KIZILCIKLAR OLDU MU?
Kızılcık, Eylül Ekim aylarında taze olarak bulunur. Buruk ,kendine has tadı olan bir yararlı bir meyvedir. Dört mevsim yenilebilmesi için reçeli, marmelatı, tarhanası yapılır. İsal olanlara özellikle şifadır. Yani kızılcıklar henüz olmadı, ama (KIZILCIK ŞERBETİ) adlı muhteşem bir kadro ve senaryo ile pek çok insanı ekran başına çeken diziye, bu diziye emek veren, buradan ekmek yiyen onlarca kişiye olanlar oldu!
Ani bir kararla dizi kaldırıldı yerine İSLAMFOBİ adlı belgesel kondu.
İslam ülkesinde böyle fobisi olanlar var mı, varsa bu belgesi izlediler mi, izledilerse korkudan uykuları kaçtı mı bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey muhafazakar olan olmayan pek çok ailenin ders alarak izlediği, görüşler ne kadar farklı olusa olsun pek çok noktada karşılıklı saygı ve anlayışın gerektiğini düşünen insanlar, olanlara bir anlam veremediler.
Bugün KIZILCIK ŞERBETİ yarın başka dizi, başka program! Bu arada dış ülkelerde dizi satışı patlayacak, kararı duyanlar ilgi duymasalar bile bu diziyi kayıtlardan izleyecekler. Yabancı kanallarda bizim diziler türkçe olarak yayınlanıyor. Kimse bu diziyi izleyip Kıvılcım karakterine dönüşmeyecek, Şiddet gören kadınların gözündeki perde kalkıp değişime uğramayacaklar. RTÜK dizinin hangi sahnesini veya hangi karakteri izleyip de olumsuz düşüncelere kapılacağımıza karar verdi?
Bütün kanallarda; kadına şiddet, özgür ve dik başlı , kendi ayakları üzerinde duran kadınlar, çocuk istismarcıları, karısını ,öldüren, kocasını zehirleyen, birbirlerini aldatan, çocukların soy bağını değiştiren, küçük yaşta evlendirilen, pazarlanan genç kızları boy boy izlerken, bu dizi niye kaldırıldı?
Birisi facebook'ta tepetaklak bir fotoğrafını paylaşmış, altına da (Niye şaşırıyorsunuz ki; her şey düzgün de bir bu resim mi ters göründü gözünüze?) diye yazmış.
Çok afedersiniz! ( Bok!) diyenin kaba, ( Kaka !) diyenin kibar olduğunu sandığımız ülkemizde, "gaita"nın ne olduğunu bilmeyen yüzlerce insan varken, RTÜK gibi güçlü bir kurum bunlarla uğraşmaya devam ederse, vay haline program yapımcılarının, oyuncuların , bu kapıdan ekmek yiyenlerin! Ayrıca bu yapımcı ve oyuncuların verilen kararlar karşısında haklarını kim koruyacak ?
Diziyi severek izleyen muhafazakar bir arkadaş (Haksızlık yapanları Allah' a havale ediyorum.) dedi. Bence; Allah, akıl vermiş, izan, idrak, muhakeme ve malzeme vermiş. Her şeyi birbirine karıştırıp karıştırıp Allah'a havele etmeyi sürdürürsek; ettiğimiz havaleler açılmamış paket olarak tepemize yağacak. Toplum olarak kendi pisliğimizi kendimiz temizlemeyi öğrenmek zorundayız. Konuşalım, yazalım, paylaşalım, çözelim.
Suya sabuna dokunmadan yaşanmaz. Suya sabuna dokunmayanların elleri kirli kalacaktır!
15-04-2023/ULVİYE KARA AKCOŞ