İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BANDIRMA TEMSİLCİLİĞİ SEÇİM KONULU BASIN AÇIKLAMASI
Pazar günü ülkemizi ciddi bir seçim sınavı beklemektedir. Bu sınavın sonucunda Balıkesir İlimiz ve Bandırma İlçemiz kendilerini temsil edecek yeni milletvekillerini de seçmiş olacak. Biz de İnşaat Mühendisleri Odası Bandırma Temsilciliği olarak bütün milletvekili olacak bugünün adaylarından siyaset üstü olarak sektörümüzün sorunları ve çözüm önerilerini içeren beklentilerimizi gün gelmeden sıralamak istedik ;
1.) Sektörümüz geniş bir alanı kapsamaktadır ve ekonomimizin en önemli dişlisidir. Bu yüzden sağlıklı büyümeyen bir inşaat sektörünün acısını toplumumuzun tüm kesimleri çekmiştir, çekmektedir ve çekecektir. Bugüne kadar bütün siyasi kurumlar sektörümüzün sorunlarına TBMM'de çare bulmak yerine çekindikleri bazı kesimler nedeni ile basit by-pass çözümleri ile çare aramışlardır. Ancak sektörün sorunları artık bu çuvala sığmamaktadır. Bu sebeble tüm yeni milletvekili olacak adaylardan aşağıda belirteceğimiz sorunların çözümü için takipçi olmalarını bekliyoruz.
2.)Mühendislik yasası 1938 yılında 3458 sayı ile çıkarılmıştır. Bu yasa nezdinde bir mühendis mezun olduğu gün bir gün öncesine göre müthiş yetkiler ile donatılmaktadır. Hayallerimizi zorladığımızda göz bucak almayan bir barajın projesini çizme, bir milyon nüfusa sahip bir şehrin su temini problemlerini çözme veya 100 katlı bir gökdelenin projesinin altına imza atma yetkisine sahip olmaktadır. Bu örnekler defaten çoğaltılabilir. Oysaki 1938 senesinde sınırlı sayıda mühendise sahip olan ülkemizde o günün mühendisleri birer süper kahraman gibi önlerindeki tüm sorumlulukları almak zorundaydılar. Çünkü önünde uzun yolları olan bir ülke, bir cumhuriyet vardı. Bugün ise artık bu yasa ülkemizin gerçeklerinin çok uzağında ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu yasayı derhal yeniden ele alınmasını sağlamak yaşayan ve doğacak çocuklarımızın hayatlarını güvence altına alabilmek adına tarihi bir önem taşımaktadır.
3.)Acilen sektörün kanayan yarası haline gelen bir çok sorununu ortak çözmek üzere Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri ile biz tabanda hizmet üreten İnşaat Mühendislerinin bir araya gelerek bir komisyon kurmamız sağlanmalıdır. Sektörün sorunları birbirinden farklı tınıda sesler çıkaran bu orkestranın organize olmayan melodisinden kaynaklanmaktadır.
4.) Çarpık yapı denetim ve iş güvenliği uygulamalarının 3. maddede belirttiğimiz çerçevede çözümünü sağlamalıyız. İçinde bulunduğumuz sistem iyi ile kötüyü, kaliteli ve kalitesizi ayıramamakta, sektör haksız kazanç elde edilmesine alet edilmekte, enteresan tarafı ise bu kalitesiz ortamın içinde olan bizler bile bunu fark edemez hale gelmekteyiz. Örneklemek gerekirse yapı denetim sistemi 1999 Gölcük Depreminin bir sonucu olmasına rağmen bugün sistem evrak kalabalığı içinde yapıların betonarmesinin reel kontrol edilmesinin çok uzağında seyir etmektedir.
5.)Kamuda çalışan meslektaşlarımızın sabit ücretlere mahkum edilmeleri ve kalite seviyelerini yükseltmeleri durumunda bunu ücretlerine yansıtamamaları ülkemizin en önemli değerleri olan mühendislik yapılarının tasarım, ihale, üretim ve denetim aşamalarında zaafiyetlere yol açmaktadır. Ayrıca siyaset kurumunun iki dudağı arasında kalan meslektaşlarımızın bu konularda özlük hakları geliştirilmeli ve iyileştirilmelidir.
Yukarıda saydığımız sorunlar elbetteki başlıca sorunlarımızdır. Ancak bu sorunların çözümünü üretmeye başlamak, başlamaya niyet etmek ciddi bir değişim ve gelişim olacaktır. Bu vesile ile mühendislik sorunlarımızın çözülebileceği güzel bir dönemin başlayacağı, haksız rekabetin ortadan kalkmasının sağlanacağı güzel günlerin 7 Haziran 2015'de başlayacağını umarak bu dönem milletvekili olacak adaylara başarılar dileriz.
