BAŞKANIN KÖPEKLERİ

BAŞKANIN KÖPEKLERİ

Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza 30 yılı aşkındır siyasetin içindedir. Aralıksız olarak yer aldığı Sosyal Demokrat Halkçı Parti, Cumhuriyet Halk Partisi sürecinden sonra  sonra gecesini gündüzüne katarak işini gücünü feda edecek kadar büyük bir mücadele vermiştir. Partisinde  İlçe başkanlığı, meclis üyeliği, belediye başkan yardımcılığı gibi görevleri üstlenerek tecrübesini yaşayarak bu günlere gelmiştir.

Geçtiğimiz kurban bayramının birinci gününde parti lokalinde yapılan bayramlaşma da CHP İlçe teşkilatı büyük bir sürpriz yaparak başkanlarının 59. Yaşını pastalı mumlu ‘’İyi ki doğdun Mirza ‘’ sesleri ve sevgi gösterileriyle kutlamışlar. Bayramlaşmak için geldiği partisinde yapılan kutlamaya önce çok şaşıran Mirza daha sonra mutluluğunu ifade ederek ilçe teşkilatına teşekkür etmiş. Bende bir Bandırmalı olarak sayın başkanın yeni yaşını kutlar daha çok çok uzun yıllar kentimize hizmet etmesini temenni ederim.

Ederim de, ama kıskanmadım da değil şu an da 59 yaşındayım , hayatımda ne doğum günü ne pastası ne de hediyesi hiçbir şey görmedim.Yoldaş kültüründe pek öyle doğum günleri gibi küçük burjuva özentisi işler olmazdı. Demek sonradan oluyor.  Kıskançlığımdan çatladım. Kendi kendime konuştum, ‘’Arkadaş acaba bizde mi bir yere başkan olsak böyle sosyetik işlere bizde nasiplensek.., ne yapsak ‘’ diye..

Kardeşim bu nasıl bir bağlılık, nasıl bir Mirza sevgisi ? İnsanlar bayramın 1. Günü evlerinde analarını , babalarını , kurbanlıklarını bırakıp partilerine koşuyorlar, belediye başkanlarına sadakatlerini gösteriyorlar. Daha da ötesi Bandırma'nın kurtuluşu da dahil kentimiz caddelerinde uzun zamandır görülmeyen Sayın vekillerden Ahmet Akın ve Mehmet Tüm de Bandırma belediyesinin halkıyla kucaklaştığı bayram kutlamalarına gitmeyerek Başkanın doğum günü ve partilileriyle bayramlaşma töreninde hazır olarak Dursun Mirzaya bağlılıklarını gösteriyorlardı. Tabi ki bu yaşananlardan bizlerde şunu anlıyorduk ki bundan sonra Bandırma CHP  de Mirza rüzgarları esecek Mirza ne derse o olacak , teşkilatı da milletvekilleri de arkasına almış , vallahi bravo tebrik etmek lazım.. Partisinde bir sürü ustanın arasından çıkıpta bu güce ulaşmak kolay bir şey değil. ŞaYet CHP içinde siyasetle uzun yıllar uğraş verecekler varsa başkan Mirza'nın yanından hiç ayrılmasınlar işi öğrensinler diyerek Bandırma'lılar için büyük önem taşıyan asıl konuya geçiyorum.

Bilindiği gibi Dursun Mirza Sedat Pekel döneminde toptancı meyve ve sebze hali , köpek barınağı , aş ve eğitim evleri gibi hizmetlerden sorumlu başkan yardımcısıydı. Toptancı hal konusu bana çok uzak bu işlerden hiç anlamam !!. Aş ve eğitim işleri evleriyle kendisine hiçbir zaman saygıda kusur etmediğim CHP nin büyük abisi Yaşar Kırbıyık hocam ilgileniyordu hala da öyleymiş. Bende o dönemler de , hep benim yanımda olan Bandırma Gerçek Gazetesinde bulunduğumdan ayrıca köpeklerden de çok korktuğumdan Mirza'nın Ayyıldıztepe'de ki hayvan barınağı ile ilgili çalışmalarını yakından izliyorduk. Bandırma belediyesine ait özel bir şirket tarafından çalıştırılan bu barınak kulübeleriyle tedavi odalarıyla veterinerleriyle , sokaklarda başı boş gezen köpeklerin korunduğu bakıldığı daha sonra da kısırlaştırılarak tekrar geldikleri yerlere salıverilen bir merkez olduğunu , köpekleri çok seven Mirza'nın da zamanının büyük bir bölümünü burada geçirdiğini , orada ki sahipsiz köpeklerle güzel bir dostluk kurduğunu hatta barınağa geldiğinde köpeklerin başkana gösterdikleri sevgiyi gösteren Mustafa Yamaner abimizin resimlerini  kentimiz basınından takip ediyorduk .Sıcak resimlerle doluydu köpekleri korku nedeniyle sevmesemde çok hoşumuza gitmişti bu sevgi.

