Bir Yaşanmışlık Hikayesi..

Bir Yaşanmışlık hikayesi ile Cuma sohbeti.

Geçenlerde Pelin ve Hatice ile beraber Emine'nin yerinde bir fotoğraf paylaşmıştım , ''Hatice ile tanışmam çok ilginçtir anlatırım bir ara'' demiştim size.
Anlatayım şimdi , Cuma sabahının sohbeti olsun.
Bir yaz gecesiydi evde sıkıldım , ''Barın birine gideyim bir bira içeyim'' dedim. 
Çıktım evden çarşıya doğru yürüyorum yol üzerinde canlı müzik yapan bir yere girdim ,
bara oturdum bir bira istedim yanında çerezi ile beraber.
Ben yolda yürürken de , bir yerde otururken de , metroda olsun dolmuşta olsun  böyle barda olsun sağıma soluma bakmam önüme bakarım hep.
Dolayısı ile yan sandalyede kim var kadın mı erkek mi bakmadım bilmiyorum.
Neyse bir süre sonra doğal olarak şöyle bir başımı çevirdim baktım yanımda şahane güzel esmer bir kız da benim gibi bira içiyor. 
Bira içiyor ama yanında hani çerezdir veya bira ile eşleştirilmiş bir peynirdir falan bir şey yok.
Öğle olunca , kafamı hiç önümden kaldırmadan benim çerez tabağını onun önüne doğru sürdüm , hani kuru kuruya içme buradan çerez al anlamında.
''Teşekkür ederim'' dedi 
Ben de ''Buyrun buyrun bir şey değil'' dedim.
Neyse içtim biramı kalktım gittim.
Giderken hani iyi akşamlar falan demek için yanıma baktım 
yoktu yanımda , 
piste baktım , dans eden insanların arasında onu aradım , gördüm.
Pistte dans ediyordu tek başına.
Çıktım gittim.
Aradan bir yıl geçti.
Bir gün telefonum çaldı yine bir yaz günüydü.
Açtım ''Buyrun efendim'' dedim.
''Halil bey bir yerde buluşup sizinle tanışmak istiyorum buluşunca anlatırım'' dedi.
???
Bir restaurant adresi verdim ''Buraya gelin hem oturur konuşuruz hem de iki lokma bir şeyler yeriz'' dedim.
Neyse hanımefendi geldi tanıştık.
Hanımefendi siyasi alanda bilgili sosyal alanda etkin biri olduğu için sormuş soruşturmuş fikir alış verişi yapabileceği güvenebileceği 
düzgün bir isim aramış Ayvalık'ta , 
bana ''On kişiye sordum , bu on kişinin onu da bana senin ismini verdiler Halil Bey'' dedi.
Yani sevindim gururlandım tabi şimdi Allah için.
Ama şansım varmış , beni zırnık sevmeyen , beni bir kaşık suda boğmak isteyen yığınla insan var bu memlekette , iyi onlara sormamış bari.
Neyse hoş muhabbet , hoş sohbet , bir süre geçtikten sonra bana ''Ben sizi daha önce gördüm sanki , yüzünüz bana yabancı değil sanki'' dedi.
''Valla bilmiyorum ama ben sizi hiç bilmiyorum ilk defa görüyorum'' dedim.
Kız bana baktı baktı baktı , böyle bayağı bir düşündü ve ''Seni hatırladım'' dedi.
Ben şok.
Nerden hatırladın söyle bakayım'' dedim.
Dedim ama içimden de kesin beni birine benzetti diye geçiriyorum.
Sen dedi bira içer misin dedi.
Yani çok içmem arada sırada dedim , mesela kışın asla içmem yazları da bazen bir bara gidersem orada da iki olmaz bir tane içerim dedim.
''Sen geçtiğimiz yaz falanca barda bira içerken benim önüme çerez tabağını süren insansın'' dedi bana.
Yuhhh...
Ben akşam ne yediğimi bilmem kızdaki hafızaya bakar mısınız.
Barın adını söyledi No : 90 
Evet doğru.
Biraz düşününce ben de hatırladım , evet bir kıza barda çerez tabağını uzatmıştım ama bu olay bir sene önceki bir hadiseydi , 
kızın yüzüne öyle doyurucu bakmadığım için yüzü hafızamda kalmamıştı.
''Sen miydin o benim çerezlerimi yiyen'' dedim güldüm.
''Evet bendim valla'' dedi. O da güldü.
Yaa abi şu olayı görüyor musunuz tesadüfe bakar mısınız.
Hayır hepsini geçtim her şey bir yana Hatice'deki şu zekaya bakar mısınız.
İnanılır gibi değil valla helal olsun.
Hatice candır iyidir düzgündür nerde görsem ben ona sarılırım o da bana sarılır.
Hey Allah'ım yaaa ne kadar güzel hadiseler yaşatıyorsun bana şu Dünyada , çok teşekkürler.

19-02-2024/ HALİL UNCU