848 ŞEHİT VERMİŞİZ ÖYLE Mİ? NEDEN, NEDEN???
İddiayı belki bir yıl kadar önce bir televizyon programında bir politikacının konuşmasını dinlerken duymuş, ama inanmak istememiştim. Duyduklarımdan dehşete düşmüştüm. Adeta kanım donmuştu. Günlerce uyuyamamış, duygularımı kimseyle paylaşmak istememiştim. İnanılacak gibi değildi.
O iddiayı hatırladıkça aklım karışıyordu. Kendimi sakinleştirmek için ne yapmam gerektiğini bilememenin yarattığı sıkıntıyla aradan geçen aylar boyunca abur cubur pek çok konuyla ilgili pek çok yazı okudum ise de bir türlü sakinleşemedim. Derken bir gün, Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Sayın Orhan UĞUROĞLU’un 2 Mart 2022 tarihli, “Kozmik Oda ve Uknayna Direnişi” başlıklı yazısını okudum. Orhan UĞUROĞLU özetle diyordu ki:
“19 Aralık 2009’da Bülent Arınç’ın Ankara’daki evinin yakınlarında iki kişi, Bülent ARINÇ’a suikast yapılacağına dair bir telefon ihbarı alındığı iddiası ile TEM polisleri tarafından gözaltına alınırlar. … Albay Erkan Yılmaz BÜYÜKKÖPRÜ ve Binbaşı İbrahim GÖZE daha sonra serbest bırakılmıştır. Adları geçen albay ve binbaşı Genel Kurmay’da Özel Harp dairesi’ne bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nda çalışmaktadırlar. Devletin gizli kasası olan 16. ve 17. kozmik odalar Seferberlik Tetkik Kurulu binasındadır.
FETÖCÜ HAKİM ve SAVCILAR mahkeme kararları ile inceleme ve araştırmalar yapmak üzere Genel Kurmay’a gelirler. Zamanın Gn.Kur. Bşk. İlker BAŞBUĞ ve yüksek rütbeli komutanlar, kozmik odalardaki belgelerin incelenmesine, devletin sırlarını ihlal edebileceği endişesiyle karşı çıkarlar. Ancak zamanın başbakanı R.T. Erdoğan’ın talimatı üzerine görevliler Gn.Kur.Bşk.’nın ilgili birimine alınırlar. Görevliler pek çok evrak ve bilgisayar kayıtları üzerinde notlar alarak incelemeler yaptıktan sonra tüm belgeler Genel Kurmaydaki özel bir odaya konulur. Ancak FETÖCÜ savcı Mustafa Bilgili, 2013 yılında bir mahkeme kararı daha getirerek özel odadaki tüm evrakı ve gizli kasadaki hard diskleri yasalara aykırı olduğu halde Gn. Kur. Bşk. Necdet ÖZEL’ in de onaylamasıyla alıp gitmiştir.
Aradan yıllar geçtikten sonra, bir vesileyle, kozmik odalardaki tüm belgelerin FETÖCÜERİN eline geçmesinin sonuçlarını açıklayan emekli Korgeneral Erdoğan KARAKUŞ, 3 Mayıs 2020’de yaptığı bir açıklamada:
” DEVLETİN YABANCI İSTİHBARAT SERVİSLERİNE VE TERÖR ÖRGÜTLERİNE YERLEŞTİRDİĞİ GÖREVLİLER KOZMİK ODALARIN AÇILIP ARANMASI SONRASI İ F Ş A E D İ L M İ Ş, sonuç olarak İ N F A Z EDİLEREK ŞEHİT OLMUŞLARDIR. ” demiştir.
Sayın Orhan UĞURLU, yazısının devamında Rusya – Ukrayna savaşı ile ilgili duygu ve düşüncelerini anlatıyor. Bu yazının konusu bu savaş olmadığından “Barış, hemen şimdi !” diyerek konuma dönüyorum.
Terör örgütlerine ve yabancı istihbarat örgütlerine yerleştirilmiş T.C. devlet memurlarının, onları her durumda korumakla görevli devlet yetkililerince akıl almaz bir cehalet ve sorumsuzca bir baş eğmeyle DEVLET ELİYLE FETÖCÜ CIA AJANLARINA TESLİM EDİLMİŞ OLMASINI HİÇ BİR ŞEKİLDE, ANLAYAMIYOR, AÇIKLAYAMIYORUM. BU NE ALDANMAYLA, KANDIRILMAYLA, NE MAZUR GÖRÜLEBİLECEK HERHAGİ BİR ŞEYLE AÇIKLANABİLİR. Öyle hissediyorum ki, adını koyamadığım bu şey öyle bir vasıf ki, insanlık, bunu ilk kez bizim tarihimizde görüyor. İnsanlık belki de akla, namusa, ahlaka, onura, görev anlayışına uymayan, bu nedenlerle beklenmeyeceğini düşündüğü için, bir daha yaşanmayacağı için yeni bir suç çeşidi olarak saptayıp adlandırma, cezalandırma, gereğini bile duymamaktadır.. Ulusumuz bu suç karşısında sessiz kalmışsa, öyle sanıyorum ki bu olayı duymamış oluşundan, böyle bir suçun insan dahil herhangi bir varlık tarafından işlenebileceğini düşünemez oluşundandır. Yok hükmünde saymasındandır.
Ancak böyle düşünerek, bu fiilin ve faillerinin hiç var olmadıklarını varsayarak sakinleşmeye çalışıyorum.
Size güvenerek böyle bir görevi kabul etmiş 848 insanı göz göre göre, bile isteye cellatlarına teslim etmek! Vay canına, vay canına, vay canına …………………..!!!
19-04-2022/ KOCAPINAR NOTLARI / GÖNEN