“İyi Oğlan”, “Kötü Adam” kim?

“İyi Oğlan”, “Kötü Adam” kim?   

Gerçekten de Bülent Oran ve Sefa Önal Türk sinemasının yüz akıydılar…
Yeşilçam’da 700’ün üzerinde filme senarist olarak, Türk sinemasının en hüzünlü, en komik, en maceralı, en tutkulu filmlerine imza atan bir isimdi Bülent Oran…
Sefa Önal da, ‘Altın Kariyer Ödülü’nün sahibi ve Yeşilçam'a 54 yıl hizmet veren, 395 eseriyle de ‘Guinness Rekorlar Kitabı'na giren senarist ve yönetmendi…
Ancak hiçbir filmin senaryosunda ülkenin birliğii, bütünlüğünü, dirliğini ve ‘Devletin Bekasını’ inkar edecek; ırk, dil, din, renk ayrımı gözeten temaları bulamazsınız…
Onların senaryolarında rol alan sanatçılardan Ayhan Işık’ı hep iyi oğlan rollerinde ve baş artist olarak izlemişizdir, Bahçeli’nin örnek verdiği gibi, ‘Kötü adam’ da Ahmet Tarık Tekçe olmuştur. 
Evet, O ve O’nlar birer sinema oyuncusu ve senaryoya göre rollerini yapan kişilerdi…
O kişileri, ellerine verilen senaryolara göre rol yaparlarken; kimi zaman ‘ağır ağabeyi’ rolünde ahkam keserlerken gıpta ile kimi zaman da ‘fakir oğlan’ kimliğinde oldukları için de içimiz burkularak, hıçkırıklara, gözyaşlarına boğularak izleriz/ izledik te! 
*
Buradan yola çıkacak olursak, MHP Lideri Devlet Bahçeli, isim vermese de Kadir İnanır’ı eleştirerek, “Şimdi bir artist, kalkmış TV’de reklam yapıyor, keçiler diye. Kendilerine göre de bir sinema oyuncusu.” demiş…
Bir tespit de yapmış Devlet Bahçeli senaristler ve ortaya çıkardıkları filmler konusunda…
‘İyi oğlan’, ‘kötü adam’ konusunda da çok haklı Bahçeli…
Sözü Bahçeli’nin senaryolara/senaristlere;, ‘iyi oğlan’ , ‘kötü adam’ karakterlerine getirmişken, biraz soluklanıp, arkamıza yaslanıp son günlerde meydana gelen terör olaylarının da bir muhasebesini yapalım… Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi gerçekten de küresel güçlerin, emperyalistlerin yazmış olduğu senaryo üzerine bir film çekiliyorsa ve de bu filmde rol alanların kimler olduğunu da kendi kendimize soralım! 
‘İyi Oğlanlar’ ya da, ‘Kötü Adamlar’ kimler?
*
“Birçok sivil toplum kuruluşu, bunun hepsinin ortak noktası birlikte hareket ettikleri çözüm programının altında saklı fakat çözümün ne olduğunu bilen yok” diyen Bahçeli mi? 
*
“Çok efsaneleştirilmesi anlamında söylüyorum, Rojova, Kobani'de PKK'nın olduğu yerde başka bir Kürt hareketinin olmasına dahi izin vermediler. İlk mülteciler DEAŞ'tan kaçarak gelmedi, oradaki baskılardan kaçarak geldi. 15 Temmuz, ben Demirtaş ile görüşürken, aynı saatlerde dikkat çekici, KCK sözde halk savaşını başlatma talimatını verdi.” diyen Başbakan Davutoğlu mu? 
*
Yoksa bu cümlelerinin muhatabı olan, “Ben çağrımı tek taraflı yapmıyorum. PKK silahları susturmayı elini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonların durduğunu ifade etmelidir. Birileri çarpıtacak ama ben devlet silah bıraksın demiyorum. Devlet tabi ki kendini koruyacak. Ama elini tetikten çekmek başka bir şeydir” diye konuşan Demirtaş mı?