Üniversite Sorunlarını Rektörümüzle Konuştuk - Röportaj

Bandırma O.E. Üniversitesi Öğrencisi ve  Gazetemiz yazarı  Ali Cem Ersoy ; Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Rektörü Sayın  Pr.Dr. Süleyman Özdemir'le  yeni  kurulmuş bir Üniversite olarak genel sorunlar,eksikler yeni projeler  ve öğrencilerin  taleplerini de içeren bir sohbet - röportaj gerçekleştirdi. Öğrencileri makam odasında kabul eden Özdemir soruları samimiyetle yanıtlarken  akılllarda soru işareti olan konularda ve üniversitenin geleceğine dair  samimi açıklamalarda bulundu.

ALİ CEM ERSOY - OKULUMUZDA, 50 PUAN ALTINDA ALINAN NOTLARIN OTOMATİK OLARAK FF HARF NOTU OLMASINDAN DOLAYI ÖĞRENCİLERİMİZ BAŞARISIZ OLDUKLARINI DÜŞÜNÜYORLAR, SİSTEMİ AÇIKLAR MISINIZ ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR - Her üniversite kendi başarılarına göre bir baraj puanı belirlemektedir. Bu barajı kimi üniversite 70 kimisi 40 puan olarak belirliyor, rektör olarak göreve başladığımda baraj puanı 50 idi, Senato üyelerimiz ile beraber konuyu yeniden değerlendirdiğimizde, baraj puanının 50 olarak kalmasına karar verildi.

ALİ CEM ERSOY - KANTİN BÖLGESİNDE ve DIŞARIDAKİ OTURMA BANKLARINDA YAŞANILAN YER SORUNU İÇİN ÇÖZÜMÜNÜZ NEDİR?

Pr.Dr. SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Banklar ve bahçe konusunda yeni yapılacak peyzaj düzenlemesi ile beraber oturma alanlarını artırmayı düşünüyoruz. Peyzaj düzenlemesi yapılıncaya kadar, Belediyemizden kendi üretimleri olan bank konusunda destek talep edeceğiz ya da kendi bütçemizden satın alarak ihtiyacımızı hızlı bir şekilde karşılamaya çalışacağız.

ALİ CEM ERSOY - OKULDA SINAV STİLİNİN KLASİK YAPILMASININ SEBEBİ NEDİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Mevcut durumda özellikle İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizdeki sınavların test olmasının en önemli sebeplerinden biri, fakültemizdeki öğrenci sayısının fazlalığına karşın öğretim elemanı sayısının az olmasıdır. Ancak, bir yandan üniversitemizde akademik kadromuza yeni katılımlar devam etmekte, diğer yandan da öğrencilerimizin bilgilerini daha iyi ölçebilmek, analiz yeteneklerini geliştirmek ve üniversitemizde eğitim-öğretimin kalitesini artırabilmek için klasik sınav sisteminin daha doğru olacağı düşünülmektedir. Büyük kitlelerin bilgileri ölçülürken genelde test yöntemi kullanılmaktadır, ancak burada sınıf düzeyinde öğrencinin bilgisini ölçmekteyiz ve klasik sınav sisteminin daha verimli bir şekilde bilgi ölçtüğüne inanmaktayız. Tabii ki derslere göre test yöntemi de uygulanabilir veya klasik ve test yöntemi birlikte de uygulanabilir. Buna dersin öğretim elemanı kendisi karar vermektedir. Klasik sınav türünün tercih edilmesinin bir diğer nedeni de, kopya teşebbüsüsün asgari bir düzeye indirilmesini sağlamaktır. Maalesef, bazı öğrencilerin, çalışmadan, emek vermeden zaman zaman diğer bazı öğrencilerin bilgilerini kopyalayarak ya da farklı yöntemlerle derslerini geçmeye çalıştıklarına, etik dışı davranışlara başvurduklarına şahit oluyoruz. Ahlaki olmayan bu davranış tarzı, daha sonra kişinin tüm yaşamına sirayet eden ve ülkemizin ekonomik-sosyal-kültürel vb. gelişimini de olumsuz yönde etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kopya teşebbüsünde bulunanlara, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği gereğince işlem yapılmakta, bunların bir kısmı uzaklaştırma cezasıyla da cezalandırılabilmektedir. Nitekim, en son sınavlarda kopya nedeniyle hakkında işlem yapılan onlarca öğrencimize de çeşitli yaptırımlar uygulanmıştır.

