Bandırmaspor Tuzlaspor maçının ardından düşünceler

Hakemin bitiş düdüğünden sonra bordobeyaz formalı gençlerimiz çıkış koridoruna yürürken yüzlerine baktım.Samimi bir üzüntüyle karışık sinirle  yüklenen hırsı hissettim. Emeğe saygı duyarım. Mutlak galip gelmek için çıktıkları yeşil sahada ellerinden geleni gerçekten ortaya koyuyorlar. Ama rakip onlardan daha iyi ,daha yetenekli, daha iyi organize ve daha iyi taktiksel alışkanlıkla sahaya çıktıkları için futbolda zaman zaman görülen ve biz trübündekiler için beklentimiz olan mucize gerçekleşmedi.

Zayıfın güçlüyü yendiği ender sporlardan biridir futbol. Ama bu her zaman gerçekleşse o da emeğe büyük haksızlık olurdu. Daha iyi çalışan., daha iyi oynayan, daha iyi kendine bakan taktik varyasyonları çalışan ve de daha iyi yönetilen takım kazanır futbolda.
Koşuyor çocuklar,çok yeteneksiz de değiller ama güçsüzler ikili mücadelelerin neredeyse tümünü kaybetmelerinin bir nedeni olmalı? Onlar için de üzücü. Bunun nedeni sezon öncesi yükleme idmanlarına kadar da gider. Takım arkadaşlığında yardımlaşma ve Dayanışma ruhunun üretilememesine de gider. Sürekli değişen yönetim ve teknik heyetlerin konsantrasyon  sıkıntısı da. Takım sorumluluğu eksikliği Ben bana verilen görevi yaparım bölgemde gider gelirim başka işler beni ilgilendirmez ruhuyla sahaya çıkıyorsan sorumluluğun yok demektir. Futbolcuların kendilerini geliştirme adına duyarsızlığına kadar da gider..
Amatör liglerden 1.lige kadar her takımın gizli hocası teknik direktörü sadece  kulübe önünde izleyen "hoca"değildir.. 90 dakikalık savaşın içinde yüreğiyle olan biridir o kişi ve  sahanın içindedir. Bu şu demek .Baktığımda her iyi koordine olmuş takımda saha da mutlaka bir ağabey var. Oyunu yönlendiren ,atakları organize eden savunmada ofansta genç kardeşlerini uyaran bir ağabey. Bu kişinin çok yetenekli olması gerekmese de futbol zekasının yüksek olması görmüş geçirmiş tecrübeli olması ve örnek bir kondisyonda olması şarttır. Genelliikle son saniyeye kadar yenilgiyi kabul etmeyen bir karakterdir.

89.dakika da 3-1 önde iken müsabaka 4-3 yenilgiyle sonuçlandığından beri bu hep aklımda.

Çok eksikliğini hissediyorum.Benim beklentim Rıza ve Yusuf'tu ama sahada konuşmuyorlar görüyorum..ve Haluk ama devre bitiyor 20 dakika 90 dakikaya çıkamadı !.  
Baktığımda Bandırmasporda çocuklar gerçekten iyi niyetli..evet koşuyorlar ,kapasitelerinden fazla efor sarfediyorlar ama doğru toplar atmıyor doğru koşularda  koşmuyorlar.. Basit pozisyonlarda bile hani futbolun anaokul öğretisidir affınıza sığınarak  "topu en kısa sürede en uygun durumda olan takım arkadaşına en kısa sürede en düzgün şekilde ileterek rakip kaleye meşin yuvarlağı sokmaktır" .Budur .

Ama baktığımda futbolun temel felsefesinden bihaber arkadaşlarımız var.

Hızlı düşünüp hızlı oynamayı becerecek mantalite geliştirmek gerekiyor. Hızlı düşünmenin temel eğitimi de Satranç tir. Merak ediyorum satranç bilen var mı acaba? Ne alaka diyecekler vardır saygı duyarım ama futbolda ki " Ters kademe" diyeile çok ilgisi var. Bir sürü gol yedik bu yüzden.

Gereksiz mücadeleler içinde didişip duruyorlar: Oysa futbol çok karışık gibi gelen ama sonuca giderken basit oynanınca netice alınan bir oyun. Rakibin özelliğine göre tedbir alarak en güçlü rakipleri deviren ekipler gördük bu sahada.
Ama sadece halı sahalarda görmeye alıştığımız kısa alan didşmelerine bir an önce son vermeleri gelecekte ki futbol hayatları içinde çok önemli. Elbette Bandırma içinde. Bandırmaspor BALTOK zorunluluğunu- ki çok kişi şanssızlığımızı buna bağlıyor-  saymazsak Bandırma halkının kamuya ait gelirlerinden ayrılan paralarla ayakta duran  bir kurumdur. Biraz açayım. Yani zengin bir işadamı profesyonel futbol takımını alır şirket gibi işletir kazanırsa onun geliri kaybederse onun zararı olur. Bandırmaspor öyle bir takım değil. Bandırmasporlu futbolculara ödenen her kuruşta yetimin de hakkı var mahall takımlarında eşofmanı olmayan malzemesi olmayan futbol aşığı çocukların toplandığı amatör kulüplerinde hakkı var. Futbolcu kardeşlerime bunu hatırlatmam ajitasyon için değil. Her ne alıyorsanız hakkını vereceksiniz bu göreviniz bunun için elinizden gelenin ötesinde bir çabanız olmalı.

Burası böyle bir yer. 

Hacı abinin deyişiyle "Ne Mutlu Bandırmasporluyum" diyene.