Efsanevi Bandırma Vapuru ..Yazan : Osman Özdeş

Efsanevi Bandırma Vapuru
Yazan:Osman Öndeş

Bu makalem Bandırma vapuru konusunda tüm bilgi hatalarını düzeltmek 
amacıyla hazırlanmıştır. 
Bu makalem iyi niyetlerle hazırlandığına inandığım, fakat arşiv gerçekliğinden 
uzak kalmış, bu nedenle yanlışlar içindeki “Atatürk ve Bandırma Vapuru” 
metni esas olmak üzere, bu konudaki tüm benzer anlatımları düzeltmek ve 
imkan yaratmak amacıyla çalışılmıştır.

Efendi Kaptan İsmail Hakkı Durusu Belgesel Film_19Mayıs_.mp4Tamamiyle iyi niyetlerle yazılmış olmasına rağmen,Gazete Gerçek’te 4 Şubat 2023 tarihi ile Sabahattin Pravadili imzasıyla yayınlanmış olan Bandırma Vapuru konulu yazı
gerçekdışı ifadeleri içermektedir;
Bu yazıda da tarih tahrif edilmektedir.
Yanlışlardan sadece birini belirteceğim;
Bandırma Vapuru bir İngiliz denizaltısı tarafından batırılmamıştır.
Daha genel olarak Bandırma Vapuru hiç batmamıştır…..
Bunu hayalperest birileri uydurmuş ve önüne gelen al yapıştır usulü ile kopyalamaktadır.
Bandırma adı Lloyd’s Register 1917 kayıtlardan hâlâ Panderma olarak yazılıdır.
1910’da adının değiştirilmiş olması gerçekdışı bir uydurmadır..

video için tıklayınız ..https://www.youtube.com/watch?v=RXTo4oV4FNQ

(Milli Savunma Bakanlığı vasıtasıyla  ATESE’ye müracaat Sayı: 202385353 ve 10 Nisan 2023 tarihi ve Sayı: E36511188-622.02-2273204/Cimer başvurusu” ile yazılı cevap ve Resmî cevap 
yazısı şöyledir: “İşte Atatürk.com” örün sitesinde yayınlanan “Atatürk ve 
Bandırma Vapuru” başlıklı metin hakkındaki yapılan incelemede söz konusu 
metinde kaynak olarak kurum adı belirtildiği, ancak hangi kaynaklardan 
(Genkur.ATASE ve Dent Bşk.lığına ait belge, kitap, dergi, broşür, 
kongre/Sempozyum/panel bildirileri vb.) alıntı yapıldığına dair bir bilgiye yer 
verilmediği görülmüştür. Bu nedenle metnin ATASE Başkanlığı yayınlarından 
istifade edilerek hazırlandığı konusu teyit edilememiştir.)
- Muhtelif yazı sahipleri ayni metni kısmen değişik başlıklarla, fakat aynen 
kopyalarak makalelerinde veya yayınladıkları kitaplarda kullandıklarından, 
tarihin tahrif edilmesi çığ gibi büyümektedir. Bu yanılgı durdurulmalıdır. Bu 
makalemin amacı da budur.
- Bu makalem için 1873-1929 yıllarını kapsayacak şekilde Lloyd’s Register of 
Shipping yıllıkları taranmıştır.
- Bu makalem için Bandırma Vapuru’nun sicil kayıtlarını tespit etmek 
amacıyla Scotland Built Ships & Shipbuilding arşivi yeniden taranmıştır.
- Böylece Bandırma vapuru hakkında hiçbir hata olmayacak şekilde tüm 
arşiv resmî bilgileri ortaya çıkartılmış olmaktadır.
- Akademisyenlerimiz veya bu konuda yayın yapmak isteyecek mecralar, ve 
Resmî Kurumlar için bu veriler, artık tamamiyle kusursuz şekilde 
saptanmış olmaktadır.
- Bu makale vesilesiyle, önceki makalelerimde ve eserimde genel olarak 
verilmiş çok önemli bir belirsizliği, Lloyd’s Register of Shipping yıllıklarını 
her sene incelemek suretiyle öğrenmek ve düzeltmek imkanını buldum;
 Bu belirsizlik şudur; Bandırma vapurunun “Panderma” olarak adı 1917 
 yılına kadar değiştirilmeden devam etmiştir!
- Bu husus şaşırtıcıdır; “Panderma” adı bu vapuru 1892’de satın almış olan 
İstanbul’lu G. Dandelos & P. Dandelos tarafından verilmiştir. Bu kişiler 
muhtemelen Bandırma- Panderma kasabasından idiler. Panderma Yunan 
bayrağında ve Kapitülasyonlar sayesinde Kabotaj iskeleleri arasında sefer 
yapmıştır.
