Marketlerin Kurban Tuzağı

MARKETLERİN KURBAN TUZAĞI

Malum kurban bayramına artık sayılı günler kaldı. Ülkenin bir çok yerinde yapılan hazırlıklar son halini almaya başladı. Kurban pazarları kuruldu.ülkenin bir çok yerinden Büyükşehirlere yada şehir merkezlerinde kurulacak pazarlara gidecek kurbanlıklar artık ayrılmaya hazırlanmaya başlandı hatta sevkiyat lar bile başladı diyebiliriz ufak ufak.

    Kurban Bayramı tüm islam aleminin kutladığı manevi dünyamızın arttığı  akrabaların birbirini ziyaret ettiği yardımlaşmanın ve dostlukların pekiştiği bir ibadetimizdir.

    Kurban Bayramı aynı zamanda hayvancılıktan geçimini sağlayan insanlarımızın her yıl bir çok zorlukla mücadelenin bir nebzede olsa mükafatının alındığı zamandır. Tüketicinin direk üreticiyle buluşabileceği belkide tek zamandır. 

     Ben bu yazımda son yıllarda iyice artan marketlerin kurbanlık satması olayına değinmek istiyorum. Hepinizin malumu bütün büyük marketler afişlerini astı reklamlar TV'lerde dönmeye başladı. Bir market diyorki 
Kıvırcık Koç 17 kg kemikli karkas et 1285 TL 
Diğer bir market 12 kg Koç 1155 TL  

      Buraya kadar herşey normal gibi görünebilir sizlere ama malesef değil şimdi neden değil bunlara değinelim. 
17 kg karkas veren ve Koç diye ifade edilen hayvan 35 kg canlı ağırlığı olan bir kuzudur. Normal koyun hayvanının büyüme sürecinde kötü beslenme şartlarında bile maksimum 4 aylık bir kuzudur. Koç falan değil yani bildiğiniz kuzudur. Ama saçmalık ve aymazlık burada da kalmıyor malesef 35 kg kuzu kurban pazarına giremez.Hiç bir üretici bu kadar küçük kuzuyu kurbanlık diye satmaz.Hadi diyelim buldunuz ve almak istediniz. Kurban fiyatı şu anki piyasa da 25 TL ×kg maksimum olacak diye görünüyor. Yani demem o ki 35 kiloluk bir kuzu pazarda 875 TL ye çok rahatlıkla satın alınabilir. 12 kg 1155 TL olan marketin ürününden bahsetmek dahi istemiyorum ama şu kadarını söyleyeyim 25 kilo canlı ağırlığı olan ve 2 2,5 aylık bir kuzu dan bahsediyoruz. 

    Kapitalizm öyle bir beladır ki en kutsal değerlerimizi bile kullanmaktan en manevi duygularımızı bile paraya çevirmekten asla çekinmez hatta belkide çalışma sisteminin ana unsurudur. Ben onların bunu yapmasına şaşırmıyorum da halkımızın geçinmek için kılı kırk yardığı bu zor zamanlarda tam manasıyla kazıkçılığı nasıl göremedikleri ve bu tuzağa nasıl düştükleri beni daha çok şaşırtıyor açıkçası. 

   Birde diyanet işleri başkanlığı ne iş yapar onuda sorgulamadan edemiyorum. 25 kilo canlı ağırlıkta 2.5 aylık kuzu kurbanlık olmayacağının fetvasını vermeyecekse veremeyecekse ne iş yapar meraktayım. Siz sevgili okurum bu yazıyı okuduktan sonra boşverin diyanete sormayın gidin dedenize ninenize sorun onlar size 25 kiloluk kuzunun kurban olamayacağını söyleyecektir. Hatta boşverin onlara da sormayın hepiniz görmüşsünüzdür yol kenarında koyun otlatan bir çoban durun o çoban kardeşimin yanında ve rica edin size 25 kilo civarı bir kuzu göstersin siz o kuzuya bakın düşünün ve siz karar verin kurban olur mu olmaz mı? 

     Bence siz bu bayram tutun çocuğunuzun elinden gidin bir kurban pazarına gezin dolaşın. o ortamı bir içinize çekin ülkenin her yerinden gelen o güzel hayvanları görün. Üretici dostlar size bir çay ikram etsin. İçinize en sinen kesenize en uygun Kurbanlığınızı kendiniz seçin görerek dokunarak seçin. Tutun üreticinin elinden yapın peygamber sünneti olan pazarlığınızı alanda satan da memnun olsun çıkartın cebinizden kırmızı kurdelanızı takın o güzel hayvanın boynuzlarına bu güzel manevi bayramımızı bayram gibi yaşayın. Emin olun elinden tutup pazara götürdüğünüz evladınız için ömrünün sonuna kadar anlatabileceği bir anı hediye etmiş olacaksınız. Zaten bu gidişle çok fazla zamanınız kalmadı bu güzellikleri yaşayabileceğiniz her geçen gün üretici kapitalizme daha çok yeniliyor çünkü.

    Hepinizin Kurban bayramınızı en içten dileklerimle şimdiden kutlarım.

MEHMET METİN CANER- BANDIRMA 22-07-2018