarıyer ‘li olduğunu ilk bürosunu orada açtığını söyledi. Sarıyer’de uzun yıllar çalıştığını,isim ve soyisminin herkes gibi  Yeniköy’de oturan merhum Turgut ÖZAL’ın da ilgisini çektiğini ve geçerken tabelasını gördükten sonra kendisiyle tanıştığını ve onun isteği üzerine Anavatan Partisi Sarıyer İlçesi Teşkilatını kurarak, teşkilatın ilçe başkanlığını, aynı zamanda beş yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi Encümen Üyeliğini yaptığını anlattı. Daha sonra ki yıllarda bu binaya taşındığını, burasının Adliyelere ulaşmakta ki kolaylığını, rahat ettiğini paraya ihtiyacı olmadığı ve yaşının ilerlemesine rağmen hem mesleğini sevdiği, hem de boş kalmamak için mesleğe devam ettiğini söyledi.

Yalnızdı. Bandırma'yı bildiğini ve genellikle boşanma sorunlarıyla ilgili müvekillerinin olduğunu söyledi.

Kedisi vardı.

Hukuk dışındaki kitaplarını gösterdi.  Ben de kitapları çok sevdiğimi hatta bu gelişimde İstiklal Caddesi Balık pazarı – Sahne Sokak, Aslıhan Pasajında ki Gezegen Sahaf’tan müzayede ile kitap aldığımı, İBB Atatürk Kitaplığı’nda ki bir arkadaşımı ziyaret ettiğimi, kendisinin bana kitaplar hediye ettiğini söyledim. Öğrenciliğinden bu yana harçlıklarının büyük kısmını kitaba verdiğini, çalışma hayatına başlayınca da önemli miktarlarda kitaplar aldığını anlattı.

Emekli olduktan sonra bir arkadaşımın sahibi olduğu yerel gazetede haber yapmaya çalıştığımı, ilerde ki günlerde de köşe yazısı yazmayı düşündüğümü belirttim. Bana okul yıllarında Bursa’da mühendis olan babasını ziyaret ettiği sırada gördüğü bir yol çalışmasını İstanbul’da ki bir gazeteye haber olarak gönderdiğini, gazetenin kendisine telif hakkı ödediğini, yazmamın güzel olacağını söyledi. Tabii bu arada Tekir kedi sohbetimize tırnaklarıyla koltuk döşemelerini tırmalayarak eşlik ediyordu.

Bodrum’a yazlığa giderken Bandırma’dan geçtiği için Bandırma’yı tanıdığını belirtti. Kendisini tanımaktan büyük mutluluk duyduğumu, yazlığına giderken Bandırma’da ağırlamak istediğimi ve daha fazla vaktini almak istemediğimi belirterek artık tonton bir dede olan, İstanbul beyefendisi AVUKAT - GÜVEN

 KURTUL büyüğümün yanından mutlulukla ayrıldım.

İlk yazım da da onunla yaptığım sohbeti yazmayı uygun gördüm.

CENGİZ DOĞAN - BANDIRMA -28-10-2016

Yazarın Diğer Yazıları