Cumhuriyet ve ATATÜRK

CUMHURİYET ve ATATÜRK 
 
"Tarihten TÜRK 'ü, Cumhuriyeten ATATÜRK 'ü çıkarırsanız geriye hiç birşey kalmaz" cümlesini önemsiyorum.

ATATÜRK aydınlanma hareketinin başlangıç noktası, mihenk taşıdır. CUMHURİYET erdemdir, kimsesizlerin kimidir. Kısaca Cumhuriyet TÜRK ulusunun karekteri olan bağımsızlığının ve özgür ruhunun en iyi temsil edildiği rejimin adıdır.

Monarşilerle, biat kültürüyle hemhal olan bir kültüre, birey olmanın erdemine kavuşma hareketinin geldiği son noktanın adıdır cumhuriyet. TÜRK özgürlüğüne düşkündür, tahakkümü kesinlikle kabul etmeyen bir karekter yapısına sahiptir. Doğasında, yaradılışında sanki buna mahkum edilmiştir.

Türkün simgesi olan "Bozkurt" bu özellikleri taşıyan bir figür olduğu için tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Dünyanın hiç-bir sirkinde şaklabanlık yapan bir Kurt göremezsiniz. Çünkü o kafeslere kapatılamayacak özgür bir ruha sahiptir. Kurt evcilleşmez, leş yemez asil bir figürdür. Ne yaparsanız yapın birgün aslına geri döner. Işte Türk milleti de kendi karakterine benzeyen bu figuru simge olarak kendine seçmiştir. İşte özgürlüğüne bu denli düşkün olan bir millet, kendisine giydirilmek istenen deli gömleğini, kurtuluş savaşımızla parçalamış, emperyal devletlerin suratına fırlatmıştır.

Bu günlere kolay gelinmedi, TÜRK milleti yüzyıllar boyunca kendi egemenliğini kullanmasına engel rejimlerin acısını çekmiş, sonunda ise en uygun idare şeklinin Cumhuriyet olduğunu görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında çekilen birçok acının sonucunda kurulmuştur. Bütün geçilen yolların, yapılan fedakârlıkların bilincinde olmak ve Türkiye Cumhuriyeti ’nin ilelebet yaşamasını sağlamak ise hepimizin görevidir.

Bu vesile ile CUMHURİYET çınarının gölgesinde, Atamızın aydınlattığı yolda nice yüz yıllarda buluşma dileğimi bir kez daha söylemek isterim...

28-10-2023/MUSTAFA ORHAN ACU/ERDEK