Gemi De Ne Gemiymiş, Ama..

GEMİ DE NE GEMİYMİŞ, AMA…

Bir zamanlar:

Geminin ambarlarında yükte hafif pahada ağır ne varsa, lüks ve birinci mevkie dağıtılmış; yakıtın bittiği memorandumla ilân edilmiş, Duyunu Umumî kurulmuş, koca imparatorluk ekonomik bağımsızlığını yitirmişti.

“Köprü üstüne dokunmayın da gerisinde ne yaparsanız yapın,” dercesine ne var ne yok paylaştırılmış; kaptan, gemiyi en son terk edecekken İngiliz zırhlısına binip gitmişti.

Uzun hikâyeyi biliyorsunuz, ama özetlersek:

Geminin ikinci ve üçüncü sınıf ambar yolcuları ile personelin büyük bir kısmı, “fakr u zaruret” içinde kıvranıyor; küpeşte kancasından lombozuna, çapasından iskele merdivenine kadar her şeyini paylaşmak için el ovuşturanlar, veraset ilâmı peşinde koşanlar, avuçlarını yalamak zorunda kalmış, serin bir eylül günü İzmir’in Kordon boyundan denize girmek zorunda kalmışlardı.

**

Daha sonraları da fakirliğin, yoksulluğun ve adaletsizliğin ayyuka çıktığı görüldü!

O günlerde de:

Geminin rotası değişmiş, uskur bozulmuş; süvari bey ve zabitlerin bir kısmı, olan bitene kendince çözüm yolları aramıştı.

Yetmiyormuş gibi:

Fiteri, usta gemici;

Yağcıyı, makinist;

Lostromosu, zabit;

Kamarotu, aşçı;

Stajyeri, çarkçıbaşı yapmışlar; liyakat kavramını sıfırlamışlardı.

Geminin aklı başında deneyimli personeli: Rotayı düzeltmiş, insanları yapabilecekleri işlerle görevlendirmiş, depoyu full hale getirmişlerdi.

**

29 Ekim 1923’denbaşlayıp, başkanlık sistemine dönüldüğü 2017 referandumuna kadar olan zamana Birinci Cumhuriyet;

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamasından, önümüzdeki seçimlere kadar olan zamana İkinci Cumhuriyet diyecek olsak:

‘Gelçek’ seçimlerin ardından gündemde olacağı anlaşılan Güçlendirilmiş Parlâmenter Sistem, Üçüncü Cumhuriyet olarak tanımlanabilir.

Bilinir ki zaman su gibi akıp ‘GEÇÇEK’!

Elektrik ve doğal gaz faturaların altında ezilmez; pazara, markete gidecek gücümüz kalırsa:

Güvertede, kasarada, ambarda, makine dairesinde o günleri bekleyeceğiz…

Aynı gemideyiz ya…

19-02-2022/SÜHA ORAL BANDIRMA