- Gerek İdare-i Mahsusa ve gerekse Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi zamanında 
geminin adının 1917 yılında kadar Lloyd’s Register of Shipping kayıtlarında
 “Panderma” olarak değiştirmeden kullanıldığı görülmektedir!
- Lloyd’s Register arşivi 1926 yılına kadar “Bandırma” vapuru kaydı devam 
etmektedir. 1927’de ise ikinci Bandırma Vapuru (Eski adı Medwey) 
başlamaktadır. Bu arşiv bilgisi bize, Bandırma Vapuru’nun 1925 sonu ve 
1926 ilk yarısı gibi bir süreçte hurdaya gönderildiğini göstermektedir.
- Bu makalemde Bandırma Vapuru’nun adı Kymi olduğu yıllarda Erdek’te 
kayalıklara bindirdiği zaman çekilmiş fotoğrafı yeralmaktadır. Bu fotoğrafı 
Yurtdışındaki bir müze arşivinden temin ettim.
- Bu makalemde Bandırma Vapuru’nun aslında arşivlerde var olan, fakat 
nedense 2021 yılına kadar fark edilmemiş bir fotoğrafı da ilk kez 
yayınlanmaktadır.
- Bu makalem belgelere dayalı olarak 16-19 Mayıs 1919 günlerine ait tarihi 
de anlatmaktadır. 
- Öncelikle değerli akademisyenlerimize sadece arşive dayalı bir kaynak 
yaratmış olduğuma inanıyorum.
Bandırma Vapuru Hazırlanıyor
Kaptan İsmail Hakkı kumandasında Samsun seferine çıkmak üzere Bandırma 
Vapuru’nun ikmali yapılır ve Sarayburnu’na yakın bir şamandırada beklemeye 
başlar. 
Mustafa Kemal Paşa şöyle anlatır; “Karargâhımızdan olanlar belirlenen saatte 
rıhtımda toplanmış olacaklardı. Otomobil kapımın önünde idi. Evdeki vedaları 
bitirmiştim. Tam o sırada gelen bir dostum aldığı bir habere göre, benim ya 
hareketime müsaade edilmeyeceğini, yahut vapurun Karadeniz’de 
batırılacağını söyledi. Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Daha sonra vaktiyle uzun 
müddet yanımda çalışan bir kurmay subay da gelerek, maiyetinde çalıştığı 
Damad’dan ayni şeyleri öğrendiğini bildirdi. Bir an yalnız kaldım ve düşündüm. 
Bu dakikada düşmanların elinde idim. Bana her istediklerini yapamazlar 
mıydı? Beynimden bir şimşek geçti. Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! 
Bunun için beni Karadeniz’in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır..
 ...Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata rıhtımına geldim. 
Baktım ki, rıhtıma yanaşmış olacağını sandığım vapur uzaklardadır. 
Sandallarla vapura gittik.
 … Yirmi yedi yıllık ihtiyar kaptan demir aldırmaya başladı.. Ben kaptan 
köşkünde idim. Subay ve askerler dışarı çıktılar. Hareket ettik.”
Osmanlı Donanması harp gemileri gibi, ticaret gemileri de Amiral Calthorpe’un 
tebliği (Emirleri) doğrultusunda Haliç’te bağlandılar. 
Kaynak: IWM- Imperial War Museum Arşivi. Fotoğraf: W.J.Burnell.
(Imperial War Ministry Resmî fotoğrafçısı).
 
Gemi Süvarisi İsmail Hakkı Kaptan halatın şamandıradan fora edilmesini 
takiben gemiye yol verdi. Bandırma Vapuru’nda; gemi mürettebatı 23 kişiydi. 
Mustafa Kemal Paşa ile kurmay heyeti 25 kişiydi. Çavuş, onbaşı, neferlerden 
oluşan 23 erat listesi ile birlikte gemide 71 kişi vardı! 
