ÜRÜN VE META
Satmak için yani pazar için değil, kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapan birey ''ürün'' yaratmış olur. Karnını doyurmak için ekmek yapan kişinin ürettiği ekmek bir üründür.
Ürün insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yarar. Sadece ''kullanım değeri'' vardır. Eğer kişi yaptığı ekmeği kendisi yemek yerine, götürüp pazarda satarsa, ekmek ''meta'' haline gelir.
Meta; pazarda satılmak için üretilen üründür. Kapitalist üretimin en küçük yapıtaşı Meta'dır. Kapitalizm metaların üretildiği toplum biçimidir.
Ürün; meta haline gelmekle kullanım değerini kaybetmez. Zaten kullanım değeri olmasaydı meta olarak kimse almazdı.
Bir mal pazarda satılarak ürün olmaktan çıkıp meta haline gelirken ister istemez üzerine kullanım değerinden başka bir değer daha alır. Bu değere ''mübadele'' (değişim) değeri denir.
Değişim değeri metanın pazarda ne kadar para ettiğini gösterir.
Mübadele, metaların birbirleriyle değiştirilmesidir. Para da bir metadır. Mesela pazarda satılan ekmek parayla mübadele edilmiş olur. Mübadele ürünlerin metalaşmasıdır. Demek ki, bir ürün sadece kullanım değeri içerir. Meta ise hem kullanım, hem de mübadele değeri içerir.
Emeğin sınıflandırılması
Bir meta için harcanan emeğin iki yanı vardır. Bir yanı somut emektir. Bir fırıncı ekmek üretiyorsa, ortaya çıkan ekmek nitelik olarak somut emeği gösterir. Somut emek kullanım değerine tekabül eder. Fırıncı bir enerji harcamıştır. Emeğini somut bir üründe toplamıştır.
O halde:
Somut emek = kullanım değeridir.
Fırıncı ürettiği ekmeği pazarda sattığı zaman onu metaya çevirir. Bu değişim işlemi (mübadele) metaya bir değer yükler. Metanın bu mübadele değerini yaratan emeğe de ''soyut emek'' denir.
Soyut emek = mübadele değeridir = paradır.
Meta üretimi yapan bir toplumda emek ikili karakter taşır.
Meta için harcanan emek hem somut, hem de soyut emektir. Metanın kullanım değerini somut emek, pazardaki değerini (mübadele değerini) ise soyut emek belirler. Fırıncının ürettiği ekmek, toplumsal olarak gerekli üretim zamanı kadar soyut emek içerir.
Bir metayı normal üretim koşullarında, ortalama hüner ve yoğunluktaki emek ile üretmek için gerekli zamana ''toplumsal olarak gerekli emek zamanı'' denir.
Bireysel emek zamanı ile toplumsal olarak gerekli emek zamanı her zaman eşit değildir. Bir ayakkabıcı bir ayakkabıyı 1 emek gününde (8 saatte) üretebilir. Ancak o ülkede ortalama hüner ve yoğunluktaki emek ile 6 saatte bir ayakkabı üretilebiliyorsa, toplumsal olarak gerekli emek zamanı 6 saattir. Ayakkabıyı 6 saat yerine 8 saatte üreten ayakkabıcı 2 saatlik emeği boşuna harcamıştır. O iki saatlik emeğin maddi bir karşılığı yoktur.
Özetlersek bir metanın değeri, içerdiği soyut emek miktarıdır. Soyut emek miktarı bir metanın üretilmesi için harcanan ''toplumsal olarak gerekli emek zamanıdır'' Soyut emek miktarının, yani metanın değer ölçüsü ''paradır''...
Emeği nitelik bakımından da ikiye ayırabiliriz. Emek niteliksiz bir işçinin emeği olabilir. Bu emeğe basit emek denir. Nitelikli bir işçinin emeğine ise bileşik emek denir. Sözgelimi bir mühendisin, doktorun emeği nitelikli (bileşik) emektir. Nitelikli (bileşik) emek, birkaç katına çıkarılmış niteliksiz (basit) emektir.
14-07-2024 / SEDAT PAMUK/ TATLISU