İDO Bandırma Hattında Kaybet-Kaybet İşletmeciliği

İDO'nun Kaybet-Kaybet İşletmeciliğinin Suçlusu Bandırma Halkı Değil İDO Yönetimidir

İDO'nun şimdilik tüm iç hatlarda yürürlüğe koyduğu ve Bandırma Avşa Marmara İstanbul hattında sefer iptallerini zarar gerekçesiyle iptal etmesini kınıyorum.

Bandırma ve Güney Marmara halkının geleneksel rotası ,yüzyıllık kazanımı özel sektörün beceriksiz yöneticiliğiyle bir kenara itilemez.

İDO zarar açıklaması yaptı. Bunun için haksız rekabet yaptığı gerekçesiyle devleti hedef göstermesini de ucuz bir bahane olarak değerlendiriyorum. Sorun devlet  değil direk ido'nun kendisi. Hantal duyarsız işletmecilik. Öncesi başarılı bir kurum özelleştirilip bu kadar beceriksizce yönetilirse sonuç bu olur. 

İDO aklımızla oynamasın. Kamuya ait kurumu bilerek isteyerek hesap yaparak satın aldınız. 

Vatandaşların anayasal hakkı olan seyahat hürriyeti hakkı  -23.madde- aynı zamanda sosyal devletin ucuz ulaşım hizmeti yükümlülüğüdür. Siz devletten bu hizmeti verme taahhüdü ile  Bir takım hesaplar yaparak fahiş kar hırsıyla  kamu hizmetini üzerinize tapuladıktan sonra iğdiş edemezsiniz.. Vatandaşların halkın sırtından fahiş rant sağlama hesaplarınız ilk yıllar iyiydi.

Çünkü Tekeldiniz.

Fahiş bilet fiyatlarına rağmen, alternatif seyahat şansına rağmen kamu işletmeciliğinin ucuz ve rahat hizmetine alışmış vatandaşlar itirazsız sizi tercih etmeye devam etti.Otobüs firmaları seferleri kaldırdı.  Ancak bu arada -Bandırma için söylüyorum- artık insanlar bir buçuk saat sürede İstanbul'a metropole gidebilmenin avantajlarını kullanmaya devam ettiler. Özellikle turizm sezonu başlamasıyla birlikte erken bilet satışlarıyla önceden bedava kredi de kullandınız. Tıklım tıklım yaz seferleri bilet bulamayanlara torpille bilet arayanlara alıştınız. Zam üstüne zam yaptınız. Memlekette asgari ücret şartlarında komşu bir ile gitmek zorunda kalanların  emeğini alın terini sömürdünüz. Feribotta üst katları sadece zenginlere tahsis ettiniz sınıf farkını gözlerine soktunuz.

Gözünüz doymadı.

Tatlı karlar bilançolar iyiydi. Vahşi kapitalizminden beslenen bir şirket olarak yine sistemin gereklerinden bir olan tatlı kar varsa alternatifler kendiliğinden gelir felsefesine göre rekabet olacağının bilmeniz gerekirdi. İnsanların girişimcilerin bu dayatma karşısında daha ucuz alternatifler üreteceği ve rekabet edeceği çok normaldi. Diyorsunuz ki sekiz madde içinde böyle oldu şöyle oldu devlet bizi batırmak için bir sürü haksız taviz verdi aynı hizmeti verenlere..

İlk bakışta haklı olduğunuz maddeler var. Gerçekten devlet sizden aldığı tatlı paraya rağmen bazı yandaşlara kıyak olanaklarla yürü ya kulum demiş. Gerçekten yapmış bu işi. Ama buna rağmen yine avantajın szide olduğu modern feribotlar deniz otobüsleri bedava ücretli iskeleler ,çiftçiye bile verilmeyen ucuz yakıt desteği...

Şimdi bakalım. Bir işletmenin sürdürürlebilir yaşamı için gelirlerinin giderlerinden fazla olması gerekir. Çünkü özel sektör devlet gibi kendine istediği zaman zarar ettiği zaman para basma şansı olan kurumlar değildir. Devlet bütçesi açık verdi dedilerinde açık olan miktar kadar para basıldığını ve açıkların krdiler dışında böylece karşılandığını artık herkes bilir. Ama özel sektör  kendi para basamayacağı için malüm yöntemler a şıkkı kredi alır b şıkkı hizmetine zam yapar,yada her ikisini yapar. 

Siz de öyle yaptınız sürekli zam üstüne zam. Zarar eden hatları kapatmak. Tekel pozisyonu nedeniyle hizmet ettiğiniz halkı aşağılamak telefonla arayanlara çin işkencesi yapmakla zaten birkmiş bir nefret duygusu  kazandırdınız.

