Maske!..

MASKE

Zavallı insanlık, kim bilir kaç nesil "Maskeli Balo" da gibi yaşıyor hayatını...

Hele ikiyüzlülüğün atölyelerinde kalıba dökülmüş maskelerin, makama ve mekana göre seçilip takılmasını, siyasi yaşamın bir parçası olmadığını kim inkar edebilir?

Kimsenin karşısındakilerin gerçek yüzünü bilmediği, bilip de bilmezlikten gelindiği günümüzde, maskeleşmenin getirimi ile küfretmek istediklerimize alkış, alkışlayacaklarımıza da küfretme, bazen de kendimizi beğendirmek için, rolden role girilmesini hangimiz yapmıyoruz ki?

Maskeli yaşamın bazı safhalarında, yani samimiyetler sofrasında çoktan yitirdiğimiz kendi saflığımızı, gerçek yüzümüzü gördüğümüzde, ertesi gün kaçımız riyasız bir hayata başlayabiliriz?

Keşke insanoğlu, Amerikalı Leslie Mauton gibi hareket edebilse...

Can Dündar, bir yazısında Amerikalı spiker Leslie Mauton'u şöyle anlatır:

"Amerikanın sevilen spikeri Leslie Mauton, kansere yakalanıp saçları dökülünce ekrana peruk takarak çıkmaya başlar. Bir gün, stüdyo öncesi makyaj yaparken 'Her şeyden haberdar etmeye söz verdiğim izleyicilerimden kendimi gizlemeye hakkım yok' diye düşünür ve o gece peruğunu takmamaya karar verir.

Kanal yöneticileri seyircinin tepkisinden çekinir ama sonuçta Mauton'un isteği kabul edilir. Jenerik döner, yayın başlar ve 36 yaşındaki Mauton bu kez saçsız gülümser seyircilerine:

'İşte bu benim gerçeğim, ben artık kelim ve bunu kabulllenmeye karar verdim' der.

Yayın bittiğinde kanala çiçek yağar. Bu gerçeklilik hayranlarının ona güvenini bir kat daha arttırmıştır."

Evet, tek bir gün için olsun ikiyüzlülüğün maskelerini, hesaplayıp düşünmeden çıkaramayız mı?

Bilhassa siyaset sahnesinde yer alan veya yer almak isteyenler, sahneye çıkarken bir kez olsun Leslie Mauton gibi davranamaz mısınız?

Bir sabah kalktığınızda maskeyi takmayı unuttuğunuzu farzedin ve sahneye maskesiz çıkıverin.

Eğer gerçeklerle yüzleşmek istemiyorsanız, riyakarlığa devam edecekseniz, sakın maskeyi takmayı unutmayın!..