ALİ CEM ERSOY - ÖĞRENCİLERİN  TALEPLERİ  ARASINDA, OKULDA ZORUNLU BİR STAJ UYGULAMASI VE MESLEKİ ANLAMDA BİR EĞİTİM İSTEĞİ VAR, NE TÜR BİR ÇALIŞMA YAPILABİLİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Meslek Yüksek Okullarımızda staj zaten zorunlu olarak yapılmaktadır. Aynı zamanda, Denizcilik Fakültemiz, Uygulamalı Bilimler Fakültemiz ve Sağlık Bilimleri Fakültemizde de mevcut müfredat içerisinde zorunlu staj uygulaması yer almaktadır. Ancak diğer üniversitelerin hemen hemen hepsinde de olduğu gibi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizde staj zorunluluğu bulunmamaktadır. Öte yandan, önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren talep eden öğrencilerimiz için “isteğe bağlı staj uygulaması” mümkün hale gelecektir. Ancak, talebin yoğunluğuna göre, isteğe bağlı staj yapmak isteyen öğrencilerimizden not ortalamasının belli bir puanın üzerinde olması gibi bazı kriterler de istenebilecektir.

ALİ CEM ERSOY - GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI SAYIN FARUK ÇELİK İLE GÖRÜŞMENİZDE ÜNİVERSİTEMİZ İLE İLGİLİ NE TÜR GELİŞMELER OLDU ? VERİLEN SÖZLER NELERDİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR - Öncelikle sizlere Merinos Çiftliği olarak bilinen ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Koyunculuk Araştırma Enstitüsü arazisinin bir kısmını neden istediğimizi ve önemini açıklamak isterim.

Bütün Bandırmalı yönetici ve vatandaşlarımızın malumu olduğu üzere, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitemizin bir arazi sorunu vardır. Üniversitemiz merkez kampüs arazisinin yüzölçümü 600 dönüm civarındadır ve bunun yarısı da 10 yaşın üzerindeki ağaçlık alanlardan oluşmaktadır; yani inşaat yapabileceğimiz 300 dönümlük bir alanımız bulunmaktadır. Keza, hemen Üniversitemizin yanında 6. Ana Jet Üstü bulunmaktadır. Jet üstüne komşu olmamız nedeniyle mania hattı olarak ifade edilen ve yüksek katlı binaların yapımını engelleyen bir sınırlama ile de karşı karşıya bulunmaktayız. Dolayısıyla yüksek katlı binalar yapamayacağız, bunun yerine 2-3 katlı binalar yaparak gereksinimimizi karşılamak durumundayız. Aslında Bandırma gibi bir ilçede çok katlı binaların yapılması da zaten uygun değildir. Ayrıca, yeni bir üniversiteyiz, İstanbul, İzmir, Bursa, Çanakkale, Balıkesir gibi büyükşehirlere yakınlığımız dolayısıyla yoğun bir şekilde öğrenci, öğretim üyesi ve idari personel talebine de maruz kalıyoruz. Sadece bizler değil, görüştüğümüz, karşılaştığımız herkes Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin yakın gelecekte iyi üniversiteler arasında yer alacağına gönülden inandığını belirtmektedir. Bu beklenti de, üniversitemizin çok hızlı bir büyüme süreci içerisinde olacağına işaret etmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı, 300 dönümlük, hatta ağaçlık alanları yok saysak bile 600 dönümlük bir arazi, bırakın orta ve uzun vadeyi, üniversitemizin kısa vadeli yerleşim planlaması için bile yeterli olmayacaktır. Keza, Üniversitemize bağlı bir Ziraat Fakültesi’nin bulunması, Balıkesir Üniversitesi’nde böyle bir fakültenin olmaması nedeniyle bu fakülteye bölgemizde çok önemli sorumluluklar düştüğü gerçeği de üniversitemizin daha fazla araziye olan ihtiyacını artırmaktadır.

