Bandırma Ticaret Odası'ndan Bandırmaspor'a Yine Ret!*
Geçtiğimiz haftalarda, Bandırmaspor ile ilgili bilgi almak amacıyla doğal olarak önce Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz’ı, ardından da kendime her zaman yakın hissettiğim, hatta birini kucağımızda büyüttüğümüz, Ticaret Odası yönetim kurulundan bana devamlı "ağbi", "amca" diyen üç kardeşimizi aradım. Konu şuydu: Bandırmaspor Kulübü, Bandırma Ticaret Odası'ndan ederi yaklaşık 500 bin TL tutarında olan bir çamaşırhane makinası talebinde bulunmuştu. Ancak Ticaret Odası yönetiminin bu konuya sıcak bakmadığı yönünde bilgiler geliyordu. Bana bu bilgileri ileten arkadaş, "Niye haber yapmıyorsunuz?" deyince, "Dur bakalım, bu işte bir yanlışlık var, öyle bir şey olmaz. Oda yönetiminde yıllarca Bandırmaspor’da yöneticilik yapan ve hâlâ yapmakta olan arkadaşlar var," diyerek önce Oda Başkanı Adem Yılmaz’la görüştüm.
Yılmaz bana, "Evet ağbi, doğrudur. Bandırmaspor’un bir talebi olmuştur. Maalesef bazı arkadaşlar konuya sıcak bakmıyorlar, onun için salı günü toplanacağız ve Bandırmaspor’un talebini bir kez daha görüşeceğiz," dedi. Bu görüşmeden sonra, Oda yönetim kurulundaki her zaman kendime yakın hissettiğim üç kardeşimizi sırasıyla aradım ve onlara şunu söyledim: "Bakın, bu mevzu çok önemli. Bize de 'Niye haber yapmıyorsunuz?' diye baskılar geliyor. Hepiniz iş insanısınız, böyle ufak tefek işler yüzünden isminizin gündeme gelmesine hiç gerek yok, konuyu çözersiniz." dedim. Kimseye "Bandırmaspor’un işini çözemezseniz yazarım, çizerim, " gibi tehditvari bir söylemde bulunmadım. O arada konuştuğum arkadaşlardan biri "Abi biz zaten Bandırmaspor'a gerekli desteği veriyoruz " dedi. Hepsi bu kadar. Çünkü bu gibi söylemler bana ters gelir. Beni tanıyan iyi tanır, en iyi de bu kardeşlerimizin babaları tanır.
Neyse, Oda yönetimi geçtiğimiz salı günü toplanıyor ve oy çokluğuyla Bandırmaspor’un talebi reddediliyor. Burada bir sıkıntı yok, sonuçta odalarda ve borsalarda karar vericiler yönetim kurullarıdır. Ayrıca bu, Ticaret Odası’nın Bandırmaspor’a yapmış olduğu ilk ret değildir. Üç dört sene önce, Mehmet Kılkışlı başkanlığındaki Oda yönetim kurulunda, Bandırmaspor’un deplasman sponsorluğu talebi kısıtlanıyor ve Adem Yılmaz, Onur Çom, Cihan Yılmaz Oda yönetim kurulu üyeliğinden istifa ediyorlardı. Yani bu gibi senaryolar Bandırma Ticaret Odası’ndan Bandırmaspor’a ilk kez yapılmıyor.
Burada beni derinden üzen konu, salı günkü toplantıda Bandırmaspor’un talebi masaya yatırılacağına, bana bu bilgileri kim sızdırmış onun peşine düşmüşler. Yok efendim, oylamada red verirseniz haber yaparım demişim. Kardeşlerimiz de "Yaparsa yapsın," diyerek benim asla söylemediğim cümleleri evirip çevirip bol bol kulağımı çınlatmışlar. Hakikaten çok üzüldüm. Demek ki artık amcalık, ağbilik, kardeşlik ilişkilerini gözden geçirmenin zamanı gelmiş, yapılacak bir şey yok.
Şimdi bana "Sen Bandırmaspor’la niye bu kadar haşır neşir oluyorsun?" diye sorabilirsiniz. Öncelikle Bandırmaspor bizim kırmızı çizgimizdir. Babam, Bandırmaspor’un kurucularından olup, 1965 yılındaki ilk sezon açılış törenlerinde bordo beyazlı flamayı taşıyan çocuk da benimdir. Tabii ki senelerce Bandırmaspor altyapılarında forma giydikten sonra, Servet Ertan ve rahmetli İsmail Bekdemir yönetimlerinde görev yaptım. Hâlâ da Bandırmaspor için bir şeyler yapmak gerekiyorsa, elimden geldiğince yapmaya çalışan bir Bandırmaspor "delisiyim". Onur Başkan da Özel Aydın’da şahittir. Kısaca Bandırmaspor bizim sevdamızdır. Elbette sevdamıza sahip çıkmak ve zarar görmesini engellemek de asli görevimizdir. Kimse kusura bakmasın!
12-08-2024 /SERHAT OZAR