MEMLEKETİM
Zaman bir nehir misali akıp giderken düştüm buralara. Yokluğun kol gezdiği anlarda. Bir göç mevsimi daha sona ermiş, yeni ufuklara dalmıştık hayalinle. Seni bulabilmek ümidiyle kanat çırpmıştık mavi gökyüzünde.
Bilmem kaç sefer sayılı yolcu otobüsümüz mola veriyor. Gün doğmak üzere. Gecenin ayazı hafiflemiş, sabahın serinliği sarıyor ortalığı. Mis gibi temiz hava, memleket havası… Taşına, toprağına kurban olduğumuz memleketimiz…
Bir başka güzeldir benim canım memleketim
Denizi daha mavi suları daha berrak
Çiçekleri daha bir güzel açar ağaçların
Memleketim benim medeniyetler beşiği…
Özgürlük türküsüydü benim memleketim. Ekmek parası için ayrı düşmüştüm vatanımdan; ömrümün baharında, çiçeği burnunda taze gelinken. Sabah güneşinin kızıllığı gözlerime vururken dalıp gitmişim anılarıma, kaybolmuşum ilk gurbet günümün hüznünde.
Sevda türkün dilimde, gönlümde;
İnancımın gölgesinde adını sayıklıyorum
Hece hece…
Sevdamız çalışmaktı… Ekmek parasıydı… Geçim derdiydi.. Yoksa bu güzel memleket bırakılıp gidilir miydi gurbet illere! Kaybolmaya yüz tutmuş masallar gibi yaşadık gurbette… Kimsesiz… Hiçlik içinde…
Özlemdi yüreklerimizi saran; portakalçiçeği kokusu, zeytin ağacı kokusu, çam ormanlarının temiz havası… Her nefes alışımız gelecek güzel günlerin hayaliydi, ümidiydi. Kerem gibi, Ferhat gibi umut hep yüreğimdeydi. Dilimde bir türkü vatana dair…
Özgürlük diyen nasırlı eller durmuş duaya
Seni diliyor Tanrı’dan
Vatanım, memleketim!
Derya Balcı/Erdek/17-07-2020
Memleket isterim,
Gök mavi dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Ne başta dert ne de gönülde hasret olsun.
Memleket isterim,
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun
Olursa bir şikayet ölümden olsun. ( Cahit Sıtkı Tarancı)