Tüm bu nedenlerden dolayı Merinos Çiftliği’nden bir miktar ilave yerleşke alanı talep ettiğimiz doğrudur. Bakanımız Sayın Faruk Çelik’ten 5-6 ay önce 5 bin dönüm arazi talep etmiştik, kendisi “gelip, inceleyeceğim, ondan sonra karar vereceğim” demişti. Bakanımız sözünde durmuş, geçtiğimiz günlerde katıldığı Balıkesir programını Bandırma’dan başlatmış ve üniversitemizi de ziyaret etmiştir. Bakanımızın Bandırma’ya ve üniversiteye gelmesi bizleri çok heyecanlandırmış ve arazi ihtiyacımızın  karşılanacağı noktasında ümitlendirmiştir. Ancak, Bakanımızın ziyaretinde de ne yazık ki üniversitemiz açısından en büyük sorun çözülememiş, üniversitemize ilave bir arazi tahsisi söz konusu olmamıştır, sadece “işbirliği’’ sözü verilmiştir. Bakanımız, Üniversitemizin 22 bin dekarlık Merinos Koyunculuk Araştırma Enstitüsü’ne ait olan araziyle ilgili olarak her türlü işbirliğinin yapılabileceğini söylemiştir. Hatta, bu işbirliğini ifade ederken 22 bin dekarın tümünün Üniversitemizin emrinde olduğunu ifade etmesi, o gün üniversitemizde olan birçok kişinin Merinos Çiftliği’nin tümünün üniversitemize tahsis edildiği algısına dahi yol açmıştır. Ertesi günü hem yerel hem de ulusal çaptaki yüzlerce gazete haberinin birçoğunda, Merinos Çiftliği’nin Üniversitemize verildiği yazılmıştır. Bandırma’daki vatandaşlarımızın çoğu hala bunu böyle bilmektedirler.

Arazi ihtiyacımız olduğunun tekrar altını çiziyorum ve gerekirse görev sürem boyunca bu sorunu çözebilmek için uğraşacağımı belirtmek isterim. Umarım bu problem bizim çok enerjimizi tüketmeden ve motivasyonumuzu kaybettirmeden bir an önce çözümlenir ve nihayete erer.

ALİ CEM ERSOY - BÖLÜMLERİN ORTAK ALDIĞI DERSLERİN BİR ÇOĞUNDA CİDDİ BİR YER SIKINTISI YAŞANIYOR VE ÖĞRENCİLER DERSLERE KATILIMLARDA ZORLANARAK İSTEKSİZ HALE GELİYORLAR, BU SORUN İÇİN ÇÖZÜMÜNÜZ NELER OLACAKTIR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Halihazırda, bazı derslerde öğrenci sayısının derslik kapasitesinin bir parça üzerinde olduğunu biliyoruz. Bu durum, özellikle ikinci öğretim öğrencilerimizin de birinci öğretim sınıflarında derslere katılım tercihlerinden ve aynı zamanda alttan ders alan öğrencilerimizin de dersleri takip etmelerinden ve mevcut hizmet binamızın Rektörlük ve bazı fakülte ve enstitüler dahil olmak üzere birçok birime evsahipliği yapmasından kaynaklanıyor ve bu durumda maalesef sınıflarda yer sıkıntısı yaşanabiliyor. Sorun yaşanan derslerle ilgili, derslerin bölünmesi ve sınıfların dağılımında öğrenci sayısının dikkate alınması gibi tedbirlerle bu sorunu hafifletmeye çalışıyoruz. Ayrıca, yeni fakülte binalarımızın devreye girmesiyle birlikte böylesi sorunlar ortadan kalkmış olacaktır.

Kalabalık sınıf sorununu çözmek için aynı zamanda YÖK’ten yeni öğrenci kontenjanlarının azaltılması talebinde de bulunuyoruz. Geçen yıl çok cüzi bir oranda talebimiz karşılanmıştı. Bu yıl da kontenjanlarımızın % 30 oranında azaltılmasını teklif edeceğiz.