Bu kapasitedeki bir vapur için bu son derece büyük bir rakamdır. Kesinlikle çok 
meşakkatli bir yolculuk yapılmıştır. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını 
Bandırma vapuruyla üç günlük zor ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Samsun’a 
götürmeyi başaran Kaptan İsmail Hakkı’nın,Ulus Gazetesi’nde yer alan 
anılarında Milli Mücadele’nin ateşini yakan bu yolculuğu hayli özet bir şekilde 
anlatmıştır; “19 Mayıs 1919 günü, büyük ve şerefli bir milletin, asırlardan beri 
daima makus gitmekte olan talihini değiştirecek, Türk’e kendi büyüklüğüne 
lâyık yeni bir mukadderat yaratacak olan üst adam, tarihi ve heybetli 
misyonuna başlamak üzere Samsun’da karaya iniyordu. Yoksul bırakılmış 
mazlum milletin sayısız harplar ve yolsuzluklardan arta kalmış herşey gibi, 
küçük ve fersude bir tekne, Bandırma gemisi, bu büyük ve şanlı yolculuğu 
koynunda barındırarak dünya değer hamulesi ile günlerce Karadeniz’in kendi 
boyundan aşkın dalgaları ile çarpışmıştı. 
Artık herşeyin kaybedildiğine inanıldığı bir sırada milletinin asalet ve 
cesaretinden kuvvet alarak, bütün dünyayı hayrete düşürecek muazzam bir 
tasavvuru dimağında taşıyan büyük adamla, onun şerefli seyahatine vasıta 
olan bu küçük gemi ne aşikar bir çelişki idi. Fakat, daha nice mücadele yılları 
türlü tezadlarla dolu geçecek ve bu tezadların içinden kurtuluş güneşi 
doğacaktı. Yedi mil süratle ve 
ufacık teknesi ile Karadeniz’in 
dalgaları ile boy ölçüşen bu gemi 
adeta kurtarıcının memleketin 
mütevazı imkanları ile giriştiği 
büyük ve çetin mücadeleyi 
sembolize ediyordu, denilebilir. 
Bu küçük gemi, erişebileceği en 
büyük şerefe kavuşarak, bir 
millet yaratacak ve bir vatan 
kuracak olan dahi adamı tam 
zamanında vatan toprağının en 
müsait parçasına çıkarmak 
suretiyle tarihi vazifesini 
gördükten sonra, ömrünü 
tamamladı. Bugün ayni ismi 
taşıyan gemide plakasından 
başka onunla ayni olan bir tarafı 
yoktur. 
12 Aralık 1891 gecesi Erdek’te kayalıklara 
bindirmiş olan Kymi (Bandırma).
 (Fotoğraf 16 Aralık 1891 tarihlidir) 
@ Osman Öndeş arşivi.
 
Fakat bu tarihi seyahati idare etmiş olan kaptanın kim olduğunu hiç 
düşündünüz mü? Biz, bu şerefe erişmiş olan mesut adamı aradık ve bulduk. 
İdarenin en eski kaptanlarından olan Kayserili İsmail Hakkı Durusu, bu 
seyahatin intibalarını gazetemiz için yazarak bize göndermiştir. Sözü, Kaptan 
İsmail Hakkı (Durusu) ya bırakıyoruz; “1919 tarihinde Bandırma vapuru ile 
Atatürk’ü İstanbul’dan alıp Samsun’a götürdüğümüz seferde gerek 
hareketimizden evvel, gerekse yolda şahidi olduğum ahvalden hatırıma 
gelenleri aşağıya yazdım; Hareketimizden birgün evvel Paşa beni İdareden 
Harbiye’de dairesine çağırtmıştı. Gittim ve kabul buyuruldum. Sureti 
hareketimize dair bir takım istizahta (açıklayacı bilgi istemek) bulundular. 
Lâzım gelen cevapları verdim. Ertesi gün öğle üzeri hareket edileceğini ve ol 
vechile geminin hazır bulundurulmasını emir buyurdular. Filhakika o gün 
zevalde gemiyi teşrif ettiler. Kontrol heyeti geldi. Hemen hareket 
edebileceğimizi söylediler. Derhal hareket ettik. Boğaz’dan çıkarken müthiş bir 
fırtınanın icrayı hükmetmekte olduğunu gördük. Ne kadar şiddetli fırtına 
olursa olsun yolumuza devama karar vermiştik. Böylece yolumuza devam 
ettik. Maiyetlerindeki zevatı bittabi deniz tutuyor ve herkes birer birer 
kamaralarına yatıyordu. Mamafih Paşa kıç taraftaki köşkte bir köşeye 
dayanmış oturmakta ve kendilerinde fıtrî bir haslet olan harik-ül beşer 
metâneti kalbiyelerinin (Kalp sağlamlığının) âsarı olarak bilâ fütur 
(Aldırmaksızın) ve daimi bir tefekkür (düşünce/düşünme) içerisinde 
bulunmakta idiler. 
