Muhatap

Muhatap

Bir gün telefonunuza, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın adınıza hitaben, altında başkanın adı soyadı olan,

“Değerli ………, yeni yaşının sağlık, mutluluk, başarı ve huzur getirmesini diler; doğum gününüzü kutlarım. Nice yıllara,” yazılı bir mesaj gelirse, okur ve gülümsersiniz.

Bilirsiniz ki, bilgisayar sizi otomatik olarak anımsamıştır. Mesaj, sizde; sıcak, insani bir duygu uyandırmasa da:

“Çalışıyorlar,” dedirtir.

Kısa bir süre sonra ( o gün doğum gününüz ya,) yaşadığınız ilçe belediyesinden, altında Belediye Başkanı’nın adı ve soyadı yazılı:

Sayın @Muhatap, doğum gününüzü kutlar, yeni yaşınızın sağlık, başarı ve huzur dolu günler getirmesini dilerim,” yazılı, yine bir bilgisayarca otomatik anımsandığınız başka mesaj düşebilir telefonunuza.

“Vay bee! Başkan beni muhatap almış,” demezsiniz!

Adınız yerine “@muhatap” kelimesinin kullanılmasından işin hepten toptancılığa dönüştüğünü ve duyguların ne çok dijitalleştiğini düşünürsünüz.

*

Muhatap, kendisine söz söylenen; kendisiyle konuşulan kişidir. Bilirsiniz!

Adamın biri:

“Seni muhatap almıyorum, benimle muhatap olamazsın…” dese yadırgarsınız.

Veya siz,

“O benim muhatabım değil ki…” gibi bir cümle kursanız “muhatap” kelimesinin barındırdığı kibir gizlendiği kelimelerin arasından başını kaldırıverir.

Kötü veya olumsuz bir yanı olmasa da “muhatap” kelimesini hukuki metinler dışında, hele hele sosyal ilişkilerde kullanmamak en iyisi.

**

Doğum günü, belediye demişken epeydir önermek istediğim bir konuyu da Belediye Başkanlığımıza arz edeyim.

Efendim, doğumla başlayan yaşamın bir sonu olduğu malum.

Doğuyor, gelişiyor ve ölüyoruz.

Varsayalım bir tanıdığınız son nefesini verdi. Haber verildiği andan itibaren gerek Belediyemiz gerek İlçe Sağlık Müdürlüğü yeterli kolaylaştırıcılığı sağlıyor.

Kefenden cenaze yıkama işlemine kadar dini gerekler harfiyen yerine getiriliyor.

Benim arz etmek istediğim konu ise gömü işlemiyle ilgili.

Cenaze namazından mezarlığa geçtiğinizde: Mezar yeri bir kepçe ile açılmış, gömü işleminde kullanılacak kürekler temin edilmiş, mezara dizilecek ve başucuna dikilecek tahtaya varana kadar her şeyi hazır buluyorsunuz.

Hava yağışlı değilse veya birkaç gün önceden yağmur yağmamışsa görevinizi normalce yapıyorsunuz. Durum tam tersi ise: Mezara inende, mezarın çevresinde olan da şartlardan - çamurdan etkileniyor.

Oysa pek çok kentimizde, hem yerden tasarruf hem de gömü işlemlerinin kolayca yapılması için duvarları beton veya kağir malzeme ile çevrilmiş kapakları betondan yapılmış önceden hazırlanmış mezarlar bulunuyor.

Gömü işlemi sırasında mezar tahtaları doğru yerleşti yerleşmedi konusu gündeme gelmediği gibi cenazenin rahatça yerleştirilmesi mümkün oluyor. Beton kapaklar sayesinde ağır toprak yükünü taşıyan tahtaların bir süre sonra çürüyüp toprağa verdiğiniz rahmetliyi ezecek duygusu da yaşanmıyor.

Belki de bu yüzden onlara Asri-Çağdaş Mezarlık deniliyor.

Muhatap alınır da önerimi okuyan ve irdeleyen olursa ne mutlu bana.

17-01-2023/SÜHA ORAL