ALİ CEM ERSOY - OKULUMUZ ERASMUS PROGRAMI HAKKINDA GELİŞMELER NELERDİR ? ÖĞRENCİLER ERASMUSA BU YIL KATILABİLECEKLER MİDİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Erasmus programının bu yıl gerçekleşmesi zor gibi gözüküyor. Ancak Erasmus programının eksikliğini hissettirmeyecek şekilde Mevlana programını devam ettireceğiz ve geçen yıllara göre daha fazla ülkede daha fazla üniversite ile anlaşarak, daha fazla öğrenci göndermeye çalışacağız. Halihazırda çok sayıda ülkede 35 civarında üniversiteye talebimizi ilettik ve yakında kendileriyle protokol yapacağız. Bir de ulusal öğrenci değişimi amaçlı Farabi programı var biliyorsunuz. Farabi’de hemen hemen Türkiye’deki bütün üniversitelerle anlaşmamızı tamamlamış bulunuyoruz.

ALİ CEM ERSOY - YAZ OKULU UYGULAMASININ GERİ GELMESİNİ İSTEYEN ÖĞRENCİLER İÇİN SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ NELERDİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR –YÖK üniversitelere iki seçenek sunmuştur ve onları serbest bırakmıştır: Ya yaz okulu ya da bütünleme. Bunun üzerine, Üniversite Senatomuz her iki seçeneği de değerlendirmiş, geçen yıllarda Yaz Okulu uygulamasında karşılaşılan bazı problemleri de dikkate alarak Yaz Okulu’nun devam ettirilmemesi, bunun yerine Telafi (Bütünleme) Sınavlarının getirilmesini kabul etmiştir. Bu karar verilmeden önce, öğrencilerimizin de görüşleri alınmış, öğrenci otomasyon sistemi üzerinden yapılan bir anketle, yaz okulu uygulaması öğrencilerin de oyuna sunulmuş, öğrencilerimiz Telafi Sınavını tercih etmişlerdir.

ALİ CEM ERSOY - OKULUMUZDA ÜCRETSİZ SERTİFİKA PROGRAMLARININ OLMAMASI ÖĞRENCİLERİN SORUNLARINDAN BİRİSİ, ÜNİVERSİTEMİZDE ÜCRETSİZ OLARAK SERTİFİKA ALABİLCEĞİMİZ PROGRAMLAR YAPABİLİR MİSİNİZ ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Sertifika programlarını geçen yıl uygulamak istedik ancak idari ve akademik personel eksikliğinden dolayı bunu yapamadık. Aramıza giderek artan sayıda yeni katılımlar olmaktadır. Onların üniversitemiz bünyesine dahil olması, bu ve benzeri program ve etkinlikleri mümkün hale getirecektir.

ALİ CEM ERSOY - ALTTAN GELEN DERSLERLE MEVCUT DÖNEM DERSLERİ AYNI SAATLERDE OLUYOR, DEVAMSIZLIKTAN TEKRAR ALAN ÖĞRENCİLER DERSLERE KATILIM SAĞLAYAMIYOR, BU SORUN ÇÖZÜLEBİLİR Mİ ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Alttan alınan derslerde, eğer bir önceki yıl o derse zaten devam edilmişse ve devam koşulu sağlanmışsa, devamsızlık zorunluluğunu kaldırabilir miyiz bilemiyorum, ancak Senato üyeleriyle bu konuyu tartışarak bir çözüm bulabileceğimize inanıyorum.

ALİ CEM ERSOY – KANTİNDE FİYATLARIN YÜKSEKLİĞİ ÖĞRENCİLERİ CİDDİ ŞEKİLDE ZORLAMAKTADIR, DİĞER ÜNİVERSİTELERDE 75 KURUŞ 1 TL ARASINDA OLAN KAHVE ÜCRETİ OKULUMUZDA 1.5 TL DEN SERVİS EDİLİYOR, BU KONU HAKKINDA KANTİN İLE GÖRÜŞÜLEREK FİYATLARIN ÖĞRENCİLERİMİZİN DURUMLARINA GÖRE AYARLANMASI YAPILABİLİR Mİ ? P.rDr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Bu konu ile ilgili olarak SKS Daire Başkanımla görüşeceğim ve takibini yapacağım. Fiyatlar konusunda indirim, menü konusunda ise çeşitlilik talep edeceğim.

