2013 yılının Nisan Ayı idi sanırım. Kristal Çay Bahçesinde sohbetteyiz. Misafirlerimiz dönemin Bandırmaspor Teknik Direktörü Oktay Çevik,yardımcıları rahmetli Ali Çoban ve Türk Futbolunun unutulmaz kalecilerinden Yaşar Duran .Muhabbet güzel konu konuyu açıyor derken masamızın duayeni Yaşar Hocam bir anda devreye girerek "Dostlar size bir şey söylemek istiyorum.Yaklaşık 2 aydır birlikteyiz.Dikkat ettim sürekli yanınıza birileri geliyor. Başkanım Hoş Geldiniz..birileri gidiyor Başkanım güle güle!..Kardeşim ne çok Başkan var Bandırma'da deyince masa bir anda koptu .Hepimiz yerlerdeyiz. Yaşar Hoca bana bakıyor.
Yalan mı Serhat" diyor.
Ben de haklısın Hocam . Bandırmamızda her yer BAŞKAN ! Belediyeler ,Siyasi Partiler, Futbol Kulüpleri, Odalar, Dernekler,,Eski devrik başkanlar, Platformlar, Dayanışmacılar,şunlar bunlar.."dedim. Hocam gülümsedi.
- Bu işler bize uzak, hadi biz idmana gidelim diyerek masadan ayrıldı.
Evet aradan 9 yıl geçti. Bir anda Yaşar Hoca ile yaptığımız diyalog aklıma gelerek kendime şu soruyu yönelttim. Bu Başkanlık sevdası nedir diye. Bandırma da yıllarca oda dernek başkanlığı yapanlar hala aynı mevcutta. Herhalde koltuk rahat ve yumuşak dedim. Protokoller ,davetler , sosyal medyada gülücüklerle fotoğraf vermeler, üyelerin sorunları neymiş devlet çözsün diyerek her yıl güneyde lüks otellerde aile boyu eğitim seminerleri derken zaman su gibi akıp gidiyor. Yeniden seçim geliyor bu arkadaşlar hala görevde. Ayrıca bir de kendilerine BAŞKANIM denilmesinden büyük mutluluk duyan genelde cenaze namazlarında ön saflarda boy gösteren eski devrik başkanlar var ki evlere şenlik!.
Peki bu sistemde işleri çok zor olanlar yok mu?
Tabii ki var.
Örneğin belediye ve futbol kulübü başkanları. Belediye Başkanları seçilmeden önce o kadar bol vaatlerde bulunurlar ki; seçmeni ister istemez büyük beklenti içersine sokarlar. Ağzından kuş tutsa bile kimseye yaranamazlar. Ayrıca ilçe başkanı, partili arkadaşları, listesinde ki meclis üyeleri, çok güvendiği yardımcıları ile uyum içinde çalışamazsanız "adamı kabak gibi oyarlar!". Güzel işler yapıldığında "Biz yaptık başkanın haberi bile" yoktu derlerken, halkın tepkisini çeken işlerde topu başkana atmaktan hiç çekinmezler " Kardeşim biz ne yapalım çok yoruluyoruz" "Biz çalışıyoruz başkan yatıyor geziyor kimseyi dinlemiyor" "Başkan efendiyi gören yok ki her işi kendisi yapıyor" "vallahi bu başkanla işimiz çok zor " gibi söylemleri kapalı kapılar ardında sıkça duyabilirsiniz. Dedik ya zordur "Belediye Başkanlığı".
Ya Futbol Kulübü başkanlığına ne diyeceksiniz.
Başkanlık yapıp MAAŞ ALAMADIĞINIZ ender kurumlardan biridir. Kulüp Başkanlığı bence aklı başında bir insanın yapacağı bir iş değildir. Böyle bir görevi üstlenmek için biraz deli olmak gerekir. Cebinizden riske girip milyonlarca lira para vereceksiniz,işinizden gücünüzden, çocuklarınızdan uzak kalarak zaman ayıracaksınız. İşler iyi gittiğinde "en büyük başkan" ama aksi olursa "yandı gülüm keten helva." O büyük başkan diye bağıranların aynısı başlarlar sallamaya ve finalde "Başkan İstifa "sesleri.
Evet Kuşçulara cazcılara başkanlık edebilirsiniz sorun yoktur,yıllarca görevde kalabilirsiniz ama belediye ya da futbol kulübü başkanıysanız ..
SİZLERE BOL ŞANSLAR.
07-12-2021/ SERHAT OZAR / BANDIRMA