SOMA'dan AMASRA'ya

SOMA’dan AMASRA’ya. Yıl 2014 Mayıs 13 saatler 22.00 yi gösterirken ,Soma faciası haber bültenlerine düşmüştü. Dehşet içinde haberleri izliyoruz ,gelen haberler kazanın yaşandığı maden galerisinde çok sayıda emekçinin mahsur kaldığını ve çok büyük kayıplar olacağı yönündeydi.

Herkes şok içindeydi.Bütün Türkiye ne yapabiliriz,nasıl yardım edebiliriz diye SOMA’ya koşmuştu.

Biz de Balıkesir Milletvekili arkadaşım Haluk Ahmet Gümüş ile Ankara’dan hemen hareket ettik sabah saatlerinde SOMA’ya vardık.Maden alanı Mahşer yeri,Balıkesir ‘den de ,Dursunbey,Savaştepe Kepsut,Bigadiç,Sındırgı ,Balya ‘dan çok sayıda çok sayıda hemşehrimizin SOMA’da kömür ocaklarında çalıştığını biliyorduk.Kazanın yaşandığı mahalde kurtarma çalışmalarını görünce irkildik tam bir can Pazarıydı.  Çalışan emekçilerin eşleri ,çocukları,ana babaları acılı,ağlamaktan moraran gözlerle bir oyana bir bu yana bir ,yaşama dair bir Umut ışığı bir haber için ,kurtarma çalışmalarındaki kamu görevlilerinin her hareketini takip ediyordu.  Allahım ne can pazarıydı.  Biz de Haluk Vekilimiz ile şehit olan madencilerin naaşlarının toplandığı ,kimlik tespitlerinin yapıldığı geçici Sahra Morg çadırına gitmiştik.  Balıkesir ‘li hemşehrilerimiz bizden yardım istiyordu evlatlarının mukadderatı için bizden medet bekliyordu.  Sahra çadırında o zaman Balıkesir Valisi görevliydi ve o süreçleri koordine görevindeydi.Vali bey bize ölümlerin hemen hemen hepsinin Karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle gerçekleştiğini ancak gerçek sebebin otopsi sonucu ortaya çıkacağını , Savcılık ve Adli Tıp Uzamanlarının olayı incelediğini ve soruşturma sonucunda gerçeklerin netleşeceğini ifade ediyordu.  Biz bu acılara ortak olmak adına bütün metanetimizle çadıra girdik ,şehit olan MADENCİ kardeşlerimizin cansız bedeni uykuya yatmış gibi duruyordu ,burunlarının ucunda siyah bir iz vardı sadece .  Doktorlar Karbonmonoksitten zehirlendiklerini ifade ediyordu. Çok zor anlardı gerçekten sözün ,tesellinin ,bittiği yerdeydik. Sanki bir Savaşın içinde şehitleri arıyorduk.  96 saat süren arama kurtarma çalışmaları sonucunda 486 işçi kurtarılmış, 301 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı.

Tüm ülkeyi üzüntüye boğan büyük facianın ardından üç gün yas ilan edilmişti. “13 Mayıs 2014 tarihinde Soma Kömür İşletmeleri’nin madeninde,  yangın ve su basması sonucu 301 madencinin yaşamını yitirdi.Şehit madencilerden 103 şehit de bizim Balıkesir’li kardeşlerimizdi ne yazık ki. TBMM ‘de faciayı ve sorumlularını ortaya çıkarmak için Soma Komisyonu kuruldu. Balıkesir Milletvekili olarak ben de Soma özel komisyonunda görevlendirildim.CHP ‘den 24. Dönem değerli arkadaşlarım Manisa Milletvekilleri,Hasan Ören, Şimdi CHP Grup  Başkanvekili olan Özgür Özel ve Sakine Öz ile Balıkesir‘den de ben komisyon üyesi olarak görevlendirildik.TBMM’de oluşturulan Soma Araştırma Komisyonu olarak pekçok defa Soma’ya gittik,incelemeler yaptık,raporlar dosyalar hazırladık,bildiğiniz gibi .Ama yaşadığım süreçte gördüğüm İki olay beni çok etkilemişti,Birincisi Maden Sahasına ilk gittiğimizde uzmanlar bize önce birifing vermişti,sonrada sorularımızı yanıtlamışlardı.Ben uzman görevliye ölümlerin sebebi karbonmonoksit zehirlenmesi olduğu ifade ediliyor,işçileri 5/6 saat yaşatabilecek Oksijen tüpleri olsaydı ne olurdu ? Dediğimde 1000 Dolarlık bu tüpler olsaydı karbonmonoksit ölümleri olmazdı cevabını aldım,Oksijen olsaydı işçiler ölmeyecekti. Bu maliyet işçi başına 1000 dolardı .İkinci olay da Milletvekili arkadaşlarımız Ayşe Nedret Akova ve Haluk Ahmet Gümüş ile Soma’da evlatlarını kaybeden ailelere yaptığımız taziye ziyareti esnasında yaşadık.Bigadiç’in dağlık bir köyünde bir annenin kazanın yaşandığı şaynı madende iki oğlunun çalıştığını kazada bir oğlunu kaybettiğini diğer oğlunun kurtulduğunu ve o nedenle en azından bir oğlum kurtuldu diye ,köyde kazanlarda yemek pişirerek bütün köye yemekli Mevlüt düzenlediğini görünce boğazımız an düğümlendi .Hiçbir şey diyemedik .Aynı madende bir oğlunu kaybeden,diğeri kurtulan anneye ,babaya ne denilebilirdi ki ? Gözünaydın mı ? Başınız sağolsun mu ? Sadece sustuk kurtulan evlada sarıldık.

BARTIN Amasra’da yaşanan faciadan sonra hemen bu anılar gözümde canlandı. Acı acı düşündüm Amasra’da Kömür ocağındaki işletmede patlamanın yaşandığı ocakta işçileri kurtulana kadar sığınacakları yaşam odaları var mıydı acaba? Bilmiyoruz.Soma’da olduğu gibi oksijen bittiğinde ,karbonmonoksit zehirlenmesinden korunmak için onları yaşatacak oksijen maske ve tüpleri var mıydı acaba?Bilmiyoruz.Ama gerçek olan şu ki 41 emekçi kardeşimizi kaybettik. Soma’da yaşanan büyük faciadan sonra gerekli dersler alındı mı ?Ocak denetimleri,İş ve İş Sağlığı Uzmanları raporları nerede? Çalışma Balanlığı denetim raporları nerede ? Bütün bu soruların yanıtlarını kamuoyu adına soruyoruz.Tabi Buradan İşçi Sendikalarına da sorulacak çok sorular var ama şimdi sırası değil.Eminim ki şimdi yine TBMM’de Bu sefer de AMASRA araştırma komisyonu kurulacak,yine aynı teraneler .TBMM’de açın bakın SOMA komisyonun görüşme tutanaklarına,sonuç raporuna orada gerçekleri göreceksiniz.Oksijen Tüpü olmayan yerde ,karbonmonoksitten ölüm FITRAT ve KADER değildir.Kader ve FITRAT kavramları kişilerin ,kurumların ihmal,dikkatsizlik,görevlerini yapmaması sonucu oluşan faciaların sorumlularını aklama masumiyet ve sorumsuzluk kazandırma kavramları değildir.

17.10.2022 /Av.Namık Havutça 24&26.Dnm  BALİKESİR Milletvekili Adalet ve Anayasa Uzlş.Kom Üyesi