ALİCEM ERSOY- OKULUMUZUN KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN KİTAPLARIN, MÜFREDAT DERSLERİNE NAZARAN EKSİK YA DA ESKİ OLDUĞUNDAN FAYDASI EPEY DÜŞÜKTÜR, KİTAPLAR BÖLÜM HOCALARI İLE KONUŞULARAK MEVCUT MÜFREDATINA UYGUN ŞEKİLDE YENİLENEBİLİR Mİ ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Kütüphane Daire Başkanımız birkaç ay önce işe başladı, bu alanda profesyonel bir arkadaşımız ve oldukça güzel çalışmalar yapıyor. Yakın bir zamanda kütüphanenin içerik olarak çok hızlı geliştiğini göreceksiniz. İyi bir kütüphane programı ve beraberinde teknik ekipmanı satın aldık, ulusal ve uluslararası kitap ve makalelere erişim sağlayan database’lere deneme amaçlı abonelikler başlattık, daha sonra beğendiklerimizi satın alacağız. Online katalog tarama hizmeti devreye girdi, bunun cep versiyonu da var. Birçok kurumdan kitap temini için görüşmeler devam ediyor. 2017 yılında yeni kitaplar ve abonelikler için 200 bin TL bütçe ayıracağız.

Yasal olarak kütüphanemiz bir kitabın en fazla 3 kopyasını alabiliyor. Daire başkanı Barış beyle görüşeceğim, güncel kitapların sağlanması için gayret göstermesini, en azından bu tür kitaplardan 3’er kopyanın temin edilmesini rica edeceğim.

ALİ CEM ERSOY - OKULUMUZ KÜTÜPHANESİ AKŞAM SAAT 17:00’DE KAPANIYOR, BİRİNCİ ÖĞRETİMLERİN DERSLERİ SAAT 17:00 BİTİYOR, İKİNCİ ÖĞRETİMLER İSE 17:00’DE BAŞLIYOR, KÜTÜPHANEDE ÖĞRENCİLER İSTEDİĞİ VAKİT DİLİMLERİNİ YAKALAYAMIYOR, DİĞER ÜNİVERSİTELERİN KÜTÜPHANELERİ GEÇ SAATLERE KADAR AÇIK KALIYOR, ÇÖZÜMÜNÜZ NEDİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Kütüphane saatini uzatmak için gerekli hazırlıklara başlamış bulunmaktayız. Personel sayımızdaki sıkıntılardan dolayı bugüne kadar maalesef çok geç saatlere kadar açık tutamadık. En kısa sürede, hemen önümüzdeki haftadan itibaren kütüphane kapanış saatini 17:00’den 19:00 ya da 20:00’ye çıkartmak için arkadaşlara talimat verdim. İkinci dönemin başlangıcıyla birlikte çok daha fazla saat hizmet verebilen bir kütüphane arzuluyoruz. Umarım en az 22:00’ye kadar kütüphanemizi açık tutabiliriz.

ALİ CEM ERSOY - YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN, SENEYE HARÇ ÜCRETLERİNDE İNDİRİM SAĞLANACAK MIDIR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Harçlar ile ilgili yapabileceğimiz bir indirim var ise hemen Senato Kararı ile bu indirimi yapıp, yabancı öğrencilerimizin önümüzdeki dönemlerde daha az harç ödeyerek eğitimlerine devam edebileceklerini söyleyebilirim. Aynı zamanda şu müjdeyi de vereyim; bu yıl yabancı öğrenci kontenjanımızı oldukça fazla sayıda artırmayı düşünüyoruz. Daha fazla yabancı öğrenciye üniversitemizde eğitim-öğretim hizmeti vererek hem üniversitemizin hem de YÖK’ün uluslararasılaşma hedefine katkı sağlamak istiyorum.

