Sendikal Mücadelede Eğitimin Rolü

SENDİKAL MÜCADELEDE EĞİTİMİN ROLÜ.
Sınıfsal Mücadele araçlarından
Sendikaların, görev tanımları içindeki önceliklerden olması gereken,
sınıfsal bir öz ve içerik ile sürdürülen Eğitim faaliyetinin öneminin,
giderek daralmakta olan Sendikal Örgütlenme faaliyetlerinde ki zorluk ve engellerin,
aşılmasında ki rolü yadsınamaz.
Bugün Sendika ve Konfederasyonlar bu faaliyetin sürdürülmesin de fiziki mekanlar dahil, ekonomik altyapısını karşılayacak olanaklara sahiptirler.
Sahip olmasına sahipler de,
İç işleyişlerinde Eğitim faktörü ile ilgili nasıl bir anlayış egemen?
Bir elin parmaklarını geçmeyecek istisnalar dışında, olması gereken sınıfsal öz ve içerik taşıyan
bir eğitim faaliyeti,
Sürdürülmekte mi dir ! Sorusuna,
Evet diyebilmek zordur.
Haksızlık etmeyelim-etmesine  etmeyelim de,
Sendikaların ve üst örgütleri olan "Konfedarasyonlar"ın günümüzde, zaman zaman 2-3 gün süren...
Ancak dostlar alışverişte görsün misali, amaca uygun sınıfsal içerikten yoksun "Eğitim Programları" düzenlediği,
Bu faaliyetlerin de eğitimin niteliği ve Sendikal Örgütlenme çalışmalarına ne tür bir katkısı olduğu ise pek bilinmez.
Konunun bir de, karşılıklı uluslararası dayanışma çerçevesine oturtulup, düzenlendiği söylenen bir diğer boyutu var ki; Sendikal örgütlülüğün geliştirilmesine ne tür bir katkı sunduğu henüz açıklanamayan olgudur..
Dayanışma ve Eğitim amaçlı olduğu, dört beş yıldızlı mekanların tercih edildiği, karşılıklı dedik ya
"turistik gezi amaçlı" bu programların giderlerinin,
Uluslararası sosyal fonlar tarafından karşılandığı, ekonomik katkı sağlamaya dönük, bir faaliyet olduğu gerçeği ise hemen herkes tarafından,
bilinmeyen bir konu değildir.
Bilinmesine bilinir de,
Her nedense bu durum,
bugünkü Sendikal işleyiş içinde pek dile getirilmez, sorgulanmaz.
Niyetlenenler ise hemen sınıf düşmanı! ilan edilirler.
Çünkü alan razı satan razıdır ve
Çorba Kaynamaktadır!.

Aslında giderek bir enkaz haline gelmekte olan Sendikal alanda ki bu yaşanan sürecin, gündeme taşınması gereken boyutu,
Sendikal yapılara egemen olan teslimiyetçi, uzlaşmacı, bürokratik anlayış ve işleyişin geldiği somut durumdur.
Bugün bu anlayış ve işleyişin,
işçi sınıfının önünde aşılması gereken en büyük engellerden biri olduğu gerçeği artık görülebilmelidir.
İşçi Sınıfının, bu çarpık sendikal işleyişi, "Sınıf Mücadelesi" eksenine oturtulabilmesinin,
yol ve yöntemi üzerine kafa yorulmalı, amaca uygun araçları yaratılabilmelidir.

Kolay değildir ve Engeli çoktur.
Ancak başka da yol yoktur.
Bunun için de,
İşçi Sınıfının geçmiş Sendikal Mücadele tarihine bakmak yeterlidir..

İZZET KUVANLIKLI - 29-10-2021- BANDIRMA