Emekli ve Yaşlı Yurtttaşların İhtiyacı.

EMEKLİ VE YAŞLI YURTTAŞLARIN ORTAKLAŞTIRILMIŞ BİR MÜCADELE ANLAYIŞI VE ARACINA, İHTİYACI VAR.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde Yaşlılık- Malüllük - Dul ve Yetim aylığı alan yurttaş sayısı açıklanan verilere göre,
On dört milyona yaklaşmış durumda.
Bu yurttaşların nasıl bir yaşam sürdüreceklerini belirleyen  ücretlerin tesbiti, TÜİK diye bilinen ve egemen yönetim anlayışının öngörüleri doğrultusunda belirlenen rakamlar baz alınarak, TÜED diye bilinen yarı resmi kuruluşunda destek ve oluru ile..

 "Sizler için bunu uygun gördük denilerek" açlık sınırı altında kalan, yokluk ve yoksunluk demek olan ücretlere mahkûm edilmiş durumdayız.
Üstelik te bu durum yeni bir şey olmayıp, on yıllardır sürdürülen ve binbir manüpülasyonla, siyaset kurumları tarafından dayatılan bir uygulama.

*
Bir diğer ve belki de her şeyden önemli olan gerçeğimiz, geleceklerimizi köleleştirmeyi öngören anlayışın dayatılması ve örgütsüzlüğümüzdür.
Emekliler ve yaşlılar ile ilgili olumsuz yaşam koşulları dayatmasının yanında, günümüzün can alıcı temel konulardan olan ve Reform! adı altında, "Sosyal Güvenlik Sistemi" ile ilgili getirilen kısıtlama ve uygulamalardır.

90'lı yıllarla birlikte Uluslararası Sermaye çevrelerinin örgütleri olan, Dünya Bankası ve IMF eliyle, Dünya genelinde Sosyal Güvenlik alanındaki ( Sağlık-Ekonomik hak ve çıkarlar-Güvenli bir gelecek v.b.giderlerin)  kısılarak daraltılmasını öngören uygulama programlarının dayatıldığı gerçekliği ortadadır. Yapılması gereken öncelikle bu çıplak süreci  görebilmeli, farkındalığı arttırıcı çalışmaları öngörüp bilince çıkarılmasına yönelik çaba ve yığınsal karşı duruşun, yaşamdaki karşılığının üretilmesi üzerine kafa yorulması gerçekliğidir.
Emeklilerin hak ve menfaatlerinin elde edilip geliştirilmesi ve de korunması mücadelesinin özünün, sınıfsal bir gerçeklik olduğu ve kalıcı çözüme ulaştırılması sürecinin de, politik bir duruş çerçevesinde kazanılabileceğini öngören bir perspektif içselleştirilmelidir.
Bu amaçlar ve bakış açısıyla sürdürülecek mücadelede önemli mücadele araçlarının başında gelen ve olmazsa olmaz olan,
Sendikal Örgütlenme Faaliyetidir.
Nasıl bir Sendikal Anlayış  çerçevesinde mücadele edilmesi gerekir sorusunun yanıtının arandığı bu süreçte, Ortak-Örgütlü Programatik Bir Mücadele Hattının yaşamdaki karşılığının yaratılabilmesi noktasında,statükonun ayak oyunlarını boşa çıkaran, her türlü dar grupçu, bütünü kapsamayı öngörmeyen, "yıllardır sloganlara sıkıştırılan" siyasi oyalamalar çerçevesinde yapılan manüpülasyonları, açığa çıkarıp deşifre ederek reddeden,
Emeklilerin yıllara yayılan mücadele birikimini içselleştirip, ortaklaştırmayı önceleyen bir anlayışta buluşulabilmesi, öncelikli bakış açısı olabilmelidir.
Böylesi bir ortaklaşma hattının,
Meşru etkin ve kararlı bir mücadele sürecinin başlatılmasını, olanaklı hale getirilebileceği unutulmamalıdır..

12-09-2022/ İZZET KUVANLIKLI/BANDIRMA