Son süratimiz olan yedi mil ile Karadeniz’in bîaman (Aman vermeyen) dalgaları 
arasında yuvarlana yuvarlana İnebolu ve Sinop’a uğrayarak bin türlü müşkülat 
içerisinde birgün şafak vakti Samsun’a vardık. Paşa bu iskeleye çıktılar. Ondan 
sonra vukua gelen halatı bittabi kendileri daha iyi bilirler. 19 seneden sonra o 
mesut seferimizi bu kadar hatırlayabildim.” 
 
Trocadero’den Bandırma’ya
Bir ticaret gemisinin tüm sicil kayıtları Lloyd’s Register Shipping yıllıklarında ve 
ayrıntılı olarak ayrıca eğer o gemi İngiliz tersanelerinde inşa edilmiş ise İngiliz 
gemi sicili arşivlerinin bulunduğu İngiliz Denizcilik Müzeleri’nde ve Glasgow, 
Tyne, Thames, Caledonian Ships & Shipbuilding Trust gibi kent vakıflarında 
yer almaktadır. Belirttiğim bu merkezlerde ayrıca gemilerin tüm çizimleri 
muhafaza edilmektedir ve talep halinde temin edilmesi son derece kolaydır!
İngiltere’de deniz ticaret tarihi, gemi inşa tarihi titizlikle kayda alınmıştır, 
korunmaktadır.
Bu makalemde; Bandırma Vapuru’nun Lloyd’s Register of Shipping ve Scottish 
Shipbuilding arşivlerindeki yıllara göre kayıtları, o yıllardaki yıllıklardan 
kopyalanarak ve önceki metinlerde düzeltme yapılarak verilmiştir.
. Clyde Built Ships arşivindeki kaydında belirtildiği üzere; Bandırma Vapuru’nun 
inşa adı “Trocadero” dur!
. 1878 yılında McIntyre & Co. Paisley Phoneix Works kızaklarında 21 Kızak 
Numarası ile inşa edilmiş Yük / Yolcu gemisidir.
. O yıllarda Gemi Sicil kayıtlarında Tipi (Cargo Ship / Yük Gemisi) yazılıdır. 
Ancak, yük gemileri ayni zamanda yolcu taşımakta ve yük / yolcu seferleri 
yapmaktadır. 
. Tescil Numarası: 79625, bayrağı İngiliz’dir. Temmuz 1878’de denize 
indirilmiştir.
. 328 grt. , 1921 nrt. olup, Tam boy: 150.1 ft., Genişlik: 22.4 ft., Derinlik: 11.4 
ft.’dir.
. Ana buhar makinesi Glasgow’da kurulu Hutson & Corbett imâlatıdır. 2 
genişlemeli (20 & 35 x 24 inç), tek pervaneli olup, azami 60 hp.(Beygir Gücü) 
güç üretmektedir. 
. Geminin ilk armatörü Londra’da kurulu Dansey & Robinson olup, gemi 14 
Ağustos 1878 tarihinde Londra Limanı’na tescil olunmuştur. 
. Geminin ilk süvarisi Kaptan J.Young’dır.
. 1879’da Londra merkezli W.H. Sollas firmasına satılmıştır. 
. 1885 Armatör H. Psicha satın almış ve “Kymi” adını vermiş, Yunan gemi 
siciline kaydettirmiştir. Kymi, Osmanlı karasularında; Marmara’da yük/yolcu 
seferlerinde çalıştırılmıştır!
. 1888’de E. Arvaniti satın almış ve Yunan bayrağına tescil edilmiş olmasına 
rağmen yine Marmara iskeleleri uğraklı seferlerine devam etmiştir. Kymi, 
Erdek dahil olmak üzere Marmara iskeleleri arasında yolcu ve yük taşımacılığı 
yaparken 12 Aralık 1891’de Erdek’te kayalıklara bindirmiştir. 
. 1892’de Kaptan Andreadis, Kymi’yi kayalıklarda olduğu şekilde satın almış ve 
kayalıklardan kurtardıktan sonra, Haliç’te büyük onarımını yaptırmıştır. Sefere 
hazır olduğunda yine Yunan bayrağına tescil edilmiş olarak (Yani Osmanlı 
karasularında ve iskeleleri arasında Yunan bayraklı olarak) Kymi adıyla 
seferlerine devam etmiştir. 
. Kaptan Andreadis İstanbul’lu bir Rum tebaadır. Evi Cihangir’de idi. (Raphael 
C. Cervati-Indicateur Ottoman Illustré Annuaire Almanch du Commerce).
. 1893’de İstanbul’lu G. Dandelos & P. Dandelos kardeşler satın almış ve 
“Panderma” adını vermişlerdir. Panderma Yunan bayrağındaki seferlerine 
devam etmiştir. 
