Karacabey Hürriyet Köyü geçmiş yıllarda kendi istekleriyle meraya çevirdikleri tapulu arazilerine el koyan hazineden ve arazileri devralan belediyeden haklarını geri İstiyor.
1951 yılında Bulgaristan’daki zulümden kaçanlar kentin değişik yerlerinde iskan alıyorlar. Fakat, gösterilen yerlere uyum sağlayamayacağını düşünen 201 hane yeni yer aramaya başlıyor. Karacabey’in Taşpınar Köyü sınırları içindeki Haydar Ağa Çiftliği’ni Kemal Çayıroğlu’ndan satın alınmasıyla sonuçlanıyor. Toplam 12 bin dönüm araziyi aralarında eşit paylaşıyorlar. Çevre köyler mera ve otlaklarını kullandırmayınca, arazilerinden 6 bin dönümü hayvan otlatmak için otlakiye, kavak dikmek için kavaklık, odun kesmek için baltalık ayırıyorlar. Cami, okul, öğretmen lojmanı, mezarlık yeri bırakıyorlar.
Kalan araziyi de 28.5’er dönüm olarak 201 haneye paylaştırıyorlar.
1955’te köy olma hakkı elde edince, Bulgaristan’da zulümden kurtulup hürriyetlerine kavuşmaları adına köylerine Hürriyet Köyü adını veriyorlar. Yıllar sonra 1978 yılında kadastro çalışması yapılıyor. O çalışma sırasında tapulu arazilerden bıraktıkları ortak kullanım alanı köy tüzel kişiliği kaydediliyor. İleride olabilecekleri kestiremedikleri için de itiraz etmiyorlar. 2014 yılında Bütünşehir Yasası ile köy tüzel kişiliğindeki 652 dönüm arazileri Karacabey Belediyesi kayıtlarına alınıyor. Tarım Müdürlüğü tarafından hatalı tescil itirazı yapılıyor. O itiraz önce kabul ediliyor, fakat Ankara’da alınan kararla araziler yine belediyenin oluyor. Hürriyet Köyü sakinleri “Burası hazine arazisi değil. Dedelerimizin paralarıyla satın aldıkları tapulu mülk. Tapulu arazilerimizden ortak kullanıma ayrılan yerlerin elimizden alınması büyük haksızlık kararın düzeltilmesi ve tapuyla tescilli haklarımızın iadesini istiyoruz "dediler. Konuyla ilgili olarak çok sayıda başvuruda bulunan ve son olarak Cumhurbaşkanı'na mektup yazarak haklarının iadesini siteyem Köy sakinlerinden Erdal Karacabey'in konuyla ilgili detaylı açıklaması şöyle:
HÜRRİYET KÖY
201 hane DEDELERİMİZ Bulgaristan’da eziyet gördükleri için Anavatan’a göçmüş ve yurdun değişik illerine iskân verilmiş fakat bu haklarını iklim ve koşullar yetersiz olduğundan devletin verdiği iskân desteklerinden yararlanmamış devletin verdiği desteği kullanmamıştır. 201 HANE 1951 yılında Haydar AĞA çiftliği isimli bu yeri KEMAL ÇAYIROĞLU adlı kişiden Ziraat Bankası’na senet karşılığı ödemiş hatta zamanında ödeyemeyenler icra yoluyla o seneki sofra ekmek buğdayına el konmuş haciz yapılıp tahsil edilmiştir. Bu çiftliği 201 kişi toplam 12000 dönüm bu yeri 28,5 dönüm olarak şahsi tarlalara bölmüş kalan 6000 dönüm civarında arazi yine hayvan otlatmak için Otlakıye kavak ekmek için Kavaklık, odun kesmek için Baltalık ayırmakla kalmamış Cami, Misafirhane, Mezarlık , Okul, öğretmen lojmanı gibi yerlerini de arazileri ve inşaatlarını yine 201 hanenin inanca ve eğitime verdikleri önemle inşa etmişlerdir. Yokluğun fakirliğin içinde üzerlerinde bir çatıları olmadan samanlık ve benzeri yerlerde kalmak zorunda olan bu insanlar çok çileler çekmiş. Zor şartlarda bu yerleri tastamam şekilde parasını vererek bir çiftlik SATIN almıştır.
