Bandırma Demokrasi Platformundan Boğaziçi'ne Destek Basın Açıklaması

Bandırma Demokrasi Platformu bileşenleri Boğaziçi Üniversitesi 'ne atanan rektöre yönelik  yapılan protestolara katılan öğrencilerinin gözaltına alınmasına tepki olarak basın açıklaması yaptı... Bandırma Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen  basın açıklaması Bandırma Demokrasi Platformu sözüsü Gültekin Mutlu tarafından okunurken  etkinliğe yoğun katılım gözlendi.

ÇOK DEĞERLİ ARKADAŞLARIM VE BASIN MENSUPLARI,

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyeleri Melih Bulu’nun 2 Ocak 2021’de Üniversiteye rektör olarak atanmasından sonra “ kayyum rektör” istemiyoruz diyerek protesto eylemlerine başlamışlar ve bu eylemlerini bugüne kadar sürdüregelmişlerdir.

Ülkemizin birçok kentindeki üniversiteler de Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin haklı eylemlerini destek açıklamaları yapmışlardır. Biz de bugün buradan, Bandırma Cumhuriyet Meydanından sizlere şöyle seslenmek istiyoruz: Başınız öne eğilmesin! Aşağıya bakmayın! Yukarıya çevirin yüzü!

Değerli Basın Mensupları,

Ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişmesine katkı sağlayacak kurumların başında üniversiteler gelmektedir. Üniversitelerin bunu sağlayabilmeri için de özerk ve demokratik bir yapıya sahip olmaları gerekir. Burada bir şeyin altını çizmek istiyorum. Demokratik üniversite kendi rektörünü, dekanını, enstitü müdürünü seçen üniversitedir. Ne yazık ki 12 Eylül Cuntasının dayatmasıyla çıkan 12 Eylül Anayasıyla kurulan YÖK , üniversitelerdeki bu demokratik işleyişi ortadan kaldırmıştır.

Bugün üniversite rektörleri, Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Atanan bu rektörler de kendi düşüncelerine yakın kişileri, partili yandaşlarını, daha da kötüsü kayırmacılıkla akademik kariyere sahip olmuş sözde doçent ve prof akrabalarını üniversitelere doldurmuşlardır.

Yine YÖK VE 12 Eylül Anayasası ile üniversitelerin mali bağımsızlıklarını yok edilmiştir. Bir üniversite özerk ve demokratik değilse, özgür düşünceden, bilimsel buluştan ve toplumsal gelişimden söz edilemez. Tam aksine bugün olduğu gibi bugün üniversiteler toplumsal ilerlemenin önünde ayakbağı olurlar. Bugün değişik ölçütlere göre yapılan değerlendirme sonuçlarına göre dünyada ilk beş yüz içinde bir üniversitemizin olmamasının başlıca nedeni budur.

Çok Değerli Arkadaşlarım ve Basın Mensupları,

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri bugün kendi rektörlerini, kendi dekanlarını seçmek iistiyorlar. Kendi programlarını yapmak, kendi bütçelerini oluşturmak ve yönetmek istiyorlar. Akademik kadroları siyasi yandaşlığa , kayırmacılığa göre değil liyakat esasına göre belirlemek istiyorlar. Liyakatı yok sayan atamalara karşı çıkıyorlar. Böyle olursa üniversitelerin bilim ve sanat yuvası olacağını biliyorlar. Böyle olursa toplumsal kalkınmanın , gelişmenin ve barışın ve huzurun sağlanacağını biliyorlar.

Bunun için de 1980’den beri Üniversite dışından atanan ilk kayyum rektöre karşı çıkıyorlar. Kayyum rektörün istifasını istiyorlar. Şimdi sizlere soruyorum. Bunun neresi terörizm? Üniversitelerine sahip çıkan, demokratik taleplerini dile getiren , tepkilerini gösteren öğrenciler ve öğretim üyeleri mi faşist? Sizin gibi düşünmeyen, sizden olmayan , size boyun eğmeyen herkes suçlu ve faşist....

Hak arayan öğrenciyi, işçiyi, çiftçiyi, esnafı ,emekliyi, işsizi sömüren, ezen düzenin adıdır faşizm. Barışa karşı savaşı savunan, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran, cinsiyeti ve cinsel yönelimleri farklı bireyleri aşağılayan onları yok eden düzenin adıdır faşizm. Laik değerleri yok sayan, onların yaşam biçimine sürekli saldıran ,kendi inancına göre yaşamaya zorlayan düzenin adıdır faşizm. Faşist de bu düzenin kapı kuludur. Bilinçsizce itaat edenidir.. Faşisti yanlış yerde arıyorsunuz. Burada bulamazsınız.

Orada da, burada da halktan ,emekten, barıştan, sevgiden yana olan, ilerici, yurtsever, demokratları ve devrimcileri bulursunuz ancak.. Buradan siyasi iktidarın temsilcilerine de bie şeyİ daha anımsatmak istiyorum. Yok şu reformu yok bu reformu yapacağız diyorsunuz. Gelin üniversite reformu yapın . Anayasayı değiştirin YÖK’ ü kaldırın!

Üniversiteleri prangalarından kurtarın! Rektörleri üniversite çalışanları özgürce seçsin.

Yapamazsınız. Çünkü özgür düşüncenin korkusuzca tartışıldığı, bilimsel ve teknolojik üretimlerin yapıldığı üniversiteler sizin gücünüzü azaltır, yok eder. Yapacağınız şey her zaman olduğu gibi tehdit, aşağilama, yıldırma, korkutma, gözaltı, tutuklama...

NE YAPARSANIZ YAPIN TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREMEYECEKSİNİZ. ÇÜNKÜ BİZLER TÜRKÜLERİ YAKANLARIZ.

Çok Değerli Dostlar ve Basın Emekçileri,

Sözlerime son verirken burada bulunan herkese teşekkür ediyor, direnen Boğaziçi öğrencilerine ve öğretim üyelerine selamlarımızı gönderiyor, onların yanında olduğumuzun altını ciziyor, başarılar diliyoruz. 03.02.2021

Gültekin MUTLU, Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü /Bandırma Demokrasi Platformu Sözcüsü

03-02-2021 / BANDIRMA GERÇEK