Dijital Tarım

DİJİTAL TARIM
Tarımda teknolojik devrim baş döndürücü bir hızla devam ediyor. Tarımdaki devrimsel süreci kısaca göz atacak olursak Mendel’le başlayan melez tohum çalışmaları, 1950’lerde gelişen bilim ve teknolojiyle birlikte büyük bir sıçrama yaptı. Daha sonra 1990’larda biyo-teknolojideki gelişmelere paralel olarak gen aktarımı ve ilk kopya koyun olan Dolly ve ilk genetiği değiştirilmiş organizmalardan olan Falawsar domatesle 20 yüzyılı kapattı diyebiliriz. 
Dünyada çok yaygın olmasa da dikey tarım ve topraksız tarım uygulamaları özellikle atıl durumdaki depolar ve eski fabrikalarda devam ederken Covit-19 salgını sonrası büyük bir ivme kazandı. Covit-19 sadece tarımsal teknolojide değil ülkelerin tarıma olan bakış açılarını ve politikalarını değiştirdi. Bugün bütün dünyada dijital tarım alanında büyük bir ar-ge çalışmaları, yatırımlar ve uygulamalar baş döndürücü bir hızla devam etmektedir. 

*
Türkiye olarak tarımdaki yapısal sorunları henüz çözememiş, tarımsal üretimi ve üreticiyi gereken önemi verememiş bir ülke olsak da ; dijital tarım uygulamaları önce büyük çiftliklerde görülmeye başlamış ve hızla yaygınlaşmakta. Öyle ki ineğin günlük geviş getirme oranlarını raporlayarak süt verimliliğinin %15 arttırabilmesini sağlayan akıllı tasma gibi otomasyon sistemleri yatırımları hız kazanıyor. Yeşil ot fabrikalarıyla 365 gün yeşil yem yetiştirip günlük rasyonlara konularak hayvanın yemden faydalanma oranını arttırdığı gibi verimden sağlığına kadar avantaj sağlıyor.
World Government Summit'in yayınladığı makaleye ve verilere göre dünya nüfusunun 2050 yılına kadar yaklaşık yüzde 33 oranında artması beklenmektedir. Bu durum da artan nüfusun ihtiyaçlarına yetişebilmek adına üretilmesi gereken gıda ürünlerini %70 oranında arttırılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. 

*
Olası ve mevcut kuraklık, kıtlık ve pandemiler nedeniyle tüm ülkeler, 'sürdürülebilir tarımı' milli öncelikleri olarak ilan etmiş durumda. Kısacası yeni bir tarım devrimi arifesindeyiz. Bu yeni tarım çağında 'sürdürülebilir tarım' başlığı altında şekillenen alanlar; aslında 'gıda, güvenlik ve beslenme' ekseninde şekilleniyor. Tıpkı tüm diğer alanlar gibi tarım da uçtan uca teknolojik çözümlerle uyumlu oluyor.
Gıda arzında ortaya çıkabilecek sorunların ana çözümü, geleneksel olarak adlandırdığımız güce dayalı tarımın, teknoloji ve bilimden güç alarak devrimleşmesiyle olacaktır. İşte bu noktada doğaya dönüşün ve tarım yapmaya olan ilginin arttığını gördüğümüz bu son dönemlerde sıkça duymaya başladığımız Tarım 4.0, oluşacağı düşünülen bu problemlerin hepsine yenilikçi çözümler sunuyor.  

*
Akıllı sulama sistemleri ile tarımda atak yapan tüm ülkeler öncelikle sulama teknolojilerini geliştiriyor. Akıllı çiftliklerde toprağın sahip olduğu ve bitkinin ihtiyacına göre sulamanın ötesinde fotosentez, terleme vb. gibi faktörler de hesaba katılarak ekim, bakım ve nokta atışı akıllı sulama yapılıyor. ölçen Toprak nem sensörü, sıcaklık sensörü ve yaprağın yüzey nemliliğini sınıflandıran yaprak nemlilik sensörünün kullanımı son dönemlerde yaygınlaşıyor. Sensörler çiftlik, orman ya da su kaynaklarının durumunu gerçek zamanlı olarak takip edebilmeyi sağlıyor. İnterneti teknolojisinden faydalanılan sistemle veriler anlamlı hale getirilebiliyor. Bu sayede işgücünden su ve elektrikten tasarruf etmek mümkün oluyor.

*
Toprak DNA Testi ile çiftçiler, DNA haritalama teknolojisi sayesinde, toprak sağlığı ölçümlerini analiz edip gerekli önlemleri alabiliyor. Toprak DNA testi sonrası ürün hasarını tahmin etmek ve önlemek için bir tarlada bulunan böcekleri, nematodları, bakterileri, virüsleri ve diğer patojenleri tanımlanarak gerekli önlemler alınabiliyor.
Sığırcık, karatavuk ve karga gibi zararlılar, hasadın son 48 saatinde mahsulün %75’ine kadarını yok edebilir ve bu da büyük bir gelir kaybına yol açar. Geleneksel korkuluklar veya propan topları bu sorunla mücadelede maalesef etkili olamadı. Bu nedenle, Rhode Island Üniversitesi bu kuşları uzak tutmak için lazer korkuluklar icat etti.
Bunun dışında dijital tarım uygulamaları, yapay zeka ile donatılmış traktörler, hasat kalite değerleri gibi daha pek çok unsur yeni nesil tarımsal üretim sistemlerine hakim olmuştur.
Biz ne yapıyoruz? Devlet özel sektör dinamiğine yetişemiyor rasyonel destek dahi olamıyor.
Üretici desteklemelerini yüklediğimiz kredilerden komisyon alınacak mı alınmayacak mı ? Bunu tartışıyoruz!  . Sonra da tarımsal üretimde ve ihracatta patlama yapacağız ! (mı?)

15-11-2022/HÜSEYİN ATICI / BANDIRMA