Son zamanlarda okuduğum en güzel futbol yazısıydı.
Leventoğlu'nun son makalesi. Her ne kadar ben futboldan çok anlamıyorum dese de siz inanmayın. Şeytani zekayla her konuya farklı yorumlar getirmeyi ne yapar eder becerir. Yakında KUANTUM fiziğini anlatan bir yazısına rastlarsanız hiç şaşırmayın ya da KABALA'nın tarihçesini..
Yaşamdaki her konuda söyleyecek bir ukalalığı ve hınzırlığı vardır kendisinin ama bu futbol yazısı mükemmeldi.
Bandırmaspor konusunda yazdıklarını geçiyorum sadece yeni teknik direktör Hüseyin Eroğlu hakkında söyleyecek çok kısa bir yorumum olacak.
Kendisi uzun yıllardır benim için ülkenin 3-5 aklı başında teknik adamlarından biridir. Ve bir takımın başında en uzun süre kalmış bu süreçte de hem yetiştirici hem yarışmacı olarak büyük başarılara imza atmış gerçek bir futbol insanıdır.
Dolayısıyla Bandırmaspor'un Hüseyin Eroğlu kararı son derece isabetli olup, diğer teknik adamların akıbetine uğramadığı taktirde, Bandırmaspor'a çok şeyler katacağından kuşkum yoktur. Umarım kendisi de "tek değil çift valizi"yle gelmiştir.
***
Gelelim yazımızın konusuna.
Leventoğlu, Hüseyin Hoca'yı görünce BİELSA hakkında düşündüklerini soracakmış. İş ve gazete yoğunluğundan böyle bir şansı olmadığını düşündüğümden iyisi mi ben birazını anlatayım dedim.
MARCELLO BİELSA'yı..
Kendisi Arjantin'in en varlıklı ailelerinden birinin çocuğudur. Kardeşleri Arjantin yönetiminde önemli görevlerde olmasına karşın Bielsa'nın hayatı tamamen futbolla geçmiş, hala da öyle devam etmektedir. Benim gözümde dünya futbolunun hem en marjinal ve hem de en büyük teknik adamıdır .Yaptıklarını yazmak köşe yazısına sığmaz. O yüzden sadece bir anekdotla yazıyı ve konuyu bitireceğim üstelik yazmaktan da sıkılıyorum..
***
PEP GUARDİOLA'nın futbolda ki son yılları. Roma'dan takım arkadaşı Arjantin Efsanesi BATİSTUTA 'ya futbolu bırakıp teknik adamlığa başlayacağından bahseder. Roma takımının 2 efsane ismi. Saatlerce sohbetten sonra Batistuta; Guardiola'nın hayatını değiştirecek önerisini dillendirir.
"Teknik adamlıkta başarılı olmak istiyorsan atla uçağa Arjantin'e git. Bielsa'yı bul ve onun futbol hakkında görüşlerini beynine nakşet."
Pep Arjantin'e gider . Bielsa'yı bulur. Kendisinin malikanesinde 2 gün misafiri olur. Ve bugünün temellerini yıllar önce o 2 gün misafirliğinde konuştuklarının çerçevesinde belirler. Ardından Barcelona'nın B Takımında göreve başlar. Sonrasını anlatmama gerek yok. Teknik Direktörlük kariyerinde kırmadık rekor bırakmaz. Tabii ki anlattığım görüşme uzun yıllar önce gerçekleştirilmiştir. Bu arada Bielsa Atletico,Marsilya, Leeds United benzeri gibi takımları çalıştırır. Ve her gittiği takımın çehresini değiştirir. Ama bu futbol dahisi takıntılı ve mükemmeliyetçi biri olduğundan görev yaptığı hiç bir kulüpte uzun süre kalamaz.
En son Leeds United'i Premier Lig'e çıkarttıktan sonra sezonu bitirmeden bırakır ya da bitirir . Tam dorukta.. Orasını tam bilemiyorum.
Son bir anekdot :
Manchester City- Leeds United 1 Ligde karşılaşır . Yani Usta Çırak Kapışır. Leeds maçta 10 kişi kalır. City kalesine iki kez gider ve ikisi de gol olur! Maçı Leeds 2-1 kazanır.
Bielsa'nın maçtan sonra yorumu şudur.
- Böyle futbol mu olur! Maçın gerçek galibi City'dir!
Bielsa geçen yıl Uruguay Milli Takımının başına geçti.
Uruguay'ı iyi izleyin ve dünya şampiyonu olursa da şaşırmayın...
02-01-2023/SÜLEYMAN TAKUNYACIOĞLU/ERDEK