Kamu Emekçileri Sendikaları Maaşlara Yapılan Zammı Protesto Etti

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla maaşlara yapılan zammı protesto ettiler.

Eski Belediye Binası altında yapılan maaş zamlarına yönelik protestoya Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, CHP İlçe Başkanı Selim Panç, Emekli Sen Başkanı Levent Balkış, Belediye Meclis üyeleri Nüvit Erten ve Merve Polat katılarak destek verdi.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu adına Eğitim İş Sendikası Bandırma Temsilcilik Başkanı Kadir Taylan tarafından okunan basın açıklaması metni:  

“TÜİK, 2020 yılı Aralık ayında %1,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre enflasyonun %14,60 olduğunu iddia ediyor. İddia diyor, çünkü TÜİK halka gerçekleri açıklamakla yükümlü bir kurum olması gerekirken, verileri ayarlama kurumuna dönüşmüş durumda. Markette, manavda, pazarda, fiyatları hepimiz biliyoruz,” dedi. Taylan, açıklamasına şu sözlerle devam etti, “Gıda ürünlerinde fiyat artışı son bir yılda %30’ları buldu. Doğalgaza %34, elektriğe %33 oranında zam geldi. Gerçek enflasyonun açıklanandan çok daha fazla olduğu ortada. Bu oran çalışanların, emeklilerin, asgari ücretlinin gerçek enflasyonunu yansıtmıyor,  bu oran sadece iktidarın istediği orandır. Enflasyon verilerini manipüle edenler, ülkede ısrarla ekonomik kriz yokmuş gibi davrananlar bile gerçek enflasyonun bu olmadığını iyi biliyorlar. Açlık sınırı son bir yılda %19 artarken, memur maaşlarına ve emekli memur aylıklarına yüzde 7.36, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına da yüzde 8.36 oranında zam geldi. Bu yıl da TÜİK’in çarpıtmaları nedeniyle memur ve emekliler, açlık sınırının altında bir artışa mahkûm edildi. TÜİK, memurun ve emeklinin maaş zammına adeta el koydu. Yoksulluk sınırı altında maaşla geçinemeyen vatandaş, ay sonunu getirebilmek için bankalara borçlandı. Vatandaşımızın bankalara olan borcu 834 milyar TL’yi aştı. İktidar böylesi bir ortamda emekçilere sefaleti ve açlığı layık görüyor, krizin faturasını bir kez daha emekçilerin sırtına yüklüyor. İktidar, devlet kurumlarında 4’er 5’er maaş alan bürokratlara para bulurken, yurt dışında faiz lobilerine milyarlarca dolar faiz ödemeye devam ederken, yandaş müteahhitlere para bulurken, memurun, emeklinin %7 zamma muhtaç edilmesini kabul etmiyoruz. AKP iktidarının; ekonomik kriz ve salgının ağır şartlarında asgari yaşam mücadelesi veren kamu emekçilerine, emeklilere ve işçilere acı reçete dayatmasını kabul etmiyoruz. Asgari ücrete %21,6 oranında zam yapıldığı bir ortamda kamu emekçilerinin %3+4 oranı ile sefalet koşullarına mahkûm edilmesi en hafif tabirle vicdansızlıktır, adaletsizliktir. Açlık sınırının üç bin  lira yoksulluk sınırının on bir bin lirayı  aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerine sahte enflasyon rakamlarını reva görmeye hakkı yoktur. 2019 Ağustos’unda Hükümet ile Memur-Sen, kapalı kapılar ardında danışıklı satış sözleşmesi imzaladı. Kamu emekçilerini sefalete mahkûm etikleri oranları da Hakem Kuruluna ilan ettirdiler. O gün kamu emekçilerini masada satan üstüne bu sözleşmeyi tarihi bir başarı olarak sunanlar bugün tarihi bir rezalete imza attıklarını, sebep oldukları sefalet zamlarıyla yeniden görsünler. Bugün Pandemi ile artan hayat pahalılığını görmezden gelenler geçtiğimiz “toplu sözleşmede” kamu çalışanlarını Hakem Kurulu kararı ile %3+3 oranında maaş artışına mahkûm etmişlerdi.  Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanıyor. Memur maaşları eriyor alım gücü düşüyor.  Memur maaşlarına yalnızca uydurma enflasyon farkı kadar zam yapılıyor bu da altı ay geriden geliyor. TÜİK, sepet oyunlarıyla enflasyonu eksik hesaplayarak, kötü ekonomi yönetiminin yol açtığı yüksek enflasyonu gizliyor, bütün faturayı emekçilere ödetiyor. Halkın; çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon %30’dur. Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve ailelerini sevindirecek ve her dönem yaşadığımız kayıpların giderilmesini sağlayacak koşullar şunlardır: AKP iktidarı ve TÜİK, enflasyonu gizleyen anlayışını ve sahte verilerle açıklanan oranları terk etmelidir. Kamu çalışanlarının kayıpları telafi edilmeli,  toplu sözleşme masası yeniden kurulmalı ve memurlarımıza ek zam verilmelidir.

Kamu emekçilerinin sadece satın alma gücünün korunabilmesi için maaşlarına en az yüzde 30 oranında zam yapılmalıdır. Emekçilerin;  temel ekonomik sorunları arasında yer alan işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı, yoksulluk, yüksek borçluluk gibi sorunlara kalıcı çözümler için kamucu politikalara dönülmelidir.

Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.

Vergi dilimleri 15’ten yüzde 10 düşürülmelidir ve sabit tutulmalıdır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; sözde toplu sözleşme zammı ile enflasyon karşısında korkunç bir ezilme yaşayan tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek ücret talebi için meydanlara çağırıyoruz. Uzaktan eğitimin devam ettiği salgının şiddetini arttığı şu günlerde bile iktidar okullarımızı imam hatipleştirme çabasından vazgeçmiyor. Öğrencilerimiz ders seçimlerinde dini içerikli derslere yönlendiriliyor. Yine uzaktan eğitim sürecinde öğrencileri notla değerlendirmemiz isteniyor. Bu fırsat eşitliğine aykırıdır. Derse girmeyen öğrenci hangi ölçütle değerlendirilecek bu belli değil. Bakanlık derhal bu isteğinden vazgeçmelidir. Eğitim-İş olarak, ders seçim sürecinde öğrencilerin, dini içerikli derslere yönlendirilmesini ve fırsat eşitliğine aykırı bir şekilde uzaktan eğitim sürecinde öğrencilere puan verilmesini protesto etmek için bugün saat 13.00’dan sonra ekran karartma eylemi yapıyoruz. Bin bir güçlük içinde uzaktan eğitim faaliyetlerini yürütmeye çalıştığımız şu günlerde farklı çevrelerden eleştiriler alıyoruz.  Öğretmenlik hakkında, uzaktan eğitim hakkında hiçbir şey bilmeyen öğretmen ve öğrencilerin hangi şartlar altında eğitimlerini sürdürdüğünden haberi olmayan Nagehan Alçı yine cahil cahil konuşmuş. Öğretmenleri rahata alışmakla suçluyor, bizler rahata alışmadık, aksine yaşadıklarımızdan oldukça rahatsızız ama sen hem rahata hem de insanları rahatsız etmeye oldukça alışmış görünüyorsun. Öğretmenlere yöneltilen bu eleştirilerin öğretmeni itibarsızlaştırmak ve eğitimi özelleştirmek amacıyla yapıldığı açıktır. Öğretmenler, tüm emekçiler bu fırsatçılara prim vermeyecektir.”

17-01-2021