ALİ CEM ERSOY - APPLE İOS ve ANDROİD CİHAZLARDA KULLANIMA AÇILACAK BİR OBS SİSTEMİ İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILABİLİR Mİ ? MEVCUT OBS SİSTEMİMİZDEN DAHA DONANIMLI BİR SİSTEM YAPILABİLİR Mİ ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Öğrenci Bilgi Sistemimiz, şu an Türkiye’deki en iyi ÖBS programlarından biri. Satın alırken çok araştırıldı, çok memnunuz, bütün ihtiyaçlarımıza cevap veriyor. Ayrıca, hem ÖBS, hem kütüphane katalog tarama ve hem de diğer bazı uygulamaları tablet ve akıllı telefonlarınızdan da rahatlıkla kullanabilmeniz ve çok kapsamlı bir websitesi için işinde oldukça iyi olan bir firmadan hizmet satın alıyoruz. Bunların hepsi yakın zamanda sizlerin kullanıma açılmış olacak.

ALİ CEM ERSOY - TIP, HUKUK, MÜHDENDİSLİK VE BENZERİ FAKÜLTELER KURULACAK MIDIR ? TARİHLERİ BELLİ MİDİR ?

Pr.Dr.SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Tıp Fakültesi için şu an konuşmak erken, ancak dosyası hazır, başvuru için vaktini bekliyorum. En kısa sürede açılmasını düşündüğümüz fakülteler arasında “Hukuk Fakültesi”, “İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi” ile “Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi” yer alıyor. Eğer YÖK ve Bakanlar Kurulu bu fakültelerin kuruluşunu uygun görürse birkaç aya kadar bu fakülteler bünyemize katılmış olacak.

ALİ CEM ERSOY – SON OLARAK, SON GÜNLERDE GÜNDEME GELEN TOKİ'DE İNŞAATI BAŞLATLAN VE ARDINDAN DEVLETE GEÇEN KOLEJİN ÜNİVERSİTEYE GEÇMESİ KONUSUNDAKİ GELİŞMELER HAKKINDA BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ ?

Pr.Dr. SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Üniversitemizin halihazırda ciddi bir yer sıkıntısı olduğu malum. Merkez kampüsteki binamız o kadar dolu ki, neredeyse yeni tek bir bölümün dahi açılmasına izin vermiyor. Keza yeni alacağımız öğretim elemanlarını nereye oturtacağız diye de kara kara düşünüyoruz. Baharla birlikte başlayacağımız bina bitene kadar bizim acilen yeni sınıflara ve odalara ihtiyacımız var. Bandırma’da kiralık bir yer bulabilir miyiz diye baktığımızda, bunun çok da mümkün olmadığını gördük. O nedenle kabası bitmiş, ancak dışı ve içi henüz hiç yapılmamış bu bina bize devredilirse kısa dönemde ihtiyacı önemli oranda karşılar diye düşünüyorum.

Biz üniversite olarak Kaymakam beyinde öncülüğünde, bu binanın üniversitemize devri ya da tahsisi için bir talep yazısı yazdık ve Kaymakamlığa teslim ettik. Kaymakamlık da bir uygundur görüşlü bir üst yazıyla Balıkesir Defterdarlığı’na yazı yazdı. Eğer uygun görülürse o binayı hemen önümüzdeki yıla yetiştirmek için kolları sıvayacağız. Uygun görülmezse de kendi başımızın çaresine bakacağız, prefabrik yapılarla ihtiyacımızı karşılamaya çalışacağız.

ALİ CEM ERSOY – DEĞERLİ HOCAM, BİZE VAKİT AYIRDIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ. ÜNİVERSİTEMİZİN GELİŞİMİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ.

Pr.Dr. SÜLEYMAN ÖZDEMİR – Ben de sana çok teşekkür ediyorum. Seninle yapmış olduğumuz bu röportaj, ilk kez bir öğrencimle röportaj yapıyor olmam nedeniyle oldukça gurur verici. Röportajda sorulan soruların da gayet özenli bir şekilde hazırlandığı, yerli yerinde olduğu görülmektedir. Özellikle üniversite öğrencisi olman ve olaylara içeriden bir bakış açısıyla bakabilmen de sorduğun soruları oldukça anlamlı hale getirmiştir. Öğrenciliğinin yanısıra gerçekleştirmekte olduğun bu ve benzeri girişimlerinden dolayı seni tebrik ediyor, başta derslerin olmak üzere, ömür boyu başarılar diliyorum.

BGHABER - ALİ CEM ERSOY -17-12-2016- BANDIRMA