. 1894’de İstanbul’da Rama P. Derasmo satın almış ve adını değiştirmemiştir.
. 1895’de Idare-i Mahsusa satın almış ve “Panderma” adını değiştirmemiştir.. 
. 1914’de Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi’ne devredilmiştir.
. Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi “Panderma” adını değiştirmemiştir.
. “Panderma” adı 1917’de “Bandırma” olarak değiştirilmiştir!
. Bandırma Vapuru hiç batmamıştır. Oysa Bandırma vapuru konusunda tebliğ 
verenler arasında bile Bandırma’yı üç defa bile batırıp çıkanlar olmuştur! 
. Bandırma vapuruna Ağustos 1915 tarihinde Marmara’da İngiliz Denizaltısı 
E14 tarafından atılan torpido isabet etmemiştir.
. 16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa ve maiyetindekilerle birlikte Samsun’a 
hareket etmiş ve 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a varmıştır.
. 1923’de Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’ne devredilmiştir.
. 1927 yılında “Müze Gemi olarak restore edilerek korunması gerekirken” 
hurdaya çıkarılmış ve Hüseyin İlhami tarafından Balat Haliç’te sökülmüştür.
İnanılması imkansız 
Asıl mesleği çocuk doktoru olan Dr.Fethi Tevetoğlu ve Şevket Süreyya 
Aydemir’in ilgili anlatımlarında “Pusulası da biraz bozuk..” diye bir ifade 
geçer.. Bu ifade birçok yayında tekrarlanmaya devam etmiştir. Bir miyar 
pusula, yani miknatısi pusula, vetetler arasında ayarlaması yapılarak kullanılır. 
“Miyar pusula biraz bozuk, az bozuk, çok bozuk” lâfı, ancak başıbozuk bir 
ifadedir!
Bir geminin miyar pusula bozuk ise, yani ayarlaması yapılmamış ise, o gemi 
ancak çok zorunlu hallerde, ancak ve ancak hava koşulları iyi ise, kıyı seyri 
yapabilir. Hava kötü ise, gece ise seyir yapamaz! 
Bandırma Vapuru 16 Mayıs 1919 ikindi saatlerinden başlayarak 19 Mayıs 1919 
sabahına kadar gündüz ve gece seyri yapmıştır!
16 Mayıs 1919 hazırlıkları
Mustafa Kemal Paşa’yı ve maiyetindekileri Samsun’a götüren Bandırma 
Vapuru Mürettebat listesi Kaptan İsmail Hakkı’nın şahsi dosyasında yer 
almaktadır. Devlet Denizyolları İdaresi Umum Arşiv Dairesi’nde mevcut “Mülga 
Seyr-i Sefain İdaresi Maaş Kayıt Defteri”ndeki belgeden aynen çıkartılan 
mürettebat listesindeki Bandırma vapuru personeli 25 değil, 23’dür. Devlet 
Denizyolları İdaresi Muamelât ve Muhaberat Dairesi’nin 12 Mayıs 1960 Tarih 
ve 1/226-878 Muhaberat Müdürlüğü Umumi Arşiv Sayılı yazısıyla Personel ve
sosyal İşler Müdürlüğü’nün 4 Mayıs 1960 Tarih ve 20/6289 Sayılı derkanerına 
şu cevabî yazı gönderilmiştir; “Aziz Atatürk’ü 15 Mayıs 1919 ‘da İstanbul’dan 
alarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkaran tarihî Bandırma Vapuru Süvarisi 
İsmail Hakkı Kaptan’ın biyografisi, bir resmi, ve merhumun ailesinin adresi ile o 
tarihteki sefere iştirak eden mürettebatın isimleriyle vazifeleri Arşiv 
kayıtlarımızdan tespit edilmiş ve iki nüsha tanzim olunan kayıt örnekleri iki 
dosya halinde Neşriyat Müdürlüğü’nün bu husustaki 2 Mayıs 1960 Tarih ve 
6/954 Sayılı yazısı ile birlikte ilişik olarak gönderilmiştir. Bilgilerinizi rica 
ederim. Muamelât ve Muhaberat Müdürü Yardımcısı.”