Evet buraya kadar  herşey güzel. Geçenlerde Bandırmadan çok sevdiğim bir büyüğümle telefonla görüştüm. Güzel bir insan. İyi bir Marksist, iyi bir komünist. Hayatında hiç kimseyi satmamış ama dava arkadaşları tarafından hep satılmış bir abimiz. Özlemiş , sesimi duymak istemiş. ‘’ Ozar nasılsın kardeşim’’ dedi. Bende ‘’İyiyim abi sen nasılsın , hayırdır sesin soluk soluğa ‘’ dediğimde sorma be Ozar evden çıktım bindim benim antika motora , İnönü Caddesi, Hacıyusuf Mahallesi, Bahçelievlerden Livatya oradan da Havuzlubahçe'ye balık tutmaya gideceğim , gideceğim de nasıl ?Haberin vardır, Bandırma da bir nüfus patlaması var. Kimin nereye gittiği belli değil, tam bir keşmekeş. Sokaklar caddeler zaten dolu ve de köpek dolu, korkutuyorlar insanı. Çarşıya pazara hiçbir yere çıkamaz olduk. Yakında okullarda açılacak çoluk çocuk ne yapacak hiç kimsenin umurunda değil. Bir iki sefer zabıtayı aradık, aldığımız cevap şu. O hayvanlar kısırdır, zararsızdır dediler geçiştirdiler diyerek devam etti. Cumhuriyet meydanında sahil bandında sabah erken saatlerde dolaşmanın imkanı yok, arabalara motorsikletlere, bisikletlere buda yetmezmiş gibi çöp konteynırlarını temizleyen geri dönüşümcü emekçi kardeşlerimize bile saldırıyorlar diyince, bende hemen o kadar değil abi bizim başkanın köpekleri herşeyi yapar ama emekçiye saldırmazlar diyerek ortamı biraz sakinleştirdikten sonra telefonda ki büyüğüme ‘’ Abi Dursun başkanın bu hayvanlarla ilgili güzel projeleri var. Sahil Yenice tarafında 6 dönümlük bir araziye  sokak hayvanları için barınak ve doğal bir yaşam merkezi kuracakmış.Ama işe yine siyast karışıyor sürekli erteleniyormuş  Sadece biraz sabır. Başkan bu yakınlarda çok meşgul. Açılıştı,kokteyldi düğündü doğum günüydü derken , sahipsiz köpeklerimize de mutlaka  sıra gelecektir diyerek, telefonu kapadıktan sonra uzunca bir düşündüm.

Hakikaten bu iş biraz zor çözülür dedim. Çünkü bu hayvanlar Bandırma'yı caddeleri sokakları ve başkanımızı o kadar çok benimsemişler ki 17 Eylül kurtuluş gününde bir internet sitesine düşen fotoğraf herşeyi anlatıyordu. Mirza konuşmasını yapıyor, rahmetli Beter’in Cigulisi protokolde yerini almış Başkanımızı bir güzel dinliyordu. Aslında insan da köpek te az çok iyiyi kötüyü bilen birer canlı. Seversen dost olur, itersen tekmelersen elinden işini aşını, önünden ekmeğini alırsan düşman olur.

Kısa bir not: Yazıda bahsi geçen Havuzlubahçe Bandırma'nın eskilerinin çok iyi bildiği Livatya'dan sonra gelen şarkıların bestelerin güftelerin yazıldığı güzelim dünya harikası bir koy idi. Zeytin ağaçları üzüm bahçeleri ile insana huzur veren bir yerdi ama maalesef orası da birileri tarafından talan edilmiş herhalde...son durum       serhat OZAR