Bir Kış Gecesi Misafiri

BİR KIŞ GECESİ MİSAFİRİ

Öyküler, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olay veya durumları aktaran düzyazılardır. Kurmaca dünyanın yaramaz çocuğudur. Ele avuca sığmaz, zihinlerimizde oyunlar kurar; bozar, yeniden kurgular. Okumuş olduğumuz her öyküde yeni bir dünyaya merhaba deriz. Yeni insanlarla tanışır, onlarla dostluk kurar; acılarını acımız edinir, sevinçleriyle seviniriz. Bu buluşmalar öykü satırlarının elverdiği sürede gerçekleşir. Her şey bir anda olup bitiverir. Öykülerde uzun uzun nefes alınmaz. Bir solukta okuyup dostlarınızla vedalaşırsınız.

Ayça Erkol’un alakarga yayınlarından çıkan Bir Kış Gecesi Misafiri adlı öykü seçkisi, bir solukta okunacak nitelikte bir eser. Öykü seçkisinde altı öykü yer almaktadır. Seçkinin odak noktasını kitaba ismini veren öykü, Bir Kış Gecesi Misafiri oluşturuyor. Başarılı bir şekilde kurgulanmış öyküde sıradan bir ailenin sıradan bir yılbaşı gecesinde yaşadıkları anlatılıyor. İçimizden biri hepsi; anne, baba, çocuklar ve babaanne. Bir de kedi. Sonrasında elektrik kesintisiyle gelen misafir. Misafirin anlattığı hikayelerde geçmiş günlere dair yaşanmışlıklar ve geleceğe dair kehanetler diyebileceğimiz henüz yaşanmamış gerçeklikler yer alıyor. Zaten misafirin kim olduğu aile tarafından bilinmemektedir fakat en güzel şekilde evlerinde konuk edilir, annenin kıymetlisi olan berjere buyur edilir. Metaforların yer aldığı öyküde toplumun kadına bakışı, kadının toplumdaki yeri, aile üyelerinin birbirine olan hissiyat ve davranışları başarılı bir şekilde kurgulanmıştır. Öyküde dikkat çeken nokta, ki bu kitabın genelinde de var olan durumdur, artık bu topraklarda yaşayan insanların yaşanan olumsuz olaylara, cinayetlere ve politikacıların yalanlarına karşı duyarsızlaşmış olmasıdır. Bunu, “…Babam bu topraklarda yaşayan insanların artık duygularını yitirdiği, evlatlarının ölümü karşısında bile hissetmeleri gerekenleri hissetmedikleriyle…” ifadesinde açık bir şekilde görebiliyoruz. Aynı ifadeler diğer öykülerde de geçiyor. Aynı zamanda bu öyküde kuşak çatışmasına da şahit oluyoruz. Anne kızını anlayamıyor ve onun sözlerine kulak asmayıp okuduğu kitaplara göndermeler yapıyor. Kurgunun odağı zaten burası; misafiri çağıran evin kızı olmasıdır. Kitaplardan gelen mitolojik bir kahraman!

İki Çiçek Bir Ardıç Kuşu adlı öyküde, sözcüklerin birbirleri ile ahenkli kaynaşması dikkat çekiyor. Kısa cümlelerin yer aldığı yalın bir anlatıma sahip. “…ölü ve güzel. Ölü olduğu için güzel…” gibi söz oyunları öyküye akıcılık kattığı gibi anlam üzerine de okuyucuyu düşünmeye davet ediyor. İç kafiyenin ustalıkla uygulandığı öyküde kadın olmanın

her dönemde zor olduğu babaanne aracılığıyla veriliyor. Gelenek ve mevcut yaşam çatışması halanın arkadaşlık ilişkisi ve cinsel tercihi üzerinden okuyucuya aktarılıyor.

“…Yalnızlığı sevmekle kalmıyorum, başkalarının yalnızlığını da seviyorum…” Saklambaç öyküsünün temelini oluşturuyor. Günümüz aile yapısı, yalnızlığı seven kahramanımızın bir sitedeki yaşamı üzerinden veriliyor. Alain Delon öyküsü hayvan sevgisi üzerine kurulu, içimizi acıtan fakat bir o kadar da gerçek dünyada üzülerek haberlerde izlediğimiz, duyduğumuz gerçekliği anlatıyor.

Çay Saati, imgeleri yakalayan bir delikanlının dobralığı, naifliği üzerinden porselen tabaklarla okuyucuyu geçmişe götürüyor. Esat, bizim evimizde yaşayan, sevgisini içimizde sakladığımız komşumuz, aile dostumuz, öğrenci arkadaşımız oluveriyor. Bu öyküde de dikkat çeken nokta toplumun artık eskisi gibi olmadığıdır.

Bir Kış Gecesi Misafiri, başarılı kurgusu ile dikkat çeken bir yapıt. Öykü severlerin okuma listelerinde yer almalıdır.

Ayça Erkol, Bir Kış Gecesi Misafiri, alakarga Yayınları, Eylül 2020, 1. Baskı, İstanbul.

Bu yazı 16 nisan 2021 tarihinde aksisanat dergisinde yayımlanmıştır.

****

DERYA AKAR BALCI'NIN İKİNCİ ÖYKÜ KİTABI

BULUTA ASTIM RESMİNİ

Derya Akar Balcı’nın ikinci öykü kitabı Buluta Astım Resmini, artshop yayıncılık tarafından yayımlandı. Eser, 15 öyküden oluşuyor. Her bir öyküde yeni dünyaların kapısını aralıyor ve yeni hayallere dalıyorsunuz. Akıcı ve şiirselliğin ön planda olduğu öykülerde umutlarımızı tekrar gün ışığına çıkarıp buluta asıyoruz. Her son yeni bir başlangıca, her hüzün yeni sevinçlere yol alıyor.

“ Kaç rüzgar mevsimi, kaç göç geçti sensizlik içinde, biliyor musun? Buluta astım resmini; en güzel mevsimimize ait pembe kalpli buluta. Darmadağın kalbini toparlamadan dağılan bulut yanıtlayacak sana dair sorularımı, senin cevapsız bıraktığın, yüklemsiz sıraladığın ardı arkası kesilmeden yuvarlanan sözcüklerin anlamını…”

İnternet satış noktaları:

Kitapyurdu.com

D&R

İdefix

Halkkitabevi.com

Kitap365.com

İstanbulkitapcisi.com

Bkmkitap

Mephisto

Ayrıca 0.507.8106365 numaralı hattan sipariş verebilirsiniz.

20-04-2021/ DERYA BALCI/ ERDEK