Devlet Denizyolları İdaresi Umumi Arşiv Dairesi’ndeki, “Aziz Atatürk’ü 15 
Mayıs 1919’da İstanbul’dan alarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkaran tarihî 
Bandırma Vapuru’nun personel listesidir ” başlıklı ve 10 Mayıs 1960 tarihli 
Umumi Arşive ait mürettebat listesi şöyledir; 
1.Süvari : Kayserili Ahmet oğlu İsmail Hakkı 
2.İkinci kaptan : Üsküdarlı Tahsin 
3.Kâtip : İsmail 
4.Lostromo : Hasan Reis 
5.Serdümen : Göreleli Şükrü oğlu Temel 
6.Serdümen : Ali oğlu Basri 
7.Ambarcı : Silivrili Hasan oğlu Ahmet 
8.Ambarcı : Rizeli Süleyman oğlu Maksut 
9.Tayfa : Süleyman oğlu Cemil 
10.Tayfa : Hüseyin oğlu Rahmi 
11.Tayfa : Mesut oğlu Temel 
12.1.ci Kamarot : Muharrem oğlu Hacı Tevfik 
13.2.ci Kamarot : İbrahim oğlu Mehmet 
14.Kamarot Yamağı : Mustafa oğlu Halit 
15.Aşçı : Osman oğlu Hacı Hamdi 
16.Serçarkçı : Ağa oğlu Hacı Süleyman (Çarkçı Başı Mehmet Ağa Oğlu Hacı 
Kadir Süleyman-Gür soyadını almıştır) 
17.İkinci makinist : Deraliyeli Emin 
18.Ateşçi : Koyulhisarlı Yusuf oğlu Halil 
19.Ateşçi : Rizeli Arif oğlu Mansur 
20.Kömürcü : Hasan oğlu Mehmed 
21.Kömürcü : Mehmed Ali oğlu Ömer Faik 
22.Vinççi : İsmail Hakkı 
23.Vinççi : Ali oğlu Galip 
Belge: 10 Mayıs 1960- Umum Arşiv Servisi / İmzaKaraköy’de bir zamanlar var olan TDİ Kültür ve Sanat Merkezi’nden görünüm. Özelleştirme sonrası dağıtılmıştır. Sağda Mustafa Kemal Paşa portresi altında yeralan tablo Bandırma vapuru değildir.

Salih imzalı bu tablo yakıştırma Bandırma Vapurudur. Yerdeki dümen dolabı simidi Bandırma Vapuru’na ait diye yazılı olmasına rağmen TDİ Envanter’inde başka bir vapuru ait olarak kayıtlıdır! Buranın sorumlusu Ali Bozoğlu idi. Sorumlular herhangi bir gemi dümen dolabı simidini “Bandırma Vapuru’nun dümen dolabı simidi” diye sergilemişlerdir. Bandırma Vapuru sanılan yağlıboya tablo Bandırma Vapuru’na ait Ressam Salih imzalı yağlıboya tablo Karaköy’deki TDİ (Türkiye Denizcilik İşletmeleri) Özel Müze envanterinde idi. T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar Ve Müzeler Genel Müdürlüğü “Türkiye Denizcilik İşletmeleri Özel Müzesi” adıyla bu müzedeki eserlerin envanterini hazırlamış ve hazırlanan defter “23–7–1983 gün ve 18113 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu” ve buna dayalı olarak hazırlanan 22–1–1984 gün ve 18239 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Özel Müzeler ve Denetimleri Hakkında Yönetmelik” gereğince bastırılmıştır. Müzenin Adresi ; “Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü, Rıhtım Caddesi Merkez Han No: 4, 34425 Karaköy / Beyoğlu – İstanbul” idi. Vakıa teşhir edilen tablodaki Bandırma Vapuru, hayali ve Bandırma Vapuru ile alâkası olmayan bir gemidir. Ne yazıktır ki, konuyu doğru bilmeyenler tarafından bu tablo dahi Bandırma Vapuru olarak eserlerde yer almıştır! Adı Denizcilik Kültür ve Sanat Merkezi olsa da, aslında “Devlet Deniz Ticareti Denizcilik Müzesi”ne ait demirbaşta kayıtlı olan 926 eser TDİ’nin özelleştirilmesi sırasında muhtelif kurumlara devredilmiş ve deniz ticareti kavramındaki Türkiye’nin ilk denizcilik müzesi yok olmuştur. Bandırma Vapuru konulu Firuz Aşkın İmzalı Yağlıboya tablodaki gemi “Gelibolu” vapurudur. Bu tablo “Bandırma Vapuru” olarak İstanbul Deniz Müzesi’nde sergilenmektedir. Ancak, Firuz Aşkın imzalı bu tablodaki vapur Bandırma Vapuru