Gördüğüm izlediğim kadarıyla seferleri yolcu eksikliği bahanesiyle iptal ettiğiniz hatlardan biri Bandırma. Çünkü yaz sezonundan pek şikayetçi değilsiniz.Son dakika araç bedeli 980 TL bir rakam isteyebiliyorsunuz!!! Fırsatçılığın daniskası işlerle nefreti cilaladınız.

Oysa benim iddiam yaz sezonu kadar olmasa da ona yakın bir potansiyel yolcu kapasitesi Bandırma'da var. Bandırma sadece merkez ilçe değil . Kapıdağı, Erdek ilçesi, Edincik,Karacabey, Susurluk, Biga, Çanakkale yüzde yüz Balıkesir kısmen olmak üzere Türkiye'nin en büyük metropolüne ulaşımda Bandırma  Yenikapı ,Kadıköy e ulaşmak isteyen her gün binlerce yolcu ve araçvar. Bu yollarda seyreden araç trafiğinden kolayca tespit edilebilir.

Peki neden yolcu ve araç trafiği düşük?

Çünkü fiyat politikası resmen ve tamamen bir skandal . 

Bu fiyatlandırmayı yapanların ne işletmecilikten ne insan psikolojisinden ne piyasa gerçeklerinden haberi yok. Hiç bir şeyden haberleri yok. Yapay zeka otonom robotlar olsa belli kriterleri göz önüne alır hesap kitap yapar. Oysa çok belli ki bu muhtemelen üniversiteler mezunu insanlar görevliler beyaz yakalı özel sektör bürokratlarının şirket batmış batacakmış, iş yapmış, yapmayacakmış umurlarında değil. Önlerine bir gider hesabı geliyor ve muhtemel bilet sayısı geliyor ve iki rakamı bölüyor ve ortaya abuk subuk bir rakamlar ihtiva eden raporlarla şirket zarar ettiriliyor. İstanbul Büyükşehir dönemindeişletilirken bindirilmiş kıtalarla parti kanallarıyla şirkete doldurulan yandaşların şişkinliğiyle artan maliyetlerle birlikte akıl almaz gereksiz harcama ve hortum adıyla tanımlandırdığımız kasa boşaltma alışkanlıklarının İDO nun zarar hanesini yükselttiğini piyasanın içinde ömrünü tüketmiş bir olarak gözlemliyorum. Benim düşüncemde olanların sayısının yüksek oluşuyla da haklı olma kriterim yükseliyor.

Bandırma Yenikapı İstanbul hattında İDO nun yetkilileri "kaybet -kaybet" stratejisi uyguluyor. Bu şu demek Yolcu azalınca zam yap dahada azalsın azaldıkça sefer iptal et daha da azalsın kaybet kaybet bu. Tam tersi de var. "KAZAN -KAZAN" STRATEJİSİ. Rakiplerine göre çok avantajlı konumuna göre fiyatları düşür yolcu artsın arttıkça sefer artsın biz buna basit işletmecilik mantığıyla "marjinal fayda" kazanımları diyoruz. Aynı ekiple aynı gemilerle aynı zaman süresi içinde daha çok hasılat ederek marjinal karlar elde etmek. Ama işte bu çalışarak özveriyle idalist hizmet kriteri vasıflarıyla hareketle oluyor. Kafeterya hizmetleri bile başlıbaşına gelir kaynağı ki buda insan yoğunluyla eş oranlı artan bir gelir unsurudur.

İDO göründüğü kadarıyla kamu kurumu hantallığıyla,tekelci zihniyet kurnazlığıyla, özel sektörcülük oynamaya çalışan gayya kuyusu şirketi gibi çalışıyor. Dolayısıyla da zarar ediyor.

Biz vatandaşlar olarak bayramını da kutladığımız kabotaj hakkımızdan kaynaklanan bir taleple Türkiyenin nufusu ,ticareti , sanayisi en yoğun bir bölgede ulaşım hakkımızın engellenmesini istemiyoruz. Bandırma'nın cezalandırılmasını asla kabul etmiyoruz. Halk adına çözüm için tüm seçilmişleri ve yetkilileri çözüm üretmeye çağırıyoruz.Çözüm Devlet tarihi bir hat olan ve hala potansiyel birhat olan Bandırma İstanbul denizhattını ya devletleştirmeli ya da Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Bursa örneğinde olduğu gibi soruna  el koymalıdır. 

Evet sivil toplum örgütlerimiz pısırık bastırılmış ezik sindirilmiş sesi soluğu kesilmiş  bir durumda .

Ama halkın sabrını çok fazla zorlamayınız. 

Sabrında bir sınırı var.

MEHMET LEVENTOĞLU