Koltuk Hırsı

KOLTUK HIRSI

Cevdet Ayan
Hırs, hayatımızı yönlendiren önemli dürtülerden birisidir. Doğaya üstün gelmek isteyen dağcı, insanlara üstün gelmek isteyen politikacı, kendi rekorunu kırmak isteyen sporcu gibi birçok örnek verilebilir. Bütün insanların ortak noktası “hırs” tır. İnsanı motive eden, başarı için itici bir duygudur. Buraya kadar normal olanı. Hastalıklı olanı ise örneğin doping yapmalar, belden aşağı vurmalar, rakibinin kirli çamaşırlarını ortalara dökmeler, iftira, karalama ve tehdit gibi pek çok unsura başvurularak hedefe ulaşma arzusudur. Böylesi hırs, yıkıcıdır, kardeşlik düşmanıdır, önce harise sonra herkese zarar verir.
Sözlük anlamıyla hırs; “öfke, kızgınlık; azgınlık; sonu gelmeyen arzu, istek”; tasavvufi terim olarak da “kişinin bir şeyi elde etmek için olanca gücüyle çabalaması; amaca varmak için haram-helâl demeden her aracı meşru ve mubah görme; hedefe ulaşmak için hak-hukuk gözetmemek; tamahkâr olmak, kanâatkâr olmamak”, şeklinde açıklanmaktadır. 

*
Girişteki iki paragraf “hırs”ın mesnevi ve psikolojik boyutunun kısa bir özetiydi. “Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü” gibi nereden çıktı bu diye düşünenlere hemen söyleyeyim. 
Bandırma’nın pek muhterem siyaset tüccarlarının, tatlı su solcularının, siyaseti bir güç aracı olarak görenleri teşhir etmeden önce bu özeti yazma gereği hissettim. 
Kim bunlar? Ne yapmak yapıyorlar? Neden böyle yapıyorlar? Özelde Bandırma’ya genelde ülke siyasetine nasıl bir katkı sundular? Gibi pek çok soru sıralanabilir. 
Bunları uzakta aramaya gerek yok. Bunlar “düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı” gibi kaç tane yüz taşıdıkları bilinmeyen, ilkesiz, tutarsız, kendi kişisel hırslarına teslim olmuş, herkesi aptal, kendilerini zeki sanan siyaset tüccarları. Bunlar bir gün Bandırmaspor’un maçında tribünde amigo, ertesi gün doğa katilleri ve Kızılay soyguncularıyla aynı iftar sofrasında el açan, Ulusal Bayramlarda balolarda rakı kadehi tokuştururken pazarlık yapanlar. Bunlar Bandırma’nın geleceğini zehirleyecek Ağır Metal OSB’ye destek verirken pazarlık bozulduğu için Askeri Çamlık konusunda çevreci olan sahtekarlar.  Bakışları, gülüşler, ağlayışları hatta yaşam biçimleri geniş halk kitlelerinden o kadar farklı ki onlara bakarken sahip oldukları kibiri görebilirsiniz. 
Daha da önemlisi ise demokrasiyi, hakkı, hukuku, eşitliği dillerinden düşürmeyen bu siyaset tüccarları sahip oldukları gücü korumak adına her yola başvurmaktan çekinmemekte ve bunu hak olarak görmekteler. Genel Merkeze yüklü bağışlar, İlçe örgütüne bağışlar, kongre dönemi delegelere yemekler ve şirin görünmeler. Bunlar yetmezmiş gibi “paraysa- para, tehditse-tehdit” diyecek kadar gözü dönmüş, sözde Bandırma çocuğu ve sevdalıları. Bunlardan başka Bandırmayı seven yok. Bunlardan başka Bandırma çocuğu yok. 
Bu kongreyi “ne olursa olsun kazanacağım” diye “paraysa-para, tehditse- tehdit” diyenlerin ne kadar aciz oldukları ortadadır. Bu cümlenin açılımı, “Arkadaşlar ben buraya bilgi, beceri, yetenek ve ideolojik derinliğimle gelmedim. Babamın çok parası var. Onun sayesinde yurt dışında okudum. O paralar sayesinde bu politik makamı ele geçirdim. Bende liyakat yok. Ama ben bu makamı bırakmayacağım. Yapabileceğim tek şey para ve tehditle delegeleri etkilemektir” in itirafıdır.  Aslında burada yatan acizlik ve kompleks itirafıdır. 
Bu nasıl bir gözü dönmüşlüktür ki, üyeleri arayıp Mavi listedeki isimler hakkında iftira ve karalama kampanyaları yapabilmektedir. Bu nasıl bir hadsizliktir ki parti örgütünün bir odasını Bandırma’da oturmayan birini tahsis ederek karalama kampanyası iç Ok vermektedir. Bütün bu olup bitenlerden, bu ismi oraya getiren sözde akıl hocalarının haberi yok mudur? Güler yüzlü Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın haberi yok mudur?
Kongreyi kazanmak için her türlü yolu mübah gören bu sahte sosyal demokratların listesinde kimler var? İçlerindeki ahlaklı, ilkeli ve dürüst isimleri tenzih ederek söylüyorum;
Marmara Ağır Metal OSB’nin İstanbul’daki ağalarının taşeronluğunu yapan rant grupları var. Demokrasiyi içselleştirememiş, seçimle gelmiş Belediye Başkan Yardımcısını görevden alma cüretini gösteren ve bu duruma sessiz kalan tatlı su demokratları var. 
Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı gibi isimlerin kurduğu, bugün kemiklerinin sızladığı, ADD’yi ve ÇYDD’yi partinin arka bahçesine çeviren, ADD’nin gücünü ucuz politik hesaplar uğruna peşkeş çekenler var. Üç yılda her yıl Gençlik Kolları Başkanını değiştiren, Gençlik Kolu Başkanının boğazını sıkacak kadar gözü dönmüş, Kadın Kolları Başkanını görevden uzaklaştıracak kadar diktatör tavırlı insanlar var. Bunların eline fırsat geçse, “padişahlığımı ortak olur diye şehrazedeleri öldürecek” kadar aklını yitirmiş padişah bozmaları gibi olur. 
Bunlar 14 Mayıs seçimlerinde sandıklara Müşahit gönderememiş sözde CHP’liler.
Dört yıldır Bandırma’daki mahallerin sorunlarına zaman ayıramayan ama Kent Konseyi ve ADD seçimlerinde sonuna kadar bekleyen şimdi de mahalle delegeleri üzerinde baskı uygulayan bir anlayış var. Kongre sürecinde ve adaylık sürecinde delege ve üyelere güvenmeyip, yenilgi üzerine yenilgiye doymamış "Genel Merkez"’in desteğine almak için kapıda yatanlar var. 
Bütün bunlardan sonra kalkıp “Biz haktan hukuktan, adaletten, eşitlikten yanayız” diyecek kadar yalancılar var. 

*
Sevgili güç sahipleri; CHP ideolojisini derinliğini bilmeyen, öğrenememiş, kendi küçük dünyalarının dışına çıkamamış güç sahipleri
CHP masa başında parayla, pulla, tehdit ve şantajla kurulmuş bir parti değildir. CHP anti-emperyalist, ulusal kurtuluş savaşı vermiş, devrimci bir partidir. Babanızın veya sizin paranızın burada hükmü yoktur. Bugün güç sahibi olabilirsiniz. Bugün delegeleri parayla, tehditle etkileyebilirsiniz. Ama unutmayın ki CHP içinde halen daha sizden daha cesur, daha namuslu, canını Mustafa Kemal’in ilkeleri ve devrimleri uğruna feda edecek en azından %25  var. Siz ve sizin akıl hocalarınız sayesinde AKP 21 yıldır bu ülkede at koşturuyor milletin canının okuyor.

AKP iktidarının en büyük ortağı siz ve sizin gibi halktan uzak, kişisel hırslarına teslim olmuş Genel Merkez dalkavuklarıdır. 
Şimdi aklınızı başınıza toplayın. Tehdit, şantaj, rüşvet dillerini bir kenara bırakın. AKP iktidarının toplumda yarattığı bölünmüşlüğü ve kamplaşmayı CHP tabanında yaratmaya çalışmayın. Bütün yatırımlarınız Bandırma’da. Başka bir yere gidemezsiniz. O yüzden yarın yine halkın içine çıkacaksınız. Hiç olmazsa biraz yüzünüz olsun. 
CHP’nin onurlu üyeleri ve delegeleri,
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuruluş felsefesini, ideolojisini ve ilkelerini bir kez daha okuyun. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu ilkeler ve ruhtur. İnsanlar CHP’ne kişisel çıkar ve rant için üye olmaz. Bu amaçla üye olanları ve bir şekilde güç sahibi olanlara derslerini verme zamanı geldi geçiyor. Bu dersi vermek size düşüyor. 
Bandırma Gemisinin Samsun’a taşıdığı ruha sahip çıkın ve umut olun umut!.

20-07-2023 / CEVDET AYAN