değil, Gelibolu vapurudur.. Sanatçı Bandırma Vapuru yanılgısı yaratan Gelibolu Vapuru’nun yağlıboya tablosunu yapmıştır. Firuz Aşkın web sitesinde bu tablonun “Gelibolu Vapuru” olduğu yazılıdır. Bu yanlışlıklar sabırla ve dikkatle yaptığım araştırmalar sonucunda ortaya çıkartılmıştır. Bu nedenledir ki, bu süreçten önce neşredilmiş olan “Mustafa Kemal Paşa ile İstanbul’dan Samsun’a başlıklı belgelere dayalı eserimdeki mezkûr yağlıboya tablo resimlerindeki vapurlar Bandırma değil, Gelibolu’dur. Gelibolu Vapuru Bandırma Vapuru benzerliği Ne zaman ve hangi yazar “Gelibolu” vapurunu Bandırma vapuru zannederek kullandıysa, bu hata çığ gibi başka makalelere ve hatta eserlere kadar sirayet etmiştir. Oysa bu iki vapur ayrı zamanlarda, (1867-1873) ayrı tersanelerde inşa edilmişlerdir. Dikkatle inceleyenler ve haliyle denizcilik mesleğinden olanlar bu iki geminin farklı endazelere sahip olduğunu hemen göreceklerdir. Sadece akıbetleri ayni olmuştur; Her iki gemi de Balat- Haliç’te Hüseyin İlhami (Söker) tarafından sökülmüştür! Mustafa Kemal Paşa Bandırma Vapuruna nasıl geçti. Hatalı algılamalardan biri de; Mustafa Kemal Paşa’nın Bandırma Vapuruna nasıl geçtiğidir; Muhtelif metinlerde, Bandırma’nın Kız Kulesi önlerinde olduğu yazılıdır. Bu ifade Mustafa Kemal Paşa’nın anlatımından yapılan tekrarlamadır. Falih Rıfkı Atay da bulunduğu semtten Harem - Salacak taraflarına doğru bakınca “Kız Kulesi önleri” diye yanılgılı bir ifade kullanmıştır. Mustafa Kemal Paşa, tüm bu heyecanlı telaş içersinde, ister Galata’daki rıhtımdan, ister bindiği sandaldan veya çıktığı gemiden bakarak “Kız Kulesi karşısında idi” sözünü kullansın, bu ifadesi doğrudur. Ancak, o saatlerde Bandırma Vapuru stim üstündedir ve Sarayburnu - Sirkeci arasındadır. Metinlerde “Demirli bulunmaktadır” denilmektedir. Nereden bakarsanız, bulunduğu mevkiyi ancak “Kız Kulesi karşısında” diye izah edebilirsiniz. Bu, Bandırma Vapurunun gerçek anlamda Kız Kulesi’nin karşısında olduğunu göstermez. Böyle bir mevkiye denizcilik kavramında zaten demirleme yapılamaz! Bunlar bütünüyle olamayacak hatalı algılamalardır. Bandırma Vapuru İngiliz liman ekibinin evrakları incelemesinden hemen sonra İstanbul’daki bu tehlikeli bölgeden Samsun’a doğru yola çıkabilmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Beşiktaş’tan motorla gemiye geçtiğine dair hayali yazılar vardır; Bunlar dikkatsizce, bilgisizce yapılmış yakıştırmalardır. Mustafa Kemal Paşa; “Yirmi yedi yıllık ihtiyar kaptan demir aldırmaya başladı” ifadesini kullandığından Kaptan İsmail Hakkı “İhtiyar” zannedilmiştir. Bu ifade yirmi yedi yıllık deneyimli kaptan olarak algılanmalıdır. Bandırma Vapurunun Süvarisi Kaptan İsmail Hakkı 1873/74 (Mezar taşında 1870 yazılıdır) doğumludur. Yani Mustafa Kemal Paşa’dan 8-10 yaş büyüktür. Samsun’a hareket edileceği günlerde 45- 46 yaşındadır. Bu tarihten sonra 26 sene daha yaşamıştır! İsmail Hakkı Kaptan, 1891-1919 yılları arasında 21 ticaret gemisinde muhtelif kademelerden gelerek süvarilik yapmış çok deneyimli bir denizcidir. Mesleki birikimine ait ayrıntılar Şahsi Dosyası’ndaki kayıtlarda yer almaktadır. Şahsi dosyasında belirtilmiş olmasına rağmen, “Hint Okyonosu’na nice seferler yaptı…” diye uyduran da vardır! 16 Mayıs 1919 tarihi “Kurtuluş’a bir adım”dır. Bu safhada Mustafa Kemal Paşa Yaveri Cevat Abbas vasıtasıyla Bahriye Nazırı Avni Paşa’nın yardımını sağlamıştır. Karadeniz seferinin tüm hazırlıkları Bahriye Nazırı Avni Paşa sayesinde yaptırılmıştır. Karadeniz seyahati için “Bandırma” Vapurunun seçilmiş olması önemli bir karardır. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun seyahati için Bahriye Nazırı Avni Paşa’ya mevcut bağlamış gemilerden en uygun olanın Bandırma Vapuru olduğunu öneren muhakkak bu gemiler hakkında bilgisi olan bir denizci şahsiyet olmalıdır. Avni Paşa bu yönlendirme ile geminin süvarisinden, çarkçısına ve sair mürettebatına kadar hazırlanmasını sağlattığı gibi, Tersâne-i Âmire depolarından kömür ve yağlama yağı ikmali yapılmasını, İstanbul İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’ndan aldığı müsaade sayesinde tamamlatmıştır.Bu husus şu gerçeği açıklamaktadır; Bandırma Vapuru için Bahriye Nazırı vasıtasıyla Müttefiklerarası Kömür Komisyonu’ndan İstanbul - Samsun - İstanbul seferine yetecek şekilde kömür tahsisi talebi yapılmış ve Bandırma Vapuru Kasımpaşa’daki Tersane-i Âmire kömür Deposu’ndan yüklenen mavnalardan kömür yüklemesi yapabilmiştir. Müttefiklerarası Kömür Komisyonu, İstanbul’a gönderilecek olan kömürün dengeli bir şekilde dağıtımını yapmakla tek yetkili idi. Kumanya ikmali Mustafa Kemal Paşa maiyetindeki 25 zabit ve sair asker ile, gemi mürettebatına 4 güne yakın seyahat esas alınarak yine Bahriye Nazırı Avni Paşa talimatıyla temin edilmiştir. Kuşkusuz yolcuların, geminin son derece yetersiz kalan iskan ve uyuma alanları dikkate alınarak, puşide, yatak, hamak ihtiyaçları da ayni doğrultuda sağlanmıştır. İlk adı Kymi olarak başlarsak, Bandırma Vapuru hep Marmara Denizi iskeleleri arasında yolcu / yük seferleri yapardı. İlkkez Süvarisi İsmail Hakkı Kaptan’ın komutasında nadirattan 16 - 19 Mayıs sabahına kadar Karadeniz’de fırtınalarla karşılaşmadan seyrederek Samsun’a ulaşmış ve İstanbul’a avdet etmiştir. Bandırma vapuru, neyse ki, seyri süresince sisle veya sağanak yağmurla karşılaşmamıştır! Gündüz kıyı seyri yaptığı bilinmektedir. ************************************************ Bandırma Vapuru’nun Lloyd’s Register of Shipping yıllıklarındaki sicil kayıtları Lloyd’s Register of Shipping 1879 yıllığından başlayarak 1928 yılına kadar tüm yıllıkları taradım. Her yıllık bir önceki yıla ait bilgileri verir. 1879 yıllığında “Trocadero” kaydı yeralmaktadır. Armatörü W.H.Sollas’tır. Lloyd’s Register of Shipping 1880 yıllığında “Trocadero” kaydı yeralmaktadır. Lloyd’s Register of Shipping 1885 yıllığında “Trocadero” kaydı yeralmaktadır. Lloyd’s Register of Shipping 1886 yıllığında “Kymi” kaydı yeralmaktadır. Lloyd’s Register of Shipping 1892-93 yıllığında “Kymi” kaydı yeralmaktadır. Lloyd’s Register of Shipping 1893-94 yıllığında “Kymi” kaydı yeralmaktadır. G. & P. Dandelos adları silinmiştir. Lloyd’s Register of Shipping 1896-97 yıllığında“Panderma” kaydı ve armatörü olarak İdare-i Mahsusa kaydı yeralmaktadır Lloyd’s Register of Shipping 1900-91 ve 1901-1902 yıllığında “Panderma” kaydı yeralmaktadır. Lloyd’s Register of Shipping 1907-08 yıllığında “Panderma” kaydı ve armatörü olarak “İdare-i Mahsusa” kaydı yeralmaktadır. Lloyd’s Register of Shipping 1910-11 yıllığında “Panderma” kaydı ve armatörü olarak “İdare-i Mahsusa” kaydı yeralmaktadır