ÜFÜRÜKÇÜLER
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurduktan sonra Tekke ve Zaviyeleri kapatarak milletin kanını emen sarıklı üfürükçülerin kerameti kendinden menkul nefeslerini keserek milleti dolandırmalarının önüne geçmişti.
Gel zaman git zaman halk dalkavuğu siyasetçiler “siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz” diyerek nefesi kuvvetli üfürükçülere teslim oldu.
Bugün artık üfürükçülerin nefesi eskisinden fazla. Ama bu nefesleri sadece kendi menfaatlerine…
Üfürükçüler nerelerde yok ki?
Siyasette, modada, tıpta, futbolda, kayıpların bulunmasında, depremi durdurmada, kısmet açmada, Filistinli ölen çocuklara duada, İsrail’e bedduada, Amerikan Askeri Irak’a girerken duada … Bunlar Hırıstiyan dünyasında maddi destek alır ama ümmetçiliği elden bırakmaz. Bunlar iftar sofralarını altın varaklı tabaklarda kurar ama yoksulluğun erdemini öğütler.
Çanakkale Savaşlarına gelen yeşil sarıklı evliyalar yalanını uyduran üfürükçüler ne hikmetse Filistinli ölen çocuklar için evliyaları çağırmıyor da Mehmetçiği Filistin’e davet ediyor.
Yine bu asker kaçkını vatan haini üfürükçüler kürsülerden fetva verirken kendileri dua ile yetiniyor.
İnançlı Müslüman, inançlı militan inandığı dava için önce kendi cepheye koşar. O yüzden siz bu yüreğinin kiri sakallarından akan sahtekârlar ne söylüyorsa inanmayın. Haşa bunlar Allah bir dediğinde ben şüphe ediyorum.
Çünkü ahlaksızlık bunlarda, yolsuzluk bunlarda ihanet bunlarda, riyakarlık bunlarda Allah’a şirk koşmak bunlarda….
Bunların tek dertleri nefesleriyle kurdukları şatafatın sürmesi. Her üfürüğün bir bedeli var. Örneğin Kaynana dilini bağlama bedeli 4.500 TL.
Nasıl olsa bu memlekette, din ve bayrak lafının arkasına sığınarak ne yapsan mübah.
Buraya kadar dini kullanan üfürükçülerden söz ettik.
Bir de sol, demokrat, sosyal demokrat ve Atatürkçü geçinen üfürükçüler var.
Bunlar da aynı yukarıda tanımladığımız gibi her yerde ama hiçbir yerde.
Demokrasi havariliği bunlarda, çevre duyarlılığı kandırmacası bunlarda, hak-hukuk-adalet yalanı bunlarda, sermayeye dalkavukluk yapıp halka şirin görünmeye çalışmak bunlarda.
Bunların bir ayağı sağda, öteki ayağı solda, aklı cüzdanda dili yalanda. Bunların aklına seçimden seçime halk gelir. Kongre yaklaştığında üye, adaylık yaklaştığında delege ve örgüt gelir. Bunlar sermayeye dalkavukluk yaparken halkın yakınmalarını ve isteklerini duymaz ama seçim yaklaştığında “birlikte yöneteceğiz” diye mahalle toplantıları yapar. Bunların dayandıkları güç halktan ziyade Amerikan destekli Rotaryen ve Lionslar. Uzağa gerek yok. Bandırma’ya bakın. Aday adaylarının şimdiden aradığı destek turlarına, ilçe örgüt yapısına bakın.
Bunlar da siyasetin üfürükçüleri.
Halktan korkan, halkın yanına inemeyen, kendi küçük dünyalarına hapsolmuş, din üfürükçülerinin saltanatlarını korumak için harcadıkları nefesi, bunlar koltuklarını korumak için harcar. Din üfürükçüleriyle aralarında büyük fark yoktur. Halkın dertlerine çare olmaktan söz ederler ama halkın dertlerini bilmezler. Demokrasiden ve katılımcılıktan söz edip mutfak videolarıyla halka şirin görünmeye çalışırlar ama beş yıldızlı otellerde kendi aralarında kongre yaparlar. Yoksul halk çocukları için kreş açıp içine kendi yandaşlarıyla doldurup zengin ailelerin çocuklarına bakıcılık yaparlar. Ne de olsa para onlarda.
Kısacası, biri dinden üfürür, ötekisi hak-hukuk-adaletten.
Sonuç olarak ikisi de üfürükçü!.
20-10-2023