Konumuz Bandırmaspor ve Tuhaf Sessizlik

Konumuz Bandırmaspor ve üzerine çökmüş tuhaf sessizliğin  nedenleri.

Öncelikle; futbol oyunu ve dünyası , başarıda övgü , başarısızlıkta eleştiri  üzerine kurulmuş evrensel bir oyun.

Ve bu oyun dünyası içinde yaşadığımız sistemin içerdiği her türlü haksızlık ahde vefasızlık emek sömürüsünü de içeriyor elbette. Ve sessiz çığlıkları kimseler duymaz tabii ki ve doğanın ilginç dengesidir ki; toplarınız o hedefe gitmek istemez sebepsiz.

Ve  tuhaf olan şu ki; başarıda hak edilen övgü fazlasıyla gösterilirken , yaşanan ilginç başarısızlıklara rağmen  bir Allahın kulundan ne bir eleştiri ne bir sitem gelir!..Ne ses ne nefes kimsede tık yok.. Futbol satranç gibi sonsuz hamleler içeren oynayanın moral dünyasından, fiziksel şartlarına kadar başarıyı etkileyen unsurların fazla olduğu bir oyun . Emin olun gördüklerime duyduklarıma tanık olduklarıma ve  en son öğrendiğim  Dr. Zafer Yılmaz olayından sonra yazmazsam kendimi suçlu hissederdim. Kendisiyle hiç yollarım kesişmedi sadece geçmiş uzun zor yıllara  baktığımda hemen her maçta deplasmandan gelen resimlerde futbolcularımızın başında bir sağlık emekçisi olarak görüyordum. 1,5 yıldan beri Bandırma'nın halen tek markası olan futbol kulübüne ilkleri yaşatan  Mustafa Hoca'nın gönderilişi  Dr.Zafer Yılmaz'ın nerede olduğu sorusunu aklıma getirdi ne yalan söyleyeyim.
*
Sahi nerde Dr.Zafer!.. 25 yıldır Bandırmaspor kulübüne gece gündüz  Bandırmaspor kulübüne  hizmet veren Polikliniği Bandırmaspor revirine çeviren ailesinden  ,çoluk çocuğundan daha çok Bandırmaspor'a zaman ayıran üstelik bu emekleri karşısında bir kuruş beklentisi olmayan Dr.Zafer Yılmaz nerede ? Hiç yollarımız kesişmedi telefonu yok, olsa da açıp soramazdım.. Canı sıkılıp ta kendisi mi bıraktı?Yoksa birilerinin canı istedi diye kulüpten kovuldu mu. Üzülerek yazmak durumunda kaldığım için esef duyuyorum ama ahde vefasızlıklar konusunda  yaşananlara bir yenisi mi eklendi .Emek konusunda ah alan iflah etmez. Konu Bandırmaspor ise hassasiyetler önemli. Biz Bandırmalıyız ayaklarıyla sloganlaştırdığınız kent sevgisi ve aidiyetini sadece kendinize münhasır olduğunu falan mı sanıyorsunuz? Ben Mehmet Leventoğlu, Rize doğumluyum 35 yıldır Bandırma'da yaşıyorum .Gençliğim bu kentte geçti geleceğin metropolü gördüğüm Bandırma ile ilgili hemen her konuda hassasiyetle emek verdim düşüncelerimi ifade ettim .Hiç kimse bana senden çok Bandırmalıyım diyemez. Derse haksızlık eder bu böyle biline.

*
Konumuza dönelim Bandırmaspor'da sezon başından beri neler oluyor. Geçen sezon bizi olağanüstü başarılara götüren gururlandıran kadro ve takım ruhu nereye gitti. Seksen yıldır konumu ve siyasi tercihi nedeniyle ötelenen ötekileştirilen kentin çığlığının duyulabilmesinin halen  tek şansı kulüple Bandırma'nın hayalleriyle oynamak çocuk oyuncağı değil.  Geçen sezon kadroyu kuran ekip tasfiye edilip başkalarına mı yaptırıldı? Geçen yıl ve bu yılki uçurumun nedeni ne, öyle ki; aynı teknik kadro olmasına rağmen. Kulübün mali durumundan borcundan neden kimsenin haberi yok? Keny kaça gönderildi mesela neden hiç bir yöneticinin bu satışın girdisinden haberi yok, varsa basın açıklaması yok.? Bu kulüpte yöneticilikte yaptık. Yokluklarla mücadele ettik. Ancak böyle bir yönetim biçimini görmedik. Şeffaflık kamuoyu için önemlidir. Kent kulüpleri için bu önemlidir. Kılkışlı'nın kıymetini şimdi anlıyoruz. Acımasızca eleştirilerimiz oldu .Özellikle de Takunyacıoğlu çok yazdı..  Herkes kendi perspektifinden haklıydı veya  değildi ama bir şeffaflık ve hüsnüniyet vardı. Gizli ajandalar yoktu. Bana sorarsanız bu yönetim süresince basın adına yaşananları gördükten sonra Takunyacıoğlu'nun Kılkışlı'ya sağlam bir özür borcu var ve bu aralar sessizliğini de anlamak mümkün değil. Tabii ki esas mesele Bandırma'nın yakaladığı ivmeyi aşağıya düşürmemek. Sadece paranın gücüyle başarı gelmez diye klişe bir cümle kurmak istemiyorum. Ama ah almanın ne sonuçlar verdiğinin çok örneklerini herkes gibi bende çok  gördüm. Başarılarda geçmişte özveriyle hizmet vermiş kulüp emektarlarımızı fotoğraflarda görememek,yeri gelince  anmamak yok saymak üzücüydü.  Kamuoyunda bize sık sık sorulan, hemen her yerde küçük harflerle konuşulan konular çoğalıyor . İşte bazıları.
Öncelikle Dr.Zafer Yılmaz'a ne oldu? Neden ayrıldı? 2- Mustafa Hoca niye gönderildi yada gönderilmesi için camiayı inciten sonuçların yaşanması mı gerekiyordu ? 3- Bütün bu kritik gelişmeler neden sadece bir sosyal medya mesajı ile geçiştiriliyor ? Ekonomik olarak kulübün başarısında da katkısı yadsınamaz olan Başkan Göçmez'e bir ilçe kululübünün bu paraları geri ödeyecek gücü var mı? 4- Yıllardır kendi kulvarında başarıdan başarıya koşan genç takımımız unutulmuşları oynarken bir tek Bandırmalı yeteneğimizin TAKIMIMIZDA oynaması için daha ne kadar BANDIRMALIYIZ diye bağıracağız.
İnsanlar yanıt bekliyor !
10-11-2022/MEHMET LEVENTOĞLU