Bandırma Merinosu Neden Önemli?

Bandırma Merinos'u ve diğer yerli koyunlar ithallere göre neden avantajlı?

Öncelikle Türk küçükbaş hayvancılığı üzerinde uzun süreden beri var olan ama son dönemlerde artık iyice artan tehlikeden söz etmek istiyorum.

Özellikle  küçükbaş hayvancılığı dönüşü olmayacak hatta bitme noktasına getirecek birçok tehlikenin iki tanesinden ben bizzat işin içinden gelen birisi olarak  söz etmek istiyorum. 

Öncelikle küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, ülkemiz için eğer et üreteceksek ve et olarak dışa bağımlı hale gelmek istemiyorsak olmaz sa olmaz kriterdir. Çünkü ülkemizin iklim şartları ve bitki örtüsü doğal olarak küçükbaş hayvancılığa uygundur.

Kabul etmeliyiz ki ülkemiz Avrupa ülkelerinin çok altında yağış almakta ve daha kurak bir ülkedir.Buna bağlı olarak ülkemiz ezelden beri hep belini küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine bağlamış ve ülkemiz şartlarına en uygun hayvan ırklarını yüzyıllar boyunca meydana getirmiştir. İlk iki tehlike yazımızın buraya kadar olan bölümünde aslında meydana çıkmıştır. İklim ve Cins.

Bu tehlikeleri açmak isterim ki herkes tarafından anlaşılabilir olsun 
1. Tehlike ülkemiz bir küçükbaş ülkesidir ama bütün hayvancılık politikası büyükbaş hayvancılık üzerine dönmekte devletin sevkatli eli hep büyükbaş hayvancılığı kafasını sıvazlamakta ve küçükbaş hayvancılık hep üvey evlat muamelesi görmektedir. Tüm destek ve ilgi neredeyse Büyükbaşa yapılırken ufak göstermelik desteklerle küçükbaş hayvancılığa sus payı verilmekte 
2. Tehlike biraz evvel dediğim gibi yüzlerce yıllık tecrübe ile meydana gelen yerli hayvan ırkları küresel bir büyük lobi tarafından verimsiz ilan edilerek. Yurt dışında ki ithal ırkların çok güçlü bir şekilde reklamı yapılmakta örnek vermek gerekirse konuyla alakalı alakasız birçoğumuz kuzu fabrikası ×××× koyunu yılda 8 kuzu veriyor. Beşiz doğuran ××××× koyunu sahibini zengin ediyor gibi haberlerle algı yaratılmaktadır.

İşte bu reklam sonunda özellikle her sektörün en büyük gücü olan yeni girişimciler çok büyük rakamlara damızlık satın alıp gerçeklerin hiçte reklamlarda olduğu gibi olmadığını anlayana kadar malesef iflas ediyor.

Gerçi çok tecrübeli üreticilerimiz bile bu tuzağa düşmekte. Zaten eğer reklamlarda olduğu gibi her şey yolunda olsa şu an kasap tezgahları bu koyunla dolardı ama görüyoruz ki yıllardan beri ülkemize bu hayvan hesapsızca ithal edilmesine rağmen halen kasaba çalışan bir üretici mevcut değil. Hiç kimse şunu hesap etmiyor maalesef kendi bölgemizden hemen örnek vermek bir kıyas yapmak gerekirse Bölgemizde kıvırcık melezi ve Bandırma merinosu mevcut. Şimdi bu ırklarımız aşağı yukarı 1.5 ikizlik oranına sahip doğurduğu tüm yavrusuna dışarıdan hiç bir destek almadan bakabilen ve doğan kuzusu 90 günde 40-50 kilo canlı ağırlığa gelir,meradan faydalanması ve bölge hastalıklarına direnci çok yüksektir.

Peki xxxx koyunu ikizlik oranı yüksektir(tabiki 5 değil 2.2 ortalaması) evet ama 2 nin üstünde doğan yavruya kendisi bakamaz elden destekle bakılması gerekir .Kuzuları 90 günde 20 kilo anca olur(2 xxxx kuzusu 1 Bandırma Merinosu kuzusu belki yapar). Bölgeye adaptasyonu zaman ister. Mera yetersiz gelir .Yeme dayalı beslemek şarttır.

Şimdi böyle baktığın zaman hangisi daha avantajlı ?

 Bir an evvel silkinip kendimize gelmemiz gerekmekte yüzyıllardır bizim et konusunda bağımsız olmamızı sağlayan yerli ırklarımız dır.

Bu oyuna dur demek ve bildiğimiz yolda devam etmeliyiz. 

MEHMET METİN CANER-BANDIRMA 17-02-2018