NESRİN MAPLE
ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA..
Orada bir köy var uzakta
Yıllar sonra babamı gömdüğüm
Orayı isterdi
Toprağını
memleketini
Sonsuz huzurda bulunmak için
Çocukluğum düşer aklıma
Ne zaman orayı düşlesem
Bütün o yazlar
Annem koyun ve inek sütünden Manyas peyniri yapardı
Kış için
Tarhanalar, salçalar
Anneannemin bahçesinde
yengemin kendi elleriyle yaptıgı toprak fırında
ekmekler pişerdi
buram buram kokusu yayılırdı ovaya
minik bir sebze bahçesi
ortasında annemin diktiği zeytin ağacı
akşamları koyun, inek kokardı köyüm
köyün ortasında meşelik
meşelerin altında çocuklar
oyun oynardık
anneannem dut yapraklarını işlerdi
özenle sabırla satırla ipek böcekleri için
dayım at arabasıyla eski köye dutluğa inerken hep onunla gitmek isterdim
bayılırdım o at arabasına kurulup
tıngır mıngır eski köye gitmeye
düğünler olurdu
kazanlar kaynardı
keşkek, etli nohut
en sevdiğim yemekler
panayıra giderdik
atlı karıncada ucarken ovayı seyrederdim.
Anneannemin başında yeşil örtüsü
Üzerinde annemin her yıl dikip götürdüğü Sümerbank pazen elbisesi
Cebinden leblebi üzüm çıkarır verirdi
Dizine yatırdım
Nazar duası okur üfler
Sonrada masallar anlatırdı
eski köyü anlatırdı
ancak gece oldu mu kabus çökerdi
Sivrisinekler
Ne yapsalar etseler
Sinekler hepimizi yerdi
Ertesi gün dönence yeniden başlardı
Uyanırdı köy yeni bir güne
Artık ne o çocuklar
Ne o kokular
Ne anneannem kaldı
Meşelik sessiz
Cıvıl cıvıl çocuk sesleri yok
O güzel kokular yok
O güzel düğünler yok
Gece oldu mu sivrisinek istilası başlıyor
Çimenlere yatıp yıldızları seyretmek hayal
Tırtılların dut yapraklarını yerken çıkardıkları sesleri dinlemek hayal
Sinide yer sofrasında beraber yemek hayal
Orak armudu çoktan kesilmiş
Eski bağlar yok artık
O üzümler
Hepsi hayal
Sivrisinekler gerçek
Daha güçlü
Daha etkili
Mutasyona uğramış
Orada o köy
Ve pirinç çeltikleri
Kuruyan dere
Bir zamanlar gürül gürül akan
Köprüyü seyrederdim
Tepeden
Misafir getiren
Altında kitap okuduğum ağaç
Yok artık
Ne yengem
Ne dayım
Yok artık
Tepedeki ev
Terk edilmiş virane
Dikenler sarmış her yeri
Bir de şeytan kelekleri
Mezarlığı istila etmişler
Yayılmış şeytan kelekleri
Onlar toprağına bu kadar bağlıyken
Toprağı sarıp sarmalayıp kök salarken
Ben çok uzaklarda………….
04-08-2023 /MANYAS
CEVDET AYAN
Nasıl bir şey umuda esir olmak?
Nasıl bir şey tutsakken özgür olmak?
Önce kitaplardan öğrendim özgürlüğün bedelini
Ne çok üzülmüştüm ne çok bilenmişti çocuk yüreğim
Bedel ödeme sırasının bana geldiğini anladığımda
**
BİR KIZ GELİR AKLIMA
Bir kız gelir aklıma, gözleri ateş saçan
Yanakları al, dudaklar düz
Lacivert bir kot, yakası açık bir tişört,
Dolaşmakta masalar arasında hüzünlü
Ve bir o kadar naif.
Gece yarısını çoktan geçtiğinde
Yüzünde yorgunluk,
Gözleri uykulu ama umut dolu
Yeni bir günü beklemekte.
Hafif bir gülüşle bir veda belirir
Gözleri parlar yeni bir günün ışığı gibi
Kapıda durur, yeni bir dünyaya
Yeni bir hayata koşacak gibi
Yüreğinin yükü yüzünde.
Ve bugünü hiç yaşamamış gibi
Gider üçüncü sınıf bir otele
Umudu diridir, ama bedeni yorgun
Bekler yarın ki kaderini
Umuduna âşık olarak.
Oysa aşk acıdır bilir
Çokça da yaşamıştır.
Ama bilir acı olgunlaştırır
Özgürleştirir,
Yâda yok eder.
Yol ayrımında özgürlüğün
Ve de ölümün.
Yarın ne getirecek bilmeden
Tutsağı olmuştur yarının,
Bir o kadar da efendisi.
01-08-2022/ CEVDET AYAN /BANDIRMA