KARACABEY Taşpınar köyüne bağlı olan bu çiftlik, 201 hane 1951 ile 1955 yıları arasında KARACABEY Taşpınar köyüne bağlı olan bu çiftlik, müracaat edilerek köy olmuş ve Ahmet Ürkmez ilk muhtar olmuştur. Köy olma sebebi ise komşu köylerle olan MERA ve otlakıye sorunlarına direnememek olarak anlatılmaktadır. 3köy yerleşkesinin ortasında olan bu çiftlik sahipleri sınır Komşu köy meralarına orman kullanımına izin alamadıklarından bu köylerle husumet yaşamamak için kendi baltalık ve otlakıyelerini tarla haklarından feragat ederek bu ihtiyaçlarına ayırmışlardır. Yine bu yerlerin sürdürülebilir olabilmesi için tarlaya dönüştürmemişlerdir. Hazine Meralarında bile bir hak alamadan kendi arazisini otlaklık olarak kullanmışlardır. Bu tapularımızda mevcuttur.
1978 de KÖY tüzel kişiliğiyle KADASTRO KAYITLARINA irdelenmeden GELDİSİ Araştırılmadan 201 şahsa Hisseli parselasyona ihtiyaç duyulmadan direk olarak. KADASTRO TAPULAMA müdürlüğü hazine yeriymişçesine KÖYTÜZEL kişiliği ait tapulama yapmıştır. Fakat yine bu 201 hane halkı Anavatana olan inançları ve sonsuz güvenleri bu durumu kabullenmelerinde bir itiraz oluşturmamıştır. Fakat 40 yıl sonra 6360 yasanın 35 madenin geçici 1 maddesince 2.ve 3. Fıkrasına 12 fıkrasındaki gibi bu yerlerin ayrı ayrı bağlı olması gerektiği Bakanlıklarca ayrılmayıp İçişleri bakanlığınca izin alınmadan VALİLİKÇE KOMİSYON KURULMAYACAĞINI komisyon kurulsa dahi İÇİŞLERİ BAKANLIĞINCA BU ÖZEL TAPULU GELDİSİ OLAN BU YERLERİN ellerinden bedelsiz şekilde alınacağını BUKADARINIDA tahmin edememişlerdir. KONU 4342 mera konusu olarak anılsa da yakından uzaktan alakası yoktur 4342 MERA kanununa uyuşmayan bu yerler ÖZEL mera olarak anılırlar ve özel meralar için 4342 kanunun uygulanabileceğine dair bir hükümde yoktur. Şahsi yerimiz olan 45 tapu köy tüzel keşiğinde HATTA 15 tanesi tarla olarak geçmekte ve günümüzde başka köylere ve kendi köylümüze kira usulü parayla ektirilmektedir. Hiçbir inanç ve vicdana sığmayan bu ihlal ile yarın çocuk ve torunlarımızın bu şekilde anmalarına ve anılmanıza müsaade etmek istemiyoruz. Haydar AĞA ÇİFLİĞİ OLARAK geldi si olan bu yerler sınırlarını yine aynı çiftlik üzerinde kurmuş ve hiçbir köy veya hazine sınırına da taşmamıştır.6360 kanunun bu satılamaz yerlerimizi irdelemeden gelişi güzel bir halde yasa kapsamına almış MERA KAYDI VEYA KIŞLAK DEFTERİ ne KAYITLI HAZİNE YERİ OLAMAYAN ve 16300 köyde emsal ve örneği olmayan bu yerleşim şeklini ve bu özel kişi mallarını belediyece satma yetkisini VE Emsali tek olanlar bu yerleşkeyi bilmeden verdiğinizi sehven veya gözden kaçırdığınızı düşünmekteyiz, bu kapsamda haksızca satılan yerlerimizle ilgili de tüm eski geldiydiyse iade ederek 6360 veya 4342 kanununa bir madde eklenerek HÜRRİYET KÖYÜ'nü AZAD etmenizi ARZ dileriz. BU hak adalet arayışımızı "ahrete kadarda" sürdürmek istemiyor bu fani hayatta helalleşmek İSTİYORUZ.
15-10-2022/ B.